Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Tıp Kurultayı ve 2025 TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni konuştu. Erdoğan, tıptaki ilerlemelerin insanlığın ortak değeri olduğunu belirterek, "Rantı, çıkarı, kâr hırsını teşvik eden kapitalist sistem, tıpla ilgili paradigmayı da dönüştürüyor" dedi. Sağlık hizmetlerinin ticari kazanç aracı haline getirilmesini eleştiren Erdoğan, "İnsanın ruhu ve bedeni sadece ticarete konu edilemeyeceği gibi bir tahakküm aracı olarak da kullanılamaz" ifadesini kullandı.
Gazze'de hastanelerin bombalanmasına sessiz kalan küresel sisteme tepki gösteren Erdoğan, "Bir insanı iyileştirmeye maddi anlamada paha biçilemez" dedi. "Hastalarımızın rehin tutulduğu günler geride kaldı" vurgusuyla geçmişte yaşanan sıkıntıların aşıldığını söyleyen Erdoğan, son 1.5 yılda 99 binin üzerinde sağlık personelinin atandığını belirtti.
Deprem bölgesinde 5 bin 123 yataklı 109 sağlık tesisinin tamamlandığını, şehir hastanelerinin pek çok ülke tarafından örnek alındığını belirten Erdoğan, "Şehir hastaneleri birçok ülke tarafından yakından takip ediliyor" dedi.
Sağlık alanında çok büyük bir dönüşüm yaşandığını belirten Erdoğan, "Ancak tüm sorunların çözüldüğünü iddia etmiyoruz. Sağlık gibi dinamik ve sürekli gelişen bir alanda ihtiyaçlar hiçbir zaman bitmez, bitmeyecek" açıklamasında bulundu.
Tıbbi cihaz üretiminin stratejik önemde olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Tıbbi cihaz üretiminde ileri aşamalara geçmek mecburiyetindeyiz" dedi. Yerli üretim konusunda kararlı olduklarını belirterek, "Türkiye'yi sağlık alanında çok farklı bir seviyeye hep birlikte taşıyacağız" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde:
"Tıp ilmindeki gelişmeler, keşifler hangi devlet, hangi kuruluştan olursa olsun insanlığın ortak sevincidir. İnsanlık kadar eski bu ilkenin çağımızın kar odaklı anlayışında geçmişe kıyasla zemin kaybettiğini görüyoruz. Rantı, çıkarı, kar hırsını teşvik eden kapitalist sistem, tıpla ilgili paradigmayı da dönüştürüyor. İnsanlığın karşılaştığı modern açmazlardan biri sağlık sektörünün yanında önü domine edenlerin sınıfsallaşarak kendilerini ayrıcalıklı bir katman gibi görmeleridir. Bir diğer husus da tıptaki gelişmelerin insanın hayrına kullanılacağı yerde aksi istikamette kullanılmasıdır. Bunun tabiplik mesleğinde yol açtığı sıkıntıları sizlerin takdir ve değerlendirmesine bırakıyorum.
Kadim tıp biliminin bilançolarına sığdırmaya çalışmanın yanlışlığını en iyi siz biliyorsunuz fakat ben burada bir gerçeği açık ve net söylemek durumundayım. Ataların ifadesiyle, "Sağlığı olanın umudu, umudu olanın her şeyi var demektir." Yani sağlık her işin başıdır. Sağlığınız yerindeyse gerekirse taşı sıkar, suyunu çıkartır hayatınızı idame ettirirsiniz ama sağlığınızı kaybetmişseniz tüm dünya size altın tepside sunulsa bile gözünüzde kıymeti olmaz.
Hastalanın her insanın kendini tedavi ettirme imkanı bulamadığı bir dünya kabul edelim ki adil, eşit ve yaşanılabilir değildir. Nasıl insan hayatı sömürülemezse insanın sağlığı ve hastalığı sömürülemez. İnsanın ruhu. ve bedeni sadece ticarete konu edilemeyeceği gibi bir tahakküm aracı olarak da kullanılamaz.
Kıymetli hekimlerimiz, Gazze'de tam 2 yıl boyunca hastanelerin bombalanmasına seyirci kalan bir dünyadan böyle bir dünyaya geçmek kolay olmayacaktır. İnsanlık bir hayatı kurtarmanın sevincini kollektif olarak yaşadığı zaman inanın dünya cennete dönüşecektir, işte bunun için çalışıyoruz. Sizler bunun için ter döküyorsunuz. Bir insanı iyileştirmeye maddi anlamada paha biçilemez.
Bizler Anadolu'yu şifahanelerle ören, insanlığın şifa ve deva arayışına çözümler üreten büyüklerimizin varisleriyiz. Nasıl ecdadımız Anadolu'yu şifahanelerle ilmek ilmek dokuyarak bir şifa medeniyeti inşa etmişse, nasıl istiklal mücadelemizin en büyük payelerden biri tıbbiyenin olmuşsa, Türkiye yüzyılının sancaklarından biri de doktorlarımız, bilim insanlarımız olacak.
İnsan merkezli siyaset anlayışımızın gereği olarak sağlığa büyük önem verdik. Yürüttüğümüz çalışmalarla yaygın, kaliteli ve ekonomik bir sağlık hizmetini hayal olmaktan çıkartıp halkımız hizmetine sunduk. Ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden eşit şekilde istifade edebilmelerini sağladık. İlaç almak için insanların sabahın köründe yollara düştüğü, muayene sırası alabilmek için saatlerce kuyrukta beklediği, parası yetmeyince hastalarımızın rehin tutulduğu günler geride kaldı. Sağlık personelimiz de 86 milyon vatandaşımıza birinci sınıf. sağlık hizmeti sunuyoruz. Son 1.5 yıl içinde 99 bin 567 yeni atama yaptık. Türkiye'de hekim sayısının artması değerli hekimlerimiz de yükünü hafifletti.
"ŞEHİR HASTANELERİ BİRÇOK ÜLKE TARAFINDAN YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR"
2023 yılında yaşadığımız büyük depremin ardından yaraları hızla sarmak için yoğun çaba gösteriyoruz. Bu süreçte bölgenin yeniden ayağa kalkması amacıyla kalıcı sağlık yatırımlarını hızlandırdık. Bu kapsamda, 5.123 yatak kapasiteli 109 sağlık tesisini kısa sürede tamamladık. Deprem öncesinde 11 ilimizde kamu hastanelerinde toplam 23.733 yatakla hizmet verilirken, bugün bu sayı 27.503'e ulaştı. Gaziantep'teki 25 Aralık Devlet Hastanesi'nin 300 yataklı ek binası ile Kahramanmaraş'ta 600 yatak kapasiteli Devlet Hastanesi'ni yıl sona ermeden hizmete açacağız. Salgın döneminde kritik rol üstlenen şehir hastanelerimizden 25'i vatandaşlarımıza hizmet vermeye başladı; halen 13 şehir hastanesinin yapımı devam ediyor. Bunun yanı sıra, 9 şehir hastanesine ilişkin ihale, proje ve arsa çalışmaları da sürdürülüyor. Türkiye'nin şehir hastaneleri başta olmak üzere kurduğu güçlü sağlık altyapısı, dünya genelinde birçok ülke tarafından yakından takip ediliyor.
Geldiğimiz noktada yalnızca bölgemizdeki ülkelere değil, Avrupa başta olmak üzere küresel ölçekte farklı ülkelere sağlık hizmeti sunabilen bir ülke konumuna ulaştık. Elbette burada saymaya kalksak saatler, hatta günler alacak yatırımlar, projeler ve reformlar gerçekleştirdik. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen tüm sorunların çözüldüğünü ya da sıkıntıların tamamen giderildiğini iddia etmiyoruz. Sağlık gibi dinamik ve sürekli gelişen bir alanda ihtiyaçlar hiçbir zaman bitmez, bitmeyecek. Ancak herkesin elini vicdanına koyarak kabul ettiği üzere, sağlık alanında büyük bir dönüşüm yaşadığımız da yadsınamaz bir gerçektir. Türk sağlık sisteminin gücü, esnekliği ve krizlere karşı dayanıklılığı, özellikle Covid-19 salgınında tüm dünyaya gösterilmiştir. Buna rağmen mevcutla yetinmiyoruz; eksiklerimizi milletimizin öneri, eleştiri ve şikayetleri doğrultusunda iyileştirmeye devam ediyoruz.
Şunu özellikle belirtmek isterim ki, son 23 yılda sağlık alanında ne yaptıysak bilim insanlarımızla istişare içinde, ortak akılla yaptık. Bundan sonra da aynı anlayışla hareket etmeye kararlıyız. Elde ettiğimiz bu başarılar, Türkiye ve milletimiz adına gerçekten gurur vericidir. Ancak yalnızca 23 yılda tüm bu işleri başarmış olmamız, hedeflerimizin tamamına ulaştığımız anlamına gelmez. Donanım ve sağlık altyapısında dünya sıralamasında ön sıralarda yer almamız yetmez. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine eşit şekilde erişimini sağlayan bir ülke olmamız da yetmez. Devlet olarak sağlık hizmetlerini ücretsiz karşılıyor olmamız da tek başına yeterli değildir. Tüm bunlara ek olarak tıp eğitiminde dünya standartlarının üzerinde doktorlar yetiştirmeli, bilimsel araştırmalarda özellikle tıp ve ilaç alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmalıyız.
Tıbbi cihaz üretiminde ileri aşamalara geçmek mecburiyetindeyiz. Bu nedenle Cumhurbaşkanı olarak sağlık alanında kapsamlı bir millileşme ve yerlileşme hamlesine olan ihtiyacı her fırsatta dile getiriyorum. Ancak tüm kişisel çabalarıma rağmen, bu alanda hedeflerimizin hâlâ çok uzağında olduğumuzu açıkça görüyorum. Savunma sanayisinde nasıl ki içeriden ve dışarıdan gelen engelleri aşmayı başardıysak, Allah'ın izniyle aynı başarıyı yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde de göstereceğiz. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz. Geliştireceğiz, üreteceğiz ve zorluklar karşısında yılmadan yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'yi sağlık alanında çok farklı bir seviyeye hep birlikte taşıyacağız. Bu hedefimize bizi bir adım dahi yaklaştıracak her türlü özgün, nitelikli ve gerçekçi çabayı desteklemekte kararlıyız."