Marmara Denizi'nde 2 Ekim Perşembe günü saat 14.55'te 5.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nin ön değerlendirme raporuna göre, sarsıntının merkez üssü Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi ilçesi açıkları olarak belirlendi. Depremin odak derinliği ise 12.5 kilometre.
Deprem, İstanbul, Balıkesir, Bursa, Yalova ve çevre illerde de hissedildi. İlk açıklamalarda can veya mal kaybına ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmedi.
Rapor, depremin normal faylanma türünde bir hareketle gerçekleştiğini ortaya koydu. Bu tür faylanmalar, yer kabuğundaki dikey gerilmelerle ilişkilendiriliyor. Uzmanlara göre, bölgedeki mevcut fay hatlarıyla uyumlu bir tablo söz konusu.
Depremin meydana geldiği nokta, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun kuzey kolu üzerinde yer alıyor. Tekirdağ-Ganos-Saros fay parçalarının aktifliği daha önceki birçok büyük depremle de kanıtlanmış durumda. 1912 yılında Şarköy-Eriklice merkezli 7.3 büyüklüğündeki sarsıntı, bölgedeki en yıkıcı örneklerden biri olarak öne çıkıyor.
Kandilli Rasathanesi, Marmara kıyısında yaşayan vatandaşlara tsunami tehlikesine ilişkin bilgilendirmede de bulundu. Raporda, büyük depremler sonrası deniz suyunun aniden çekilmesinin tsunami belirtisi olabileceğine dikkat çekildi. Böyle bir durumda, sahil şeridinden uzaklaşılması ve yüksek kesimlere geçilmesi gerektiği hatırlatıldı.
Ayrıca açık denizde bulunan teknelere de kıyıya dönülmemesi, mümkünse açık denize yönelinmesi önerildi. Zira ilk dalgadan sonra gelebilecek diğer dalgalar daha yıkıcı nitelik taşıyabiliyor.
Raporda, bireysel afet hazırlığının önemine de geniş yer verildi. Vatandaşların yaşadıkları binaların dayanıklılığı konusunda adım atmaları, eşyaları sabitlemeleri ve kişisel acil durum planlarını hazırlamaları gerektiği belirtildi. Bu hazırlıkların, olası can ve mal kayıplarının önüne geçilmesinde kritik rol oynayacağı vurgulandı.