Tarih: 16.11.2025 17:23

Piyasada 2023'ten kalan oksitlenmiş yağlar var

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye genelinde 2025-2026 zeytinyağı hasat sezonu heyecanı başlarken, sektör temsilcileri bir önceki yüksek rekolteli sezondan kalan stoklar ve taklit-tağşiş ürünler konusunda tüketicileri uyardı. Gemlik merkezli zeytinyağı üreticisi Oli Vogue markasının kurucusu Pelin Canbay, piyasada uygunsuz koşullarda saklanan eski tarihli yağların bulunduğuna dikkat çekerek, tüketicilerin etiket okuma ve şeffaflık konusunda daha bilinçli olması gerektiğini vurguladı.

PAZARDAKİ İKİ BÜYÜK RİSK: SAHTECİLİK VE KALİTE KAYBI

Canbay, artan üretim maliyetlerinin yanı sıra zeytinyağı sektörü için asıl tehlikenin, taklit-tağşiş ürünler ile eski tarihli ve uygunsuz depolanmış yağlar olduğunu belirtti. Tüketicilerin satın aldıkları ürünün hasat yılını ve analiz raporlarını mutlaka kontrol etmesi gerektiğini ifade etti.

1. İLK TEHLİKE: TAĞŞİŞ (SAHTECİLİK)

Canbay'a göre tüketici için ilk ve en ciddi tehlike "tağşiş". Gıda denetimlerinde ortaya çıkan sonuçların endişe verici olduğunu belirten Canbay, zeytinyağı adı altında pamuk yağı, ayçiçek yağı gibi tohum yağları karıştırılmış ürünlerin satılmasının, tüketicinin aldatılması anlamına geldiğini ifade etti.

2. İKİNCİ TEHLİKE: ESKİ STOKLARIN OKSİTLENMESİ

İkinci büyük riskin ise, 'tağşiş' olmasa bile, önceki yüksek rekolteli sezonlardan kalan stoklar olduğunu belirten Canbay, eski stokların yarattığı kalite sorununa dikkat çekti:

"Şu anda 2023 döneminden kalan eski yağların dahi piyasada olduğunu, hatta markasız olarak plastik şişelerde satıldığını görüyoruz. Yüksek rekolteli bir önceki sezondan kalan zeytinyağlarının büyük bir kısmı, uygun muhafaza şartlarının sağlanamadığı yerlerde bekletiliyor. Bu koşullar, zeytinyağının hızla oksitlenmesine, besin değerlerini ve kalitesini kaybetmesine yol açar."

Ekonomim'de yer alan habere göre; bu durumun, yağın lezzetini yitirmesinin ötesinde, vücutta serbest radikallerin oluşumunu tetikleyerek sağlık için faydalı olmaktan çıkmasına neden olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, zeytinyağının en büyük düşmanlarının hava, ışık ve sıcaklık olduğunu belirtiyor.

"ZEYTİNYAĞINDA TEK KRİTER FİYAT OLMAMALI"

Pelin Canbay, artan hayat maliyetleri karşısında tüketicinin ekonomik ürünlere yönelmesini doğal bulmakla birlikte, zeytinyağında bu durumun ciddi riskler barındırdığını ifade etti:

FİYAT ALARMI: Canbay, "Zeytinyağında tek kriter asla fiyat olmamalı" diyerek, gerçek soğuk sıkım natürel sızma zeytinyağının belirli bir üretim maliyeti olduğunu vurguladı.

RİSKLİ ÜRÜNLER: Piyasa ortalamasının çok altında fiyatlara satılan, özellikle markasız, menşei belirsiz ve plastik şişelerde sunulan yağlar konusunda tüketiciler alarmda olmalıdır.

SONUÇ: Tüketicinin ucuz ürün aldığını düşünürken, aslında ya gıda sahteciliğine maruz kalmış ya da besin değerini tamamen yitirmiş, oksitlenmiş bir yağa para vermiş olma riski taşıdığı belirtildi.

TÜKETİCİ KENDİNİ NASIL KORUYABİLİR?

Sektör temsilcileri, tüketicilerin kendilerini bu çifte tehlikeye karşı korumak için iki basit ve etkili yöntemi uygulaması gerektiğini söylüyor:

ETİKETTEKİ HASAT YILINI KONTROL ETMEK: Zeytinyağının "yeni hasat" olduğundan emin olmak, eski ve oksitlenmiş yağ riskini ortadan kaldırır.

ŞEFFAFLIK VE ANALİZ RAPORU TALEP ETMEK: Özellikle 'tağşiş' riskine karşı, üretim süreçlerini şeffafça paylaşan ve analiz raporlarını (asitlik, polifenol, saflık testleri) sunabilen markaları tercih etmek kritik önem taşımaktadır.

Canbay, tüketicilerin uygun koşullarda muhafaza edilmeyen yağlar yerine, sürdürülebilir kaliteyi kanıtlamış markaları tercih etmesinin, mutfaklarında gerçek zeytinyağı lezzetini korumalarının tek yolu olduğunu vurguladı ve bu zorlu sezonda "fiyattan önce etiketi okuyun" çağrısında bulundu.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-DT9JLG88B3