AB'nin daha cesur davranmasını bekliyoruz

AB'nin daha cesur davranmasını bekliyoruz

AB
  • A-
  • A
  • A+

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde AB üyesi ülkelerin Ankara Büyükelçilerine hitap etti.

Burada önemli açıklamalarda bulunan ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecine ilişkin olarak konuşan Erdoğan, 'AB'nin 2022'de stratejik miyopluktan kurtularak Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinde daha cesur davranmasını bekliyoruz' dedi. Erdoğan, 'Coğrafi tarihi ve beşeri olarak Avrupa kıtasının bir parçası olan Türkiye elbette AB tam üyelik hedefine bağlıdır. Maruz kaldığımız onca adaletsizliğimize rağmen AB bizim stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Nitekim bu yönde gayret göstermeye devam ediyoruz' diye konuştu.

'SAMİMİ BİR MUHASEBE YAPMA ZAMANI'

Kıbrıs sorunu için Avrupa'ya 'Samimi bir muhasebe yapma zamanı geldi' diye seslenen Erdoğan, 'Şayet AB çözüme gerçekten katkı yapmak istiyorsa 2004'te verdiği taahhütleri yerine getirerek Kıbrıs Türklerinin varlığını ve iradesini tanımalı Cenevre'de sunulan çözüm önerisini değerlendirmelidir' sözlerini kaydetti.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

'Küresel sisteme demokrasiye sosyal barış ve istikrara risk oluşturan tehditlerden hiçbir ülke azade değildir. Salgına bağlı ortaya çıkan bu olumsuz iklimden AB de etkilenmiştir. Birliğin geleceğine dair Brexit süreciyle alevlenen tartışmalar salgınla beraber yeni bir boyuta taşındı. AB içindeki siyasi coğrafi ve ekonomik ayrışmalar daha belirgin hale geldi. Bu durum AB gündemindeki pek çok önemli konunun geri, plana itilmesine yol açtı. Ortak göç politikası oluşturulması, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı başta olmak üzere birçok kemikleşmiş sorun karşısında AB maalesef kayda değer hiçbir adım atamadı. Konuya objektif bakabilen herkes birliğin karşı karşıya olduğu bu tehditlerin aşılmasında anahtar ülkenin Türkiye olduğunu görmekte ikrar ve itiraf etmektedir.

AB TARAFINDAN BEKLEDİĞİMİZ KARŞILIĞI GÖREMEDİK

Türkiye müzakere sürecini yürüten aday ülke olarak terörizm, göç, savunma, İslam ve yabancı düşmanlığı, sağlık gibi temel konularda sorun çözücü role sahiptir. Bu kritik dönemeçte Türkiye ve AB ilişkilerini daha da ileri taşıması daha da önem kazanmıştır. Biz de bu anlayışla birlik ve münasebetlerimizi daha sağlam bir zemine oturtmak istedik. Olumlu gündemin hayata geçirilmesi maksadıyla diyalog ve diplomasiden yana çaba gösterdik. Üst düzey ziyaret ve temasların yanı sıra iklim güvenlik göç ve sağlı kalanlarında yüksek düzeyli diyalog toplantıları gerçekleştirdik. Attığımız tüm bu adımlara üzülerek ifade etmeliyim ki AB tarafından beklediğimiz karşılığı göremedik.

ASIL HESAPLAŞILMASI GEREKEN...

Gümrük Birliği'nin güncellenmesi başta olmak üzere bu olumlu gündemi hayata geçirmemek için bize karşı oyalama taktikleri uygulandı. Siyasi hesaplarla tam üyelikten kaynaklanana haklarını kötüye kullanan kimi ülkelerin bu süreçte engelleyici şekilde davrandıkları ortadadır. Ancak asıl üzerinde düşünülmesi gereken birliğin çıkarlarının birkaç üye ülkenin ihtiraslarına kurban edilmesidir. Asıl hesaplaşılması gereken birliğin iradesinin birkaç devlet tarafından esir alınmış olmasıdır.

TÜRKİYE'NİN OLAĞANÜSTÜ ÇABALARI OLMASAYDI...

Avrupa ve Türkiye'nin çevresinde yaşanan mevcut krizler çözülmedikçe göç baskısının azalmasını beklemek gerçekçi değildir. Türkiye olarak politikalarımızı bu hakikatler içerisinde şekillendiriyoruz. Bir taraftan düzensiz göçe kaynaklık eden ülkelere yönelik yardımlarımızı artırırken diğer taraftan meseleyi asıl boyutlarıyla da değerlendiriyoruz. Sınır ötesi operasyonlarımızda Suriye'nin kuzeyinin tüm dünyaya terörist ihraç eden bir terör merkezi haline dönüşmesine engel olduk. DEAŞ ve PKK'nın Suriye koluna yönelik harekatlarımızla bu bölgedeki güven ikliminin tesisine katkıda bulunduk. Türkiye buradaki varlığıyla Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına katkı sağlarken yeni göç dalgalarının da önüne geçmektedir.

Şayet Türkiye'nin olağanüstü çabaları olmasaydı bugün hem Suriye hem de Avrupa çok farklı bir manzarayla karşı karşıya kalacaktı. Bizim gayretlerimiz olmasaydı göç krizi daha fazla derinleşecek, can kayıpları daha fazla artacak, terör daha fazla azacak, istikrarsızlık çok daha geniş bir coğrafyaya yayılacaktı.

AB'DEN BEKLENTİMİZ SADECE ADİL YÜK VE SORUMLULUK PAYLAŞIMI

Bu gerçeklere rağmen Türkiye göç kriziyle mücadelesinde AB'den anlamlı bir destek alamadı. AB Suriyelilere yasak göç yollarını açan gönüllü insani kabul programını hala hayata geçiremedi. Suriyelilerin terörden arındırdığımız bölgelere geri dönüşüne yönelik çabalarımız desteklenmedi. AB'nin katkı vermediği iskan ve altyapı projelerini biz milletimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle hayata geçirdik. Belarus'ta yaşanan kriz ise birliğin göçle mücadelede sürdürülebilir bir politikadan yoksun olduğunu gözler önüne sermiştir.

Göç konusunda bizim AB'den beklentimiz sadece adil yük ve sorumluluk paylaşımından ibarettir. 18 Mart mutabakatının göç yönetimine ilişkin boyutu güncellenmedikçe bu alanda derinlikli bir iş birliğinden söz etmek mümkün değildir. Yine bu süreçte geri itme hadiselerine ve göçmenlere yönelik uluslararası uygulamalara da son verilmesi şarttır. Özellikle basına da yansıyan Ege'deki müessif olaylarla ilgili Avrupa'dan daha vicdanlı daha yürekli sesler yükseltmesini bekliyoruz.

AB'NİN DAHA CESUR DAVRANMASINI BEKLİYORUZ

Önümüzdeki dönemde özellikle vize serbestisi ve gümrük birliğinin güncellenmesi konularında ilerleme kaydetmemiz gerekiyor Vize serbestisi diyalogu kapsamında kalan kriterler bakımından üzerimize düşenleri yerine getirmeye yönelik adımları zaten atıyoruz. Bu çerçevede 72 kriterden kalan 6sının karşılanması hususunda önemli bir mesafe katettik. Vize serbestisi Türkiye'nin tam üyeliği önündeki önyargıların kırılmasında da katkı sağlayacaktır. Gümrük birliğinin güncellenmesi ise ortak menfaatimizedir. Sürecin siyasi saiklerle engellenmesi tüm taraflara zarar veriyor. AB'nin 2022'de stratejik miyopluktan kurtularak Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinde daha cesur davranmasını bekliyoruz.

YUNANİSTAN AÇIKLAMASI

Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi geliştirmek amacıyla pozitif gündem oluşturulması yönünde mutabık kalarak çalışmalara başladık. İki komşu ülke olarak doğrudan ve yapıcı diyalogla aramızdaki meseleleri halledebileceğimize samimiyetle inanıyorum.

AB'YE KIBRIS ÇAĞRISI

Türkiye'nin Kıbrıs meselesine ilişkin duruşu da nettir. Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik müzakere süreçlerinin neden başarıya ulaşmadığı hepinizin malumudur. Rumlar kendilerinin adanın tek sahibi olarak gören Kıbrıs Türklerini yok sayan zihniyetten bir türlü kurtulamadı. Maalesef AB körü körüne Rum tarafının sözcülüğünü yaparken Kıbrıs Türklerinin hakkını hukukunu görmezden geldi. Sergilenen çifte standartlar artık hepimizi dünün güneşiyle bugünün çamaşırlarını kurutmaya çalışmanın zaman kaybı olduğu konusuna getirdi.

Kıbrıs meselesinin adadaki gerçekler temelinde tüm tarafların yararına olacak şekilde çözüme kavuşturulması için KKTC ile çaba harcamaya devam ediyoruz. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi çözümün önünü açacaktır. Böyle bir çözüm Doğu Akdeniz'deki iş birliği ortamının gelişmesine de katkı sağlayacaktır. AB açısından artık samimi bir muhasebe yapma vakti gelmiştir. Şayet AB çözüme gerçekten katkı yapmak istiyorsa 2004'te verdiği taahhütleri yerine getirerek Kıbrıs Türklerinin varlığını ve iradesini tanımalı Cenevre'de sunulan çözüm önerisini değerlendirmelidir. Diğer türlüsü yeni bir oyalama özellikle taktik olarak görülecek vakit kaybından başka bir şeklide görülmeyecektir.

AB BİZİM STRATEJİK ÖNCELİĞİMİZ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR

Yarım asırdan fazla bir süredir AB'ye üyelik için çaba harcıyoruz. Üyelik sürecinin tüm veçhelerine ayrıntılarıyla vakıf oldum. Bu 20 yıllık zaman sürecinde AB'de sayısız siyasi liderle görüştüm konuştum. Tam üyelik yolunda attığımız adımların nasıl engellendiğini, ülkemizin nasıl bir çifte standarda maruz bırakıldığımızı gördüm.

Coğrafi, tarihi ve beşeri olarak Avrupa kıtasının bir parçası olan Türkiye elbette AB tam üyelik hedefine bağlıdır. Maruz kaldığımız onca adaletsizliğimize rağmen AB bizim stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Nitekim bu yönde gayret göstermeye devam ediyoruz. Kabul ettiğimiz yargı reformu stratejisi, insan hakları eylem planı ve çıkarılan 5 yargı paketi sürece ilişkin özellikle kararlılığımızın en somut göstergesidir.

Paris İklim Anlaşması'nı onayladık. Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin en görünür boyutlarından biri olan mali işbirliğine ve birlik programlarına katılıma da büyük önem veriyoruz. Son 20 yılda ülkemize tahsis edilen toplam 9,2 milyar avroluk AB fonu sayesinde 900'e yakın büyük ölçekli proje gerçekleştirildi. Bunların hepsi de karşılıklı yararımıza olan projelerdir.

Önümüzdeki yıllarda birliğin Türkiye'ye katılım öncesi mali yardım aracı kapsamındaki fon miktarını artırması da ortak menfaatimize hizmet edeceği aşikardır. AB'nin Asıl husus Türkiye'nin üyelik sürecine dair samimi, adil ve ahde vefalı davranmasıdır. Bunu başardığımızda üyelik sürecimize asıl ket vuran sorunların ortadan kalkacağına inanıyorum.

Yakın coğrafyamızda vuku bulan hadiseler dış politika ve güvenli kalanında iş birliğimizi güçlendirmemizin en kadar önemli ve hayati olduğuna işaret ediyor. Bu kapsamda Bosna Hersek'teki krizin çözümü konusunda yoğun gayret gösteriyoruz. Bölgenin 1990'ların olumsuz havasına dönem sinyalleri vermesinde AB üyelik perspektifinin sekteye uğraması büyüktür.

Türkiye 2022 yılından da girişimci ve insani dış politikasıyla daha adil bir dünya hedefi yönünde gayretlerini sürdürecektir. Bu anlayışla müzakere eden aday ülke olarak AB ile işbirliği ve diyalogumuzu güçlendirmeye hazırız. Uzun vadeli stratejik bir bakış açıcıyla hareket edilmesi ortak menfaatimizdir.'

 

Yorum Yazın

'Valiye şemsiye var, gazilere yok' haberine gözaltı

58 yıllık Şahin lokantası iflas etti

Ahmet Kırman'a yurt dışına çıkış yasağı getirildi

'Zenginleşiyoruz söylemi yoksulluğu gizleyemez'

Otobüs, Çekmeköy'de durağa daldı

Vatandaşlık tanımına Ziya Gökalp formülü

FIAT “Grande Panda” Türkiye’de

Bütçe eylülde 309,6 milyar TL açık verdi

YGD “Türkiye’nin En Beğenilen Otomobili”ni Seçiyor

Önderleri katil, sözcüleri müptezel, pusulası da İmralı

Abdullah Kiğılı’dan tekstil sektörü için uyardı

Ontex, Türkiye'den resmen çekildi

THK rektörü Ünsal Ban ülkeden kaçtı

Melis Sezen’den sürpriz değişim!

TFF’ye erişim engeli yetkisi veren düzenleme iptal edildi

Bakan Şimşek Washington'da ekonomik programın durumunu paylaşacak

Madagaskar’da ordu yönetime el koydu

'Süreç provokasyona son derece açık'

Elazığ'da gazeteciye pompalı tüfekli saldırı

Borcunu ödemeyen sağlık hizmeti alamayacak

Güllü'nün kesin ölüm nedeni belli oldu!

Özdağ, 'Genel Başkan Yardımcılığı' makamını kaldırdı

22 yılda özel hastane sayısı yüzde 103,7 arttı

Türkiye’de kuraklık derinleşiyor

'Hepimiz Terörsüz Türkiye hedefine özen göstermeliyiz'

'İstediklerimiz asgari demokrasi standardıdır'

'İmralı'ya Bahçeli gitsin, sonra komisyonu bilgilendirsin'

Açlık sınırı 26 bin 418 TL'ye yükseldi

'Türkiye'de emekli aylığı 348 Euro'

Toplumun yüzde 68’i Batı ülkelerine benzemek istiyor

Yükleniyor

Madagaskar’da ordu yönetime el koydu

'İki devletli çözüm uygulanmazsa bölge mahvolur'

Netanyahu Trump’a Golan işgalini de onaylattı

'Kırmızı çizgiyi aşmayın'

MIT'den Trump yönetiminin "federal fon" anlaşmasına ret

Trump Çin'e köpürdü, ABD borsaları çakıldı

Çin, nadir toprak elementlerinin ihracatına kısıtlama getirdi

Ateşkese rağmen Gazze'ye bomba yağıyor

İsrail ordusu 44 gemiden 19'una müdahale etti

Çin'de eski bakana idam cezası!

Melis Sezen’den sürpriz değişim!

'Hiçbir zaman böyle şeylerle bir ilgim olmadı'

Berrak Tüzünataç'tan yaza veda pozları

Sütyen alamıyorum

'İnsanların kafasını şişirmeyin'

Serra Arıtürk dantel elbisesiyle mest etti!

Salma Hayek, 59. yaşını kutladı!

Bikinili pozlarıyla mankenlere meydan okudu

Deren Talu, Ibiza'yı salladı

Ünlü mankenlerin ağzı açık kaldı

FIAT “Grande Panda” Türkiye’de

YGD “Türkiye’nin En Beğenilen Otomobili”ni Seçiyor

BYD'de Türkiye yatırımını İspanya'ya yapıyor

120 klasik araç, tarihi güzelliklerde yarışacak

Otomobil ithalatına yeni ek vergi

Motosiklet satışları rekor kırdı

Hyundai’nin fabrikasına şok baskın: 475 gözaltı

'Eğitim, ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırımdır'

Elektrikli otomobillerin pazar payı yüzde 18,5'e ulaştı

Renault, Ağustos ayında en çok satan marka oldu

Borcunu ödemeyen sağlık hizmeti alamayacak

22 yılda özel hastane sayısı yüzde 103,7 arttı

Akademisyenlerden SGK'ya usulsüz tahsilat

Filtre kahve içerken bir daha düşünün

VR ile Meme Sağlığı Eğitimi İstanbul’da Farkındalık Buluşmasına Dönüştü

22 peynirde yağ oyunu

Hastanesi olmayan tıp fakülteleri kapatılacak

Şehir hastanelerinde ekipmanlar eksik ve uygunsuz

Sağlık turizminde pazar geliştirme stratejisi önemli

Özel hastanede usulsüz muayene skandalı

'Valiye şemsiye var, gazilere yok' haberine gözaltı

Elazığ'da gazeteciye pompalı tüfekli saldırı

Gazeteci Hakan Tosun'un beyin ölümü gerçekleşti

Yerel gazeteler birer birer kapanıyor!

UGASDER, Gazze İçin Üsküdar’da Bir Araya Geldi

Gazeteci Serkan Candaş’a Prestijli Ödül!

Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği’ne ‘En Aktif Gazetecilik Ödülü’

Ahmet Hakan, uçaktaki soru skandalını itiraf etti!

Türk Dünyası Sinemacılar Forumu İstanbul'da Gerçekleştirildi

Can Holding patronu gözaltına alındı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 8 7 0 1 17 22
2.TRABZONSPOR A.Ş. 8 5 1 2 7 17
3.GÖZTEPE A.Ş. 8 4 0 4 9 16
4.FENERBAHÇE A.Ş. 8 4 0 4 7 16
5.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 8 4 2 2 0 14
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 7 4 2 1 3 13
7.SAMSUNSPOR A.Ş. 8 3 1 4 2 13
8.TÜMOSAN KONYASPOR 7 3 2 2 4 11
9.CORENDON ALANYASPOR 8 2 2 4 1 10
10.HESAP.COM ANTALYASPOR 8 3 4 1 -4 10
11.KASIMPAŞA A.Ş. 8 2 3 3 -1 9
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 7 2 3 2 -2 8
13.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 7 1 3 3 -1 6
14.GENÇLERBİRLİĞİ 8 1 5 2 -5 5
15.KOCAELİSPOR 8 1 5 2 -7 5
16.İKAS EYÜPSPOR 8 1 5 2 -7 5
17.ZECORNER KAYSERİSPOR 8 0 3 5 -12 5
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 8 1 7 0 -11 3