Hatipoğlu: Gündüz AK Parti'li gece HDP'li

Ömer Vehbi Hatipoğlu ile yıllar öncesine dayanan bir abi kardeş ilişkimiz var. Tanıştığımız gün  kendisine ilk olarak Nihat Hatipoğlu ile bir akrabalık olup olmadığını sormuştum. Kendisi de abisi olduğunu söylemişti. Aradan geçen 6 yıla baktığımda Ömer Vehbi Hatipoğlu’nun siyasi çizgisinden bir dirhem sapma olmadı. Atanabilinecek ve seçilebilecek makamların bir çoğuna genç yaşta getirilen Hatipoğlu, Diyarbakırlı. En büyük özelliği ise bölgedeki siyaseti o bölgenin evladı olduğunu için yakinen bilmesi. Tespitleri de çok değerlidir. Bir şey söylemek için ne konuşur ne de alkışlasınlar diye konuşur. Düz bir insandır. Yani ne ise o. Geçtiğimiz hafta Ankara’ya gittiğimde aradım. ‘Abi bir röportaj yapalım mı?’ dedim. Sağolsun kırmadı. Çukurambar’da bir mekanda buluştuk.

Ben ses kayıt cihazını açmaya çalışırken. ‘Hele bir dur, çay içelim. Yaparız röportajı’ dedi. Ben genelde röportajlara soru hazırlayarak gitmem. Tamamen spontane davranırım, gündemde ne varsa da sorarım. Neyse lafı uzatmayayım. Çay geldi içtik. Mekânda Ömer abiyi görenler selamlarını verdi. Ömer abi selamlarını aldı. Ben o esnada ses kayıt cihazını açtım ve sordum. “Abi AK Parti’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki aday profilini inceleyebildin mi?” dedim ve röportaj başladı. Bu arada söylemeyi unuttum. Bu röportajı okurken yanınızda birileri varsa lütfen sesli okuyun. Anlatılanların istişaresi eminim ki aşağıdaki satırları daha kıymetli kılacak. Ve yine bu arada röportajı arkadaşlarına okuyan okurumuz kendisine çay istemesin. Çünkü akıcılıktan çay içmeye fırsat bulamayacak. Aksini düşünen varsa çayını söylesin.

 HİZMETLER İYİ ANLATILMALI

 Adaylarla ilgili değerlendirme yapmak benim işim değil, bize hayırlı olsun demek düşer. ‘Netice alınır mı?’ diye soruyorsanız o bölgede çok ciddi siyasi sıkışma var. Aday profili çok önemli ama genel politika çok daha önemli. Normal şartlarda AK Parti’nin kürt sorununa karşı attığı adımlara göre oy kullanılsa AK Parti’nin kazanması gerekiyor. Ama bölgedeki siyasetçiler ve örgütler bu konu ile ilgili yapılan hizmetleri yeterince bölge halkıyla paylaşmalılar. Buna ilaveten bu süreçte bölgede yapılan yatırımlar karşılık bulsaydı AK Parti’nin o bölgede birinci parti olması gerekirdi. Buda demek ki yeterince anlatılmadı ve oya dönüşmedi gibi görünüyor. Mardin ile ilgili AK Parti açısından güzel duyumlar alıyorum. Onun dışında çok büyük değişiklik olacağını düşünmüyorum.

 RENK FARKI ORTAYA KONULMALI

 Yapılan yatırımlar, atılan adımlar özgürlük adına, demokrasi adına yapılan adımlar göz önüne alınsa AK Parti’nin tüm belediyeleri alması gerekirdi. Maalesef böyle olmuyor. Terörle mücadelenin birçok alanı var. Askeri alanda başarılı olduk. Bir de bunun psikolojik, ekonomik ve toplumlar sonuçları vardır. Tüm bunların birlikte ele alınması gerekiyor. Siyasetin yapılan hizmetleri anlatması gerekir. Bunun yerel siyasetçiler tarafından yapılmadığını düşünüyorum. Diyarbakır kent merkezinde kayyum yönetimi çok güzel hizmetler yaptı. İstanbul ve Ankara’yı aratmıyor. Peki bu neden oya dönüşmüyor. Bu sorunun cevabı bilimsel araştırılmalı. Nedenleri üzerinde kafa yorulması gerekir. Terörle mücadelenin kesin sonuca ulaşabilmesinin ilk koşulu devletin sahada teröristle karşı karşıya geldiğinde kazandığı kazanımları halkla çok iyi biçimde anlatması gerekir. Adayınızın halkın tasvip ettiği isim olması gerekir. Teşkilatların arındırılması lazım. Gündüz AK Partili gece HDP’li olan kişilerden teşkilatları arındıramazsanız siyasi başarı gelmez. Gerçek dava adamlarıyla teşkilatlar bütünleştirilmeli. Ak Parti’nin bölge politikasında gördüğüm en büyük eksiklik AK Parti’li yerel siyasetçiler HDP’lilerle farklarının renk farkı olduğunu ortaya koymalı. Böyle seçim kazanılır.

 KÜRTLERİN CHP İLE CİDDİ SORUNLAR VAR

HDP anayasaya göre kurulmuş bir siyasi partidir. Ancak eylemleri ile terör örgütü PKK’nın da sözcülüğüne soyunduğunun açık bir göstergesidir. Güneydoğuda CHP’nin katabileceği bir oy yoktur. Diyarbakır’da, Mardin’de, Batman’da ve Sirt’te CHP  zaten yok. HDP’nin CHP’ye katacağı çok şey var büyükşehirlerde. Bundan karlı çıkacak olan HDP değil CHP olur. Böylece kürtler HDP’ye oy verirken CHP’ye oy vereceğinin bilincinde olması gerekiyor. Kürtlerin şikayet ettiği tüm olaylar CHP iktidarlarında oldu. Kürtlerin CHP ile ciddi sorunları var. Bunu HDP’ye oy vermeyi düşünen herkesin iyi düşünmesi kazım.

 ERDOĞAN DÜŞMANLIĞIYLA SİYASET YAPIYORLAR

 İyi Parti’nin bazı Anadolu kentlerinde katkısı olacak. Burada görülen şudur; Türkiye’de yapılan seçimde ideolojiler rafa kaldırılmış Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerinden bir politika üretiliyor. Erdoğan’a karşı olmak ana muhalefeti oluşturmuş. Bir cephe inşa edilmiştir. O cephede olanların siyasi görüşleri rafa kaldırılmış. Tayyip Erdoğan düşmanlığı en ön plana çıkmıştır. Bazı çevreler için Erdoğan karşıtı olmak mezhebe dönüştü. Bu cephe böyle olunca muhafazakar milliyetçi insanlar Tayyip beyin etrafında birleşti. Ortak paydada birleşilmeli. Bu milli bekamızdır ve Türkiye karşıtı üretilen projelerin boşa çıkartılması var. Ama ana muhalefet partisi bunun bilincinde değil. AK Parti gitsin, Tayyip Erdoğan gitsin ne olursa olsun diye bir siyaset güdülüyor.

 KORUMA ORDUSUYLA GEZİYORLAR

Bırakın belediye başkan adaylarını kimi belediye meclis üyelerinin konvoylarla korumalarla seçim çalışmasına katıldığını görüyoruz. Cumhurbaşkanı tabiki korunacak. Ama bir belediye meclis üyesi cumhurbaşkanına ya da bir bakana özenirse bunun adı şımarıklık olur. Sen belediye meclis üyesi olacaksın kimden korunuyorsun. Halktan korkuyorsan nasıl hizmet edeceksin. Bu korunmadan çok havadır. Halka tepeden bakan bir bakıştır. Böyle hizmet edilmez.

 KILIÇDAROĞLU’NUN GÖZÜ KÖR

Ana muhalefet partisinin geçmişte de her seçim öncesi Almanya seyahati olmuştur. Bunun nedenlerinden birincisi radikal sol grupların desteğini almak istiyor. Bu isimler Almanya’da kümelenmiş durumda. İkincisi terör örgütü PKK’nın Avrupa sözcüleri vardır oraya yakın çevreler vardır. O çevrelerle Türkiye’de bir masada buluşamayınca Almanya’da oturmaktadır. FETÖ olayı Almanya’daki ve Avrupa’daki olayı son yılların olayıdır. Birçok kaçak orada yaşıyor. Halk bunu görüyor bunun farkındadır. Erdoğan düşmanlığı gözlerini kör etmiştir.

 NETİCEYİ GÖRMEK LAZIM

Ben ABD’nin Suriye’den çekilecek olmasını ihtiyatla karşılıyorum. Neticeyi görmek lazım. ABD gitti PYD bitti demek yanlış olur. Tabiat boşluk kabul etmez. Suriye’de küresel bir senaryo söz konusu. Bu senaryonun içinde butik ittifaklar kuruluyor. Operasyonel ittifaklar kuruluyor yarın ne getirecek göreceğiz. Tüm bunların ciddi bir strateji ile izlenmesi gerekiyor. Türkiye’de bunu yapıyor.

 TERSİNE GÖÇ OLUR

 Mülteci akımı olmaz tersi akım söz konusu olabilir. Türkiye ile karasal bir çatışmayı göze alabilecek askeri bir güç yoktur. Türkiye bölgenin en büyük silahlı gücüdür. Türk devleti ABD ile Rusya ile karşı karşıya gelebilecek güçtedir. Hiç kimsede Türkiye ile çatışmayı göze alamaz. Buna karşı Türkiye’nin de tedbirleri vardır. Türkiye askeri sahada mağlup edilecek bir ülke değildir. ÖSO’nun birlikleri 40 bini buldu. Türki Silahlı Kuvvetlerimiz de öso’ya destek veriyor. Fırat kalkanı operasyonuna 3 bin ÖSO  katıldı. TSK’nın ilk planda kullanılan personel sayısı 300 dür. JÖH ve PÖH’ün birlik sayısı 6’dan 40’a çıktı. Türkiye’nin askeri varlığı büyüktür.

Oğuzhan Müezzino