Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nda ekonomist İris Cibre, sorduğu kritik "kur politikası" sorusu ve aldığı cevaplara ilişkin yaptığı değerlendirmeyle ekonomi gündemine damga vurdu. Canlı yayındaki diyaloğun videosunu paylaşan Cibre, Merkez Bankası'nın net bir kur politikası olmadığını ve mevcut istikrarlı kurun yabancı "carry trade" (sıcak para) yatırımcılarına büyük kazançlar sunacak şekilde ayarlandığını öne sürdü. Cibre, "2 sene sonra hala carry'ye para bırakmak ve menkul kıymet satamamak. İşte bu çok acı," ifadelerini kullandı.
Toplantının soru-cevap bölümünde söz alan İris Cibre, faiz indirimi sonrasında döviz kurunun durağanlaşmasının "carry trade" iştahını yeniden kabarttığını belirterek TCMB yönetimine şu soruyu yöneltti: "Reel getiriyi sağlamaya devam etmek için kuru bu şekilde hareket ettirmeyi ne kadar daha planlıyorsunuz? Daha doğrusu, kur politikamız tam olarak nedir?"
TCMB Başkanı Fatih Karahan ve Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, bu soruya özetle, "Kur politikamızda bir değişiklik yok. Türk Lirası'ndaki reel değerlenme, sıkı para politikamız sonucu TL'ye artan ilginin doğal bir sonucudur. Talebi artan şeyin fiyatı da artar," yanıtını verdi.
Ancak bu yanıtı tatmin edici bulmayan İris Cibre, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla toplantının perde arkasını kendi perspektifinden değerlendirdi. Cibre'ye göre bankanın "talep olunca böyle oluyor" şeklindeki cevabı, aslında ortada net bir politikanın olmadığının bir itirafıydı.
Cibre, geçtiğimiz hafta Merkez Bankası'nın 3.6 milyar dolarlık rezer alımı yaptığını, ancak aynı hafta yabancıların tahvil satıp sadece 78 milyon dolarlık hisse aldığını, yerli yatırımcıların ise döviz tevdiat hesaplarını 1.5 milyar dolar artırdığını belirtti. Bu verilerden yola çıkan Cibre, rezerv artışının reel yatırımdan değil, "sabit duran kura karşılık bedava paraya bolca giren carry trade" işlemlerinden kaynaklandığını iddia etti.
Cibre, eleştirisinin en can alıcı noktasını ise şu sözlerle ifade etti: "Carry girecek, yapılacak bir şey yok. Ama, 2 sene sonra hala carry'ye para bırakmak ve menkul kıymet satamamak. İşte bu çok acı."
Bu yorum, mevcut politikanın, ülkeye uzun vadeli yatırım (hisse, tahvil alımı) çekmek yerine, sadece yüksek faizden yararlanıp kur riski olmadan çıkmak isteyen kısa vadeli sıcak paraya hizmet ettiği ve bunun Türkiye ekonomisi için "acı" bir durum olduğu şeklinde yorumlandı.