Demokratik Suriye Meclisi’nin (MSD) Cezire Kantonu’na bağlı Haseke kentinde düzenlediği törende konuşan SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi, Baas rejiminin devrilmesinin Suriye halklarının onlarca yıllık mücadelesinin sonucu olduğunu belirtti.
Abdi, devrimin hedefinin yalnızca rejimin yıkılması olmadığını vurgulayarak, “Esad’ın düşüşü devrimin ilk aşamasıdır. Suriyelilerin mutluluğu, taleplerinin gerçekleşmesiyle mümkündür. Halkın amacı özgürlük temelinde yeni bir sistem inşa etmektir” dedi.
Baas rejimini “tekçi ve otoriter” olarak tanımlayan Abdi, Suriye’nin geleceğinin tüm bileşenlerin ortak iradesiyle şekillenmesi gerektiğini söyledi. Yeni dönemde ülkeyi Suriyelilerin kendilerinin yöneteceğini ifade eden Abdi, iç birliğin ülkenin uluslararası konumunu da belirleyeceğini dile getirdi.
Abdi, SDG ile Şam yönetimi arasında ABD arabuluculuğunda yürütülen görüşmelere değinerek, 10 Mart’ta imzalanan anlaşmanın önemine dikkat çekti.
“10 Mart Anlaşması, Yeni Suriye’nin temelidir. Maddeleri tarihidir ve ülkenin gücünün dayanağı olacaktır” diyen Abdi, SDG ve Özerk Yönetim olarak bu anlaşmaya bağlı olduklarını belirtti. Anlaşmanın uluslararası ve bölgesel destek gördüğünü de sözlerine ekledi.
Suriye’nin savaş sonrası hassas bir süreçten geçtiğini ifade eden Abdi, yeni çatışma riskleri, nefret söylemi ve anlaşmayı sabote etmeye çalışan çevreler bulunduğunu söyledi. Buna rağmen süreci sürdürmekte kararlı olduklarını belirten Abdi, “Bu süreç kolay değil ama ilerlemeye devam ediyoruz” dedi.
Abdi, komşu ülkelerin de 10 Mart Anlaşması’yla yakından ilgili olduğunu belirterek, SDG’nin varlığının artık savaş gerekçesi olarak kullanılamayacağını savundu. Anlaşma kapsamında askeri ve iç güvenlik konularında görüşmelerin sürdüğünü kaydetti.
SDG Genel Komutanı, Suriyelilere yeni yıl öncesinde askeri alanda bir anlaşma müjdesi vermeyi umut ettiklerini ifade etti. Kürtlere ilişkin siyasi ve idari adımların da gündemde olduğunu ancak bunun zaman gerektirdiğini belirtti.
Abdi, Rakka, Deyrizor ve Haseke gibi bölgelerin geleceğinin o bölgelerde yaşayanların elinde olması gerektiğini vurguladı. “Bu bölgelerin halkı büyük bedeller ödedi, kendi kendini yönetme hakları vardır” dedi.
Kürt siyasi partilerinin uzun süredir hak mücadelesi verdiğini söyleyen Abdi, 10 Mart Anlaşması’nda anayasa değişikliği ve Kürtlerin haklarının güvence altına alınmasının açık şekilde yer aldığını ifade etti.
Nefret söylemine de değinen Abdi, “Savaşı körükleyenler ve nefret dili kullananlar başarısız olacaktır. Suriyeliler çözüm istiyor, savaş değil” dedi.
Abdi, entegrasyon sürecinin özerk yönetimden siyasi partilere kadar birçok alanda dönüşüm yaratacağını belirterek, Kuzey ve Doğu Suriye için yeni bir başlangıç olacağını söyledi.
Konuşmasının sonunda Demokratik Suriye Meclisi’nin 10 yıllık deneyimine dikkat çeken Abdi, MSD’nin bundan sonraki süreçte de Suriye’nin geleceğinin inşasında aktif rol oynayacağını ifade etti.