Ankara Bilim Üniversitesi ile Anayasa Mahkemesi iş birliğinde düzenlenen “Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvurunun Türk Hukukuna Etkisi” başlıklı sempozyumda konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Kadir Özkaya, bireysel başvuru mekanizmasının Türk hukuk sisteminde oluşturduğu dönüştürücü etkiye dikkat çekti. Özkaya, “Adalet, hayatın üzerinde yürüdüğü temeldir. Hukukun nihai amacı da bu temeli sağlam tutmaktır” ifadelerini kullandı.
Ankara Bilim Üniversitesi Maltepe Kampüsü’nde düzenlenen sempozyuma yüksek yargı mensuplarının yanı sıra hukukçular ve akademisyenler de yoğun ilgi gösterdi. Açılış konuşmasında anayasa mahkemelerinin toplumsal sözleşme niteliğindeki anayasaların güvencesi olduğunu hatırlatan Özkaya, bireysel başvuru sisteminin, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini koruma açısından güçlü bir araç haline geldiğini söyledi.
Özkaya, 2010 anayasa değişikliğiyle hukuk sistemine giren bu mekanizmanın yalnızca bireylerin hakkını arama yolu olmadığını, aynı zamanda yargı sisteminde anayasal denetim kültürünü güçlendirdiğini vurguladı. “Evrensel standartların hukuk sistemimizde uygulanmasında bireysel başvuru büyük bir farkındalık yarattı. Bu sayede tüm yargı organları temel hakların korunmasına daha duyarlı hale geldi” dedi.
Bireysel başvuru sisteminin giderek daha da geliştiğine işaret eden Özkaya, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararlarının etkisinin sadece bireysel düzeyde kalmadığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bugün Anayasa Mahkemesi kararları, sadece şikâyet konusu bireyin değil, benzer durumda olan binlerce yurttaşın da haklarını güvence altına alacak şekilde yankı buluyor. Bu yönüyle bireysel başvuru, hukuk sistemimizi dönüştürücü bir araç haline gelmiştir.”
Sempozyumda ayrıca bireysel başvurunun kamu ve özel hukuka etkileri de iki ayrı oturumda ele alındı. Anayasa Mahkemesi Üyesi Yılmaz Akçil’in başkanlık ettiği ilk oturumda kamu hukuku boyutu tartışılırken, Prof. Dr. Ömer Çınar’ın yönettiği ikinci oturumda ise bireysel başvuruların özel hukuk üzerindeki etkileri değerlendirildi. Her iki oturumda da alanında uzman akademisyenler ve Anayasa Mahkemesi raportörleri sunum yaptı.
Etkinlik, katılımcıların sorularıyla interaktif bir biçimde tamamlandı.