Ekonomi yönetiminin sıkı para politikası ve yüksek faiz ortamı sürerken, kapanan şirket sayısındaki artış dikkat çekiyor. Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre'nin paylaştığı verilere göre, kapanan şirketlerin kurulanlara oranı yüzde 29,8'e ulaşarak 2014'ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Cibre, bu tabloyu "sıkılaşmanın herkesi eşit vurmadığının" göstergesi olarak değerlendirirken, düşük faiz döneminde ucuz krediyle "tampon" oluşturabilen büyük şirketlerin ayakta kaldığını, KOBİ'lerin ise hızla kapandığını söyledi.
Cibre, sosyal medya hesabından paylaştığı grafikte, "Cevdet Akçay'ın 'finansman ihtiyacı olmadığı için sıkılaşma etkisi görülmüyor' söylemi bir açıdan doğru, diğer açıdan hatalı" ifadesini kullanarak, yüksek faiz politikasının şirketler arasındaki gelir ve kaynak adaletsizliğini artırdığına dikkat çekti.
Cibre'ye göre, düşük faiz döneminde ucuz krediyle finansal tampon oluşturabilen büyük ölçekli şirketler, mevcut sıkılaşma sürecinden sınırlı biçimde etkileniyor. Ancak bu imkândan yararlanamayan küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler) ise hızla kapanıyor.
"Düşük faiz döneminde ucuz krediyle tampon yaratabilen şirketler sıkılaşmadan etkilenmezken, o krediye ulaşamayan KOBİ'ler hızla kapanıyor," diyen Cibre, mevcut politikanın ekonomideki kırılgan yapıyı derinleştirdiğini belirtti.
Cibre, finansal dayanıklılığı güçlü şirketlerin, sıkı para politikası döneminde bile yüksek faiz getirilerinden yararlandığını, dolayısıyla bu şirketlerin krizden kazançlı çıkabildiğini vurguladı:
"Tampon yaratma imkânına sahip şirketler sıkılaşmadan da kârlı çıkanlar. O tamponlar carry, yatırım yerine yüksek faizden faydalanma olarak devam ediyor."
Cibre, talebin belirli bir gelir grubunda canlı kalmasının da, para politikasının enflasyon üzerindeki etkisini sınırladığını söyledi.
Cibre, mevcut para politikasının "etkisiz" olarak değerlendirilmesinin nedenini ise etkinin sınıfsal dağılımına bağladı:
"Yüksek faiz, sadece şirket veya hane halkı fark etmez; orta ve düşük gelirliyi vuruyor. Bu yüzden yüksek faiz, etkili olmamaya devam edecek ve gelir adaleti her geçen gün daha da bozulacak."
Cibre'nin paylaştığı grafiğe göre, 2016 sonrası dönemde düşüş eğilimine giren kapanan/kurulan şirket oranı, 2022'den itibaren yeniden yükselişe geçti. 2025 itibarıyla oran yüzde 30'a dayanarak son on yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Cibre ayrıca, karşılıksız çek verilerinde son dönemde dikkat çeken bir eğilime de işaret etti. Cibre'ye göre, karşılıksız çek adetlerindeki artış son beş ayda yatay seyretse de, çek tutarlarında artış hızlanıyor.
Toplam içindeki pay incelendiğinde, karşılıksız çek tutarının oranı yüzde 3'e, adet oranının ise yüzde 2,2'ye yükseldiği görülüyor. Cibre, bu durumun, daha büyük meblağlarla çek kesen şirketlerin ödeme güçlüğü yaşamaya devam ettiğini gösterdiğini vurguladı.
"Bu da miktar olarak daha büyük çek kesebilen şirketlerin karşılıksız çeklerinin daha fazla olmasının devamı anlamına geliyor."