Tarih: 06.09.2025 16:33

İktidar, muhalefeti dizayn etmek için gece gündüz çalışıyor

Facebook Twitter Linked-in

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Parti Genel Merkezi'nde düzenlenecek İl Başkanları Toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, ekonomi politikalarına ve yargı müdahalelerine sert eleştiriler yöneltti. Arıkan, "2002-2025 yani AK Parti döneminde 'Geçinme Endeksi' tam 100 kat artmış durumda. Yani biz bu son 23 yılda tam 100 kat fakirleştik" dedi.

"ZENGİN DAHA ZENGİN OLUYOR, MİLLET SEFALETE İTİLİYOR"

Türkiye'deki ekonomik sistemin adil olmadığını belirten Arıkan, "Bu sistem; Kur Korumalı Mevduatla, borsayla, faizle, rantla zengini daha zengin ediyor. Normal bir ülkede bir iktidarın ekonomiyi toparlamak, halkını bu sefaletten kurtarmak için gece gündüz çalışması, uykularının kaçması beklenir. Fakat bizim ülkemizde iktidar, muhalefeti dizayn etmek için gece gündüz çalışıyor" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'NİN YAPABİLECEĞİNİ YAPMAMASI ZULME ORTAK OLMAKTIR"

Konuşmasında İsrail'e karşı net bir tavır alınması gerektiğini vurgulayan Arıkan, "Türkiye, 23 yıldır uyguladığınız tüm yanlış politikalara rağmen hala güçlü bir ülkedir. Dolayısıyla Türkiye'nin yapabileceğini yapmaması, zulme ortak olmak demektir. Ortadoğu'da bir canavar büyüyor. Bu canavar gözünü, çoktan Şam'a, Kahire'ye, Tahran'a, Ankara'ya dikmiş durumda… Bu, öyle bir canavar ki; sonunda gözünü Londra'ya, Paris'e, Berlin'e, Moskova'ya hatta Washington'a dikecek" dedi.

"SİYASİ PARTİLERE MÜDAHALELER TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ TEHLİKEYE ATIYOR"

Yargı bağımsızlığına ilişkin endişelerini dile getiren Arıkan, "Kimsenin karşısında önünü iliklemesinler diye cüppelerinde düğme olmayan hakimlerimizi, savcılarımızı rahat bırakın. Yakalarında bir partinin rozeti varmış gibi hareket ediyor durumuna düşürmeyin. Önce üniversitelere kayyum atayarak işe başladılar. Sonra iktidar 'belediyelere' kayyum atamaya başladı. İktidar bugünlerde ise 'siyasi partilere' kayyum atamanın zeminini oluşturuyor. Adı, şekli nasıl olursa olsun, siyasi partilere bu tip müdahaleler, Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atıyor" şeklinde konuştu.

"EKONOMİK KRİZ, SİYASİ OPERASYONLARLA DERİNLEŞİYOR"

Ekonomik istikrarsızlığın siyasi müdahalelerle daha da derinleştiğini savunan Arıkan, "Her siyasi operasyonun ardından döviz fırlıyor, borsa düşüyor, yatırımcı kaçıyor. Neticede milletimiz bedel ödemek zorunda kalıyor. Siyasi operasyonlarla üç ayda bir attığınız ekonomik bombalara karşı, milletimizi koruyacak hiçbir sığınak yapmadınız!" dedi.

"ÇETELER YÜZYILI'NA DÖNÜŞ"

Sokakta artan güvenlik sorunlarına da dikkat çeken Arıkan, "Her köşe başını tutmuş çeteler var, dalga dalga büyüyen mafyalar var. Siyasettekiler, 'Haklı kim?' diye tartışıyor, diğer tarafta sokaktakiler, 'Sıradaki kim?' diye tartışıyor! Pankart asanlar, tweet atanlar çok kolay bir şekilde tutuklanırken, onlarca suç kaydı olanlar, sokaklarda elini kolunu sallayarak nasıl cirit atıyor? İki yıl önce 'Türkiye Yüzyılı' demişlerdi. İki yılda bu hedef 'Çeteler Yüzyılına' dönüştü" ifadelerini kullandı.

"BİR A4'ÜN YARISINI BİLE KARŞILAMAYAN ÖDENEKLER"

Eğitim alanındaki kamu harcamalarını da gündeme getiren Arıkan, şu ifadeleri kullandı:

"Size iki tane örnek vereceğim. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, okullara kırtasiye ödeneği, öğrenci başına yıllık sadece 44,20 kuruş arkadaşlar. Bununla ne alabiliyorsunuz, biliyor musunuz? Bir A4 kağıdı diyeceğim ama onu da diyemiyorum. Bunun da yarsını alabiliyorsunuz. Bu ödenek de öyle her okula verilmiyor! Dünya lideri olduğunu söyleyen bir ülke, öğrencisine nasıl bir A4 kağıdının 'yarısını' reva görür ? Bir de temizlik ödeneği var! O da öğrenci başı yıllık sadece 119,47 kuruş. Bu da ne demek biliyor musunuz? Bir öğrenciye, bir haftalık bir damla sabun demek arkadaşlar! Kağıdın, sabunun; en temel ihtiyaçların lüks olduğu bir okulda, bu evlatlarımız nasıl eğitim görecek? Daha bu işin temizlik görevlisi, güvenlik görevlisi meselesi var! Her sene çözüldü dense de sadece taşeronun adı değişiyor.

Adil olmayan bu düzen, verirken damla damla veriyor, alırken oluk oluk alıyor! Öğrenciye bir damla sabunu çok görenler, emlak vergisini, rayiç bedeli yüzde 2 bin artırmaktan çekinmiyor. Bu uygulama, zaten zor geçinen insanımızın alın terine, emeğine, evine ve geleceğine yönelmiş açık bir tehdittir. İnsanımız kira öder gibi, emlak vergisi ödemeye mecbur bırakılmamalıdır. Asgari ücretliye, emekliye, memura vermeye gelince enflasyon azar deyip damla damla verenler; bu yüzde 2 bin artışınız enflasyonu azdırmıyor mu? Bu yanlıştan da bir an önce dönülmelidir!

"YOKSULLUĞUN RAKAMI BÜYÜYOR, HALKIN SOFRASI KÜÇÜLÜYOR"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in büyüme rakamlarına atıfta bulunan Arıkan, "Sayın Şimşek, ekonomimiz büyüyor, rakamlar yükseliyor da bundan kim faydalanıyor? Sayın Şimşek, bu ülkede büyüyen bir şey var! O da büyüyen yoksulluktur! Çarşıda, pazarda, markette, kira fiyatlarında ve daha nicesinde sizin rakamlarınız değil; ortaya çıkardığınız ekonomik felaketin rakamları geçerlidir!" dedi.

Emlak vergilerindeki artışı da eleştiren Arıkan, "Öğrenciye bir damla sabunu çok görenler, emlak vergisini, rayiç bedeli yüzde 2 bin artırmaktan çekinmiyor. Bu uygulama, zaten zor geçinen insanımızın alın terine, emeğine, evine ve geleceğine yönelmiş açık bir tehdittir" dedi.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-DT9JLG88B3