Konuşmasından satır başları;
'Dünyanın dört bir tarafından gözü ve gönlü bizde olan kıymetli kardeşlerim. 15 Temmuz gecesi istiklali ve istikbali için kıyam eden, ülkesini FETÖ’ye işgalcilere teslim etmeyen aziz milletim... Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.
240 kardeşimiz şahadet makamına ulaştılar. Milletimizin başı sağolsun. O gece adeta ölümü öldürerek sokakları meydanları dolduran vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdılar.
15 Temmuz gecesi sokakları ve meydanları dolduran kardeşlerimizden her biri vatanımızın, özgürlüğümüzün ve demokrasimizin korunmasında payı vardır. 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun.
Darbe girişimine karşı, tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak her kökenden insanıyla demokrasiye sahip çıkan, dünyayı kendisine hayran bırakan tüm vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun.
Bu millet farklı bir millet. Bin yıl önce Malazgirt’te hangi inançla Anadolu’nun kapılarını açmışsa, 15 Temmuz gecesi de aynı hissiyatla darbecilerin karşısına dikilmiştir.
Gazi Mustafa Kemal’in İstiklal harbini başlatması ve zafer ulaşması inancının bir benzeri, 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin tüm şehirlerinde adeta kol geziyordu. Aynı gece Türkiye’nin yerle yeksan olmasını bekleyen düşmanlarımız ise bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla yeni güne uyandılar. Bu akşam verdiğimiz şu görüntü var ya işte bu görüntü ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür kahretmiştir.
Bu, geleceğe yönelik adeta vatanımıza sahip çıkmanın ispatıdır.
Bu manzara Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ispatıdır. Bundan sonra hedefimiz muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmaktır. Yolumuza dayanışma içinde geçeceğiz. Mütevazi olacağız birbirimizi makam, mevki için değil para pul için değil sadece Allah için seveceğiz.
Böyle bir milletin evladı olarak huzurlarınızda olmak bizlere hamdolsun büyük bir gurur veriyor.
Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal 1921 yılında şunu söylüyordu: Milletimiz çok büyüktür hiç korkmayalım. O esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve ey millet sen esaret ve zillet kabul eder diye sormak lazımdır.
Ben buradan Gazi’den 95 yıl sonra yine aynı soruyu soruyorum; Ey millet sen esaret ve zillet kabul eder misin. Mesele bu…
Sizler idam talebinde bulunduğunuza göre bunu kararını verecek merci TBMM’dir. Meclis böyle bir kara verdikten sonra atılacak adım bellidir. Meclis'ten gelecek kararı ben peşinen ifade ediyorum onarım. İdam ABD’de var. Japonya’da var, Çin’de var. Bugün dünyanın büyük bir çoğunluğunda var. Onlarda olunca oluyor da... Zaten bizde de 1984’e kadar vardı. Ondan sonra kaldırıldı.
Sizler esaret ve zillet kabul etmeyeceğinizi 15 Temmuz’da bilfiil gösterdiniz. Siz göğsünüzü siper ettiniz. Namluların ucuna geldiniz, bizzat vücudunuzu koydunuz. Bir gazimiz tankların iki paletinin arasına kendisini atıyor. Kendisiyle konuştuğumda, “Beni bırakın siz nasılsınız” diyor. Bu bambaşka bir ruh bambaşka bir aşk.
Bu FETÖ birçok sinsiliği hesap etti de bir şeyi hesap edemedi. Neydi o? Bu milleti hesap edemedi.
Vatanperver askerlerimizi tenzih ediyorum. Polis teşkilatımız içinde de vatanperver olmayanlar kendilerini ortaya koydular.
Yalnız buradan bir ithamım var, hükümet askeri liselerin kapatılmasına yönelik açıklama yaptı. Bazı eski askerler bunu yanlış olduğunu söylediler. Ben de buradan söylüyorum, işte oradan yetişmiş olan tek tip Fetocular bu olayı yaptılar. Biz de diyoruz ki harp okullarımız duracak. Tüm liselerden yetişenler gelsin buraya girsinler. Tek tip neden olsun. Harp okullarında hangi eğitim veriliyorsa orada verilsin. Benzer teşebbüste bulunanlar bundan sonra aynı cevabı alsınlar.
Ölmeye, yol almaya, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmaya var mıyız.
FETÖ mensupları bunların ismini hala ağzına almaktan çekinenler var. Çekinmeyelim. Muktedir olanlar bunların isimlerini aynen ifade etsin ki bu FETÖ kimdir bunu öğrensin.
Bunları ortaya çıkarıp hukuk dairesinde imha etmek durumdayız. TSK’dan yargımıza polisten istihbarat kuruluşumuza okuldan hastaneye kadar her yere sızan her kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
Örgütlerin isimleri söylemleri değişebilir. Ama hepsinin de Türk milletini düşmanı olduğu gerçeği değişmez.
Bir tarafta Türkiye cumhuriyeti devleti vardır diğer tarafta ise kimi etnik, kimi dini kimi ideolojik istismar peşinde olan terör örgütleri vardır.