Türkiye'de yaşanan yüksek enflasyon, derin ekonomik kriz, hayat pahalılığı özellikle emeklileri, 22 bin 104 lira reva görülen asgari ücretlileri derinden etkiliyor. Emekliler ve asgari ücretliler ay başını getirebilmek, geçinebilmek, bütçelerini denkleştirebilmek için kırk takla atıyorlar. Asgari ücretin belirleneceği ocak ayına adım adım yaklaşılırken, milyonlarca asgari ücretli belirlenecek daha hakkaniyetli rakamlarla hayat standartlarının yükseltilmesini dört gözle bekliyor.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2026 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenme süreciyle ilgili, "TÜRK-İŞ ile yine bir görüşmemiz oldu. Katılmayacaklarını tekrar teyit ettiler. Bizim de katılmayacağımızı kendilerine tekrar ifade ettim. Bu hem işçilerin hem de hükümetin aleyhine bir kaosa dönüşecek. O zaman Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile hükümet oturup asgari ücreti belirleyecek." ifadelerini kullandı. Arslan, yaptığı açıklamada, HAK-İŞ'in Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısına yönelik itirazlarının olduğunu anımsatarak, komisyonun mevcut yapısının işçilerin aleyhine işlediğini söyledi.
Komisyonda hükümetin inisiyatifinin söz konusu olduğunu ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinin dikkate alındığını savunan Arslan, şöyle konuştu: “Aslında hükümetlerin burada olmaması gerekiyor. Çünkü kamuda asgari ücretli işçi sayısı istisna. Dolayısıyla buradaki asgari ücretin belirlenmesi özel sektörü ilgilendiriyor. Almanya'da işçi sendikaları ile işveren sendikaları masaya oturuyor. Orada hükümet yok. Sadece tarafların seçtiği bir hakem var. Bu hakem kamu görevi üstlenmiş oluyor. Fakat taraflar anlaşınca hakeme ihtiyaç kalmıyor”
Arslan, "Almanya'da bizim üç katımız çalışan var. Bu ülkede asgari ücretin belirlenmesinde hükümet yok. Hükümet yerine bir kamu görevlisi var. Kamu görevlisi de taraflar isterse seçiyorlar. Otomatik seçilmiyor. Biz, bu yapıya benzer bir yapının Türkiye'de olmasını savunuyoruz. Hükümete, 'Niye siz bu işe giriyorsunuz?' diyoruz. Asgari ücretin belirlemesinin faturasını hükümet ödüyor. 'Cumhurbaşkanı, hükümet asgari ücreti artırmadı.' deniyor. Bunu bırakın işverenler ile işçiler oturup konuşsunlar. Onlar belirlesin." diye konuştu.
Arslan, işçi ve işverenlerden oluşacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçi konfederasyonlarının üye sayısı oranında temsil edilmesi gerektiğini belirterek, "Rakamın belirlenmesine yönelik bir kriter oluşturulmalı. Bir genel sekreterlik olmalı. Bu yapıdaki Asgari Ücret Tespit Komisyonu 12 ay çalışmalı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun mevcut yapısıyla sağlıklı kararlar alınamaz. Hükümetin yapması gereken; sosyal tarafların taleplerini dikkate alarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nu daha demokratik ve katılımcı bir yapıya getirmek. Sonra da 'işçiler ve işverenler siz bu işi yürütün. Bize ihtiyaç duyarsanız biz hakemlik yaparız.' demek. Aksi halde, kamuda asgari ücretli hemen hemen yok ama asgari ücretli çalıştırmayan hükümet, asgari ücreti belirliyor" ifadelerini kullandı.
Arslan, asgari ücretin belirlenme süreciyle ilgili kaos yaşanabileceği uyarısında bulunan ve bunu düzeltmek istediklerinin altını çizerek, "Asgari ücret iki ay sonra belirlenecek ama masada işçi tarafı olmayacak. Kimse bunun yaratacağı kaosla ilgili girişimde bulunmuyor ve bunu kimse gündeme getirmiyor." diye konuştu.