Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) iki sene önceki İstanbul kongresi, mahkeme kararıyla iptal edildi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınmasına karar verildi. 196 delegenin tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına karar verilirken mevcutta yürüyen kongre sürecinin de durulmasına karar verdi. İstanbul İl Başkanlığı'na geçici olarak Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz, Erkan Narsap oluşan heyet görevlendirildi.
AK Partili eski milletvekili Şamil Tayyar, Özgür Çelik ve yönetiminin görevden alınmasına ilişkin X hesabından yaptığı açıklamada, seçim hukukunu sulh hukuk mahkemelerinin belirlemesi halinde geçmişteki tüm seçimlerin meşruiyetinin sorgulanabileceğini vurguladı.
Tayyar, 2017 yılında yapılan anayasa değişikliği referandumunu Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) "mühürsüz oy" kararını hatırlatarak, "Misal, 2017 referandumundaki sandıklar açılmadan mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin seçim kurulu kararı, yarın bir sulh hukuk mahkemesince kaldırılırsa, ne olur?" diye sordu.
"İstanbul'daki iptal kararının, Ankara'daki kurultay davasını kökten etkileyeceği aşikardır.
Bu silsile böyle devam ederse, Özel dönemi bitecektir.
Bu yorumu dün paylaşmıştım.
Sürece dair, kişisel kanaatimi belirtmek isterim.
Sorunun hem hukuki hem siyasi boyutu vardır.
Hukuk tarihinde emsali olmadığı için sadece siyasiler değil hukukçular da bölünmüş vaziyette.
Fakat, genel olarak seçim hukuku, Yüksek Seçim Kurulu'nun inisiyatifinde değerlendirilir.
Bir de hukuk güvenliği var. Yani kazanılmış hakların korunması.
Misal, zaman aşımı, varsa suçu ortadan kaldırmaz ama kazanılmış hakkı korur.
Eğer, sulh hukuk mahkemesi üzerinden seçim hukuku oluşturulur, hukuk güvenliği korumasız hale getirilirse, her seçim kararı tehdide maruz kalabilir.
Misal, 2017 referandumundaki sandıklar açılmadan mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin seçim kurulu kararı, yarın bir sulh hukuk mahkemesince kaldırılırsa, ne olur?
Veya kıran kırana geçen bir belediye veya milletvekilliği seçiminde yıllar sonra benzer bir durumun yaşanmayacağını kim garanti edebilir?
Ayrıca siyasi açıdan da yaşananların cumhur ittifakına hiçbir faydası yoktur.
Önerim şudur;
CHP meşru zeminde mücadelesini sürdürmeli, iktidar burada hukuki boşluk varsa tartışmaları sona erdirecek adımlara katkı sunmalıdır."