Enflasyon yüzde 75 ise bunu kabul edip ona göre önlem almak gerekir

Mahfi Eğilmez, “Bu faizle üretim mümkün değil” diyen iş dünyasına, önce gerçek enflasyonu kabul etme çağrısı yaptı. Faiz ve kur şikâyetlerinin, geçmişte desteklenen yanlış politikaların sonucu olduğunu belirtti.

Enflasyon yüzde 75 ise bunu kabul edip ona göre önlem almak gerekir

Ekonomist Mahfi Eğilmez, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz artışı kararının ardından iş dünyasından yükselen tepkilere dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Eğilmez, faizlerin yüksekliğinden şikâyet eden çevrelerin, geçmişte düşük faiz politikasını desteklediklerini hatırlatarak, ekonomik gerçeklere uygun olmayan taleplerin tutarsız olduğunu ifade etti.

İş dünyasından gelen “bu faizlerle üretim yapmak mümkün değil” yönündeki açıklamaların geçmişle çeliştiğini belirten Eğilmez, “Şimdi faizler yükselince kıyameti koparanların çoğu o zaman bu irrasyonel faiz indirimini alkışlıyor, enflasyonun çok altında oranlarla kullandıkları kredilerle iş yapıyorlardı” dedi.

“İKİ ŞİKÂYET AYNI ANDA HAKLI OLAMAZ”

Yüksek faizden şikâyet edenlerin aynı zamanda TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını iddia ettiğine dikkat çeken Eğilmez, bu tutarsızlığı şöyle değerlendirdi:

“Gerçek enflasyon TÜİK’in açıkladığı oranın en az yüzde elli üzerindeyse, yani yüzde 75 civarındaysa, o zaman yüzde 75’e kadar olan kredi faizi düşük oranlı faiz demektir. Eğer faiz oranı yüksekse o zaman enflasyon TÜİK’in açıkladığı gibi yüzde 38,1 demektir. Bu iki şikâyet aynı anda haklı olamaz.”

Eğilmez, geçmişte uygulanan düşük faiz politikasının kısa vadede bazı kesimlere kazanç sağlarken uzun vadede ekonomiye ağır bir fatura çıkardığını belirtti. O dönemde düşük faizle kredi kullananların döviz alarak tasarruflarını sisteme değil, bireysel kazanca yönlendirdiklerini hatırlattı.

KUR POLİTİKASI: "KUR KORUMALI MEVDUAT FACİASI"

Kurun mevcut seviyesinin de geçmişteki yanlış politikaların sonucu olduğunu vurgulayan Eğilmez, Eylül 2021'de başlayan “faiz sebep, enflasyon sonuç” yaklaşımının döviz talebini artırdığını, bunun da kur korumalı mevduat (KKM) sistemine yol açtığını belirtti. Bu adımın ekonomide ciddi dengesizliklere neden olduğunu ifade etti:

“Bugünkü tuhaf kur düzeyi, 2021 Eylülünde faiz sebep enflasyon sonuç yaklaşımıyla başlayan negatif reel faiz uygulamasının sonucudur.”

Eğilmez’e göre, bu süreçte uygulanan yapay önlemlerle TL’ye yöneliş sağlansa da kurun sabit kalması ihracatçıyı olumsuz etkiledi. Euro/TL kurunun son dönemde yükselmesini olumlu bulan Eğilmez, Türkiye’nin ihracatının ve turizm gelirlerinin büyük bölümünün Euro cinsinden olduğunu hatırlattı. Diğer yandan dış borcun büyük bölümünün dolar üzerinden olması nedeniyle USD/TL kurunun stabil seyretmesinin önemine de değindi.

“FAİZDEN VE KURDAN SADECE İLKELİ DURANLAR ŞİKÂYET EDEBİLİR”

Mahfi Eğilmez, geçmişte düşük faiz ve KKM uygulamalarına karşı çıkanların, bugün kur ve faiz düzeyine yönelik eleştiri yapma hakkına sahip olduğunu vurguladı:

“Bugün faizlerin yüksekliğinden şikâyet etme hakkı olanlar yalnızca o gün faiz indirimlerinin yanlış olduğunu öne sürmüş olanlardır.”

“GERÇEKLER KABUL EDİLMEDEN ÇÖZÜM OLMAZ”

Yazısının sonunda, sağlıklı ekonomik kararların alınabilmesi için önce doğru verilerin kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Eğilmez, şu ifadeleri kullandı:

Herhangi bir işyerini, bir sistemi, bir ekonomiyi doğru yönetebilmenin birinci kuralı gerçekleri kabul etmektir. Eğer gerçekleri kabul etmiyorsanız alacağınız önlemler hayal âlemine hitap edeceği için çözüm getiremez. Enflasyon yüzde 75 ise bunu kabul edip ona göre önlem almak gerekir. Enflasyon yüzde 75 iken onu yüzde 40 gibi gösterince faizin yüzde 70’e çıkması halinde iş dünyası isyan eder ve sanki haklı gibi görünür.

Eğilmez'in yazısı şu şekilde:

TCMB faizi artırınca iş dünyasından faizlerin yüksekliğiyle ilgili şikâyetlerde ciddi artış oldu. İş dünyası temsilcileri “bu faizlerle, bu kadar yüksek finansman maliyetleriyle üretim yapmak mümkün değil” diyorlar. Şikâyetler, faiz oranlarıyla sınırlı değil. İhracatçılar ve turizmciler de bir yandan yüksek faizden bir yandan da uzunca bir süredir kurun sabitleşme eğilimi içinde olmasından rahatsızlar.

Aynı kişiler, tıpkı tüketicilerin büyük çoğunluğu gibi, gerçek enflasyonun aslında TUIK’in açıkladığı enflasyon oranının en az yüzde elli üzerinde olduğundan şikâyet ediyorlar. Eğer bu şikâyetleri doğruysa yani enflasyon gerçekte yüzde 38,1 değil de yüzde 75 dolayındaysa o zaman yüzde 75’e kadar kredi faizi düşük oranlı faiz demektir. Eğer faiz oranı yüksekse o zaman enflasyon onların dediği gibi yüzde 75 değil, TUIK’in açıkladığı gibi yüzde 38,1 demektir. Bir başka ifadeyle bu şikâyetlerin ikisi aynı anda haklı olamaz.

2021 Eylülünde TCMB faizi düşürmeye başladığında bunun yanlış bir adım olduğunu söyleyenlerin sayısı bir elin parmakları kadar azdı. Enflasyon hızla yükselir, faizler de hızla düşürülürken enflasyonun çok altında maliyetle kredi kullanan iş çevresi temsilcilerinin çoğu, ekonominin girdiği yanlış yol konusunda pek bir uyarı yapmadılar, tam tersine bu girişimi desteklediler. İktisatçıların bir bölümü bunun yanlış olduğunu söylerken birçok kişi onları yeni ekonomiyi izleyememekle suçladı. Yeni ekonomiyi tasarruf sahiplerinin tasarruflarını enflasyonun altında bir maliyetle (negatif reel faizle) kullanmanın doğru olduğunu savunmak olarak anladılar ve anlattılar. Böylece tasarruflar yer değiştirdi. Bugün yaşadığımız ekonomik sıkıntıların temelinde yatan hatalardan birisiydi bu. Faiz getirisinin enflasyonda yaşanan kaybı karşılayamadığını gören tasarruf sahipleri, tasarruflarını dövize ve altına yatırarak önemli bir bölümünü ekonomi dışına çıkararak banka veya ev kasalarına koydular.

Şimdi faizler yükselince kıyameti koparanların çoğu o zaman bu irrasyonel faiz indirimini alkışlıyor, enflasyonun çok altında oranlarla kullandıkları kredilerle iş yapıyorlardı. Birçok kişi düşük faizle kredi alıp o krediyle döviz alıyordu. Yine istiyorlar ki düşük faizle kredi kullansınlar ama enflasyon da düşsün. O işler öyle olmuyor. Tasarruf sahiplerinin tasarruflarını ucuza kullanarak üretim yapmak sonsuza kadar sürdürülemiyor.

Bugün faizlerin yüksekliğinden şikâyet etme hakkı olanlar yalnızca o gün faiz indirimlerinin yanlış olduğunu öne sürmüş olanlardır.

Kura gelince, orada da benzer sorunlar söz konusu. Bugünkü tuhaf kur düzeyi 2021 Eylülünde faiz sebep enflasyon sonuç yaklaşımıyla başlayan enflasyonun çok altında faiz (negatif reel faiz) uygulamasının sonucudur. Faizler düşürülüp de insanlar tasarruflarını dövize yönlendirince bunu önlemek amacıyla geçilen kur korumalı mevduat faciasından kurtulabilmek, dolarizasyonu azaltabilmek için kurun bir süre sabit tutulması ve bu yolla Türk Lirasının çekici hale getirilmesi kaçınılmaz bir adımdı. Bu şekilde dışarıdan carry trade ile döviz çekildi, kur iyice sabitleşti ve dövize geçen yerli tasarruf sahipleri de yavaş yavaş döviz satarak Türk Lirası mevduat hesaplarına ve tahvillere geri döndüler. Bu durum kurların sabitleşmesine, dolayısıyla Türk Lirasının değerlenmesine yol açtı. Değerli Türk Lirası, ithalatı özendirirken ihracatı zorlaştırdı.

Bugün kurdan şikâyet etmeye hakkı olanlar o gün kur korumalı mevduata karşı çıkıp, faizlerin enflasyonun üzerinde olması gerektiğini savunanlardır.

Hep söyledik: Faizi yanlış belirlerseniz ekonomiyi çökertirsiniz, sonradan doğru belirleseniz de yalnızca bu adımla ekonomiyi düzeltemezsiniz diye. Ama biz söyledik biz dinledik. Ve sonunda bugünlere geldik.

Bugünkü durumda faizler iddia edildiği gibi yüksek değil. Açıklanan enflasyon gerçeği göstermiyor. Önce gerçeklerin tam olarak açıklanması gerekir. Ondan sonra faiz yüksek mi değil mi görebiliriz.

Kurlara gelince, o da son zamanlarda Euro / TL kurunun yükselmesi, Türk Lirasının Euro’ya karşı değer kaybetmesiyle normale dönmeye başladı. USD/TL kuru son günlerde biraz yükselse de fazla oynamıyor. Çünkü ekonomi yönetimi IMF’nin istikrar programı uygulamalarının temel taşlarından birisi olan kuru çıpa olarak kullanma önerisine uygun hareket ediyor. Türkiye, ihracatının çoğunu Avrupa’ya yaptığı ve turizm gelirlerinin çoğunu Avrupalılardan elde ettiği için Euro/TL kurunun yükselmesi iyi bir gelişme. Türkiye’nin dış borçlarının çoğu Dolarla olduğu için USD/TL kurunun fazla yükselmemesi de öyle.

Herhangi bir işyerini, bir sistemi, bir ekonomiyi doğru yönetebilmenin birinci kuralı gerçekleri kabul etmektir. Eğer gerçekleri kabul etmiyorsanız alacağınız önlemler hayal âlemine hitap edeceği için çözüm getiremez. Enflasyon yüzde 75 ise bunu kabul edip ona göre önlem almak gerekir. Enflasyon yüzde 75 iken onu yüzde 40 gibi gösterince faizin yüzde 70’e çıkması halinde iş dünyası isyan eder ve sanki haklı gibi görünür.

Cuma

12.7 °

Cumartesi

18.2 °

Pazar

18.1 °

İran'dan petrol alan ülkelere yaptırım uygulanacak

Hem ülkeyi hem de dünyayı yönetiyorum

Anlaşma yapamazsak, İran ile savaşa girebilirim

Rusya’nın işgalini asla tanımayacağız

Netanyahu ile her konuda aynı taraftayız

'Neye mal olursa olsun' İran'a saldıracağız

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden Macaristan'a Netanyahu soruşturması

AB, ABD ürünlerine ek vergi uygulamasını başlatıyor

Gazze halkının zorla gönderilmesi hukuka aykırı

İngiliz milletvekili, 'cinsel suçlar' şüphesiyle tutuklandı

Derin Talu'dan yatak pozu

Irina Shayk'ın paylaşımı sosyal medyayı salladı!

Ölmek istemiyoruz, duyan var mı?

Hepsi Türkiye’nin iyiliğini istiyor

Gönül Dağı'nın Asuman'ı son pozlarıyla olay oldu!

Beren Saat’ten gözaltılara tepki

Nurgül Yeşilçay'dan öğrencilerin tutuklanmasına tepki

Tuba Ünsal 'biber gazı' tartışmasına kayıtsız kalmadı

Hayal Köseoğlu sessiz kalan sanatçılara ateş püskürdü!

Gülçin Santırcıoğlu'dan Mansur Yavaş'a destek

Sema Nur Yüksel'den Almanya’da altın zafer

Kaiwi Kanalı'nı Geçen En Genç Türk Oldu

Bülent Uygun'un Acı Günü

Spor camiasının acı günü

Ligdeki tüm takımların istatistiklerini ölçümleyebildik

60 yıldır hız kesmeden devam eden TUR!

Fenerbahçe, Kayserispor ile berabere kaldı

Ümraniyeli Sporcu Bosphorus Çeyrek Maraton Yarışları’nda Şampiyon Oldu

Dünya Şampiyonasında Zirveye Ümraniyeli İmza!

Beşiktaş Platformu'ndan ortak ideal çağrısı

Otomotiv üretimi yüzde 9 azaldı

Taşıtlara yeni vergi gündemde

Yabancı şirketler Türkiye'den çıkış hazırlığında

Türkiye elektrikli otomobil üssü oluyor

Avrupa'da Tesla satışları sert düştü

Araç kiralarken dolabdırılmayın!

Otomotiv üretimi şubat ayında yüzde 13,3 azaldı

Kırmızı et fiyatlarında fark iki katına çıktı

Trafikte parlak beyaz far kullanımı yasaklandı

Ticari araç pazarında son 5 yılın en büyük düşüşü

TÜSİAD yöneticilerinin gözaltına alınmaları üzdü

Türkiye en uzun çalışma saatine sahip ikinci ülke

1 ayda 53,5 milyar dolar eritenlerin hedefi 3 yılda 41 milyar dolar

Merkez Bankası'nın faiz hamlesi Türk Lirası'nı kurtaramadı

Esas para politikası sıkılaşması şimdi başladı

Bankacılık endeksinde düşüş yüzde 3'ü aştı

Dövize kaçışa faiz de çare olmadı

Yüzde 55 faizli bir kredinin gerçek maliyeti yüzde 74

Trafik cezalarına yüzde 44 zam

38 yıllık dev şirket iflasın pençesinde

Basın Özgürlüğünü Savunmak Hepimizin Görevi

Esra Öztürk’ten Anadolu’ya Saygı Duruşu

Yunus Emre Enstitüsü'deki büyük vurgunun tutarı belli oldu!

Halil Falyalı’nın sır küpü Cemil Önal Hollanda'da öldürüldü

TÜSİAD yöneticilerinin gözaltına alınmaları üzdü

Türkiye, basın özgürlüğünde 159. sıraya geriledi

İstanbullular 'Kanal İstanbul' istemiyor

İran'dan petrol alan ülkelere yaptırım uygulanacak

Cemal Enginyurt iki Bakan'ı da hizaya sokan ismi açıkladı

Barış bir tercih değil, anayasal bir sorumluluktur

1 Mayıs'ta 409 kişi gözaltına alındı

Yangın anında insanları uyarmak yerine araçlarını kurtardılar

İstanbul Barosu'ndan 11 avukatın gözaltına alınmasına sert tepki

Konya'da miting çalışması sırasında CHP'ye silahlı saldırı

Cezaevinden izinli çıkan hükümlü uyuşturucuyla yakalandı

Deprem Bölgesindeki İşletmeleri Desteklemek Zorundasınız

CHP otobüsünün şoförüne ev hapsi cezası verildi

'Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li telef olup gidecek'

Çam ve Sakura Hastanesi'nde 9 yaşındaki kıza cinsel istismar

İşe giderken polis engeliyle karşılaştı, isyan etti

Nisan ayı enflasyonu yüzde 3,21 oldu

Asıl telef olan Türkiye

Ekrem Bey seçimi yüzde 70'le alır

Kanal İstanbul'u kesinlikle yapacağız, asla vazgeçmedik

Türkiye Yüzyılı emek ve alın terinin yüzyılı olacak

Türkiye en uzun çalışma saatine sahip ikinci ülke

Güvenceli çalışmak, adil bölüşmek herkesin hakkı

İstanbul'da 1 Mayıs ablukası vatandaş için eziyete dönüştü

AYM’den TSK Kanunu'na iptal

Ekonomi, sadece ekonomi politikasıyla düzelmez

Yükleniyor