Gezi Parkı eylemleriyle ilgili açılan davada, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlamasıyla tutuklu yargılanan menajer Ayşe Barım, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
Salona girişinde izleyiciler tarafından ayakta alkışlanan Ayşe Barım, savunmasına şu sözlerle başladı:
“Gezi Parkı eylemlerinin ardından birçok soruşturma açıldı, davalar görüldü. O süreçte adım hiçbir yerde geçmedi. Ancak aradan geçen 12 yılın ardından, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmekle suçlanıyorum. Bu durumu anlamakta güçlük çekiyorum.”
Savunması sırasında gözyaşlarını tutamayan Barım, “Yaşam hakkım elimden alındı. Onu geri istiyorum. Bu hakkımı sizin vicdanınıza ve adaletinize emanet ediyorum” dedi.
Duruşma savcısı, sanık Ayşe Barım’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, bu talep üzerine duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından açıklanan ara kararda, Ayşe Barım’ın tutukluluk halinin devamına hükmedildi.
Öte yandan, 1 Ekim’de yapılacak ikinci duruşma öncesi önemli bir karar alındı. Mahkeme, tanık sıfatıyla ifadeleri alınacak 12 ünlü isim için “zorla getirme” kararı verdi.
ZORLA GETİRİLECEK İSİMLER ŞÖYLE:
Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsur, Dolunay Soysert, Nejat İşler, Nehir Erdoğan, Hümeyra Adak, Rıza Kocaoğlu, Selma Ergeç, Şükran Ovalı ve Zafer Algöz.
Ayrıca, gazeteci Enver Aysever’in de tanık olarak zorla getirilmesine karar verildi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Barım, 27 Ocak’ta tutuklanmasından bu yana ilk kez savunma yapacak. Sanat dünyasının yakından tanıdığı isimlerden olan Barım’a, duruşma salonunda meslektaşları ve menajerliğini yaptığı ünlü oyuncular da destek verdi.
Barım’ın menajerliğini yaptığı; Zerrin Tekindor, Halit Ergenç, Serenay Sarıkaya, İbrahim Selim, Birce Akalay, Hakan Kurtaş, Merve Dizdar, Serkan Altunorak, Miray Daner, Ceyda Düvenci, Ezgi Mola, Bergüzar Korel, Metin Akdülger, Birkan Sokullu, İpek Bilgin gibi oyuncu ve sanatçı isimler, duruşmayı izlemek üzere mahkemeye geldi. Ünlü isimlerin duruşma öncesi salon önünde görüntülenmeleri, davaya yönelik kamuoyundaki ilgiyi daha da artırdı.
Ayşe Barım’ın savunmasının yanı sıra sağlık durumu ve avukatlarının tahliye talepleri de bugünkü duruşmada değerlendirilecek. Barım’ın cezaevinde hayati risk taşıyan rahatsızlıkları olduğu, uzman raporlarına yansıyan sağlık durumu nedeniyle avukatları defalarca tahliye başvurusunda bulunmuş, ancak bu talepler şimdiye dek reddedilmişti.
CHP adına CHP Parti Meclisi Üyesi Baran Seyhan ve TİP Milletvekili Sera Kadıgil duruşmayı takip ediyor. Duruşma, hem yargı süreci hem de sanat camiasının desteği açısından önemli bir gelişme olarak takip ediliyor.
Duruşma başlamadan dosyada ismi geçen tanık kişiler salonda yerini aldı. Duruşma başlamadan salona gelen Ayşe Barım ayakta karşılandı. Duruşma, Barım'ın kimlik tespiti ve iddianamenin Barım'a hatırlatılmasıyla başladı.
BARIM SAVUNMASINA ŞU SÖZLERLE BAŞLADI:
"Benimle ilgili bütün iddialar asılsızdır. Bu iddialar sosyal medya hesaplarında kimliği belirsiz kişiler tarafından yayılmıştır. Savunmamı yapmadan kendimden bahsetmek istiyorum. Hürriyet ,ATV, Kanal D'de çalıştıktan sonra kendi şirketim ID İletişim'i kurdum. Bu sektöre çok emek verdim. Bu 23 yıldır ekibim ile birlikte çok önemli işlere imza attık. Sosyal medyada daha çok bot hesaplarca hakkımda çok aşağılayacı iftira kampanyası başlatıldı.
Bu kampanya birlikte çalışmaktan gurur duyduğum bir oyuncum üzerinen haksız para kazandığım yönündeydi. Bu iddialar benim sektörde 'tekelci' sıfatı taşıyan Ayşe Barım yaratıldı. Bu iddiaların üzerinden 1 ay geçmesiyle yeni bir iftira atıldı. Benim Gezi Parkı olaylarını provoke ettiğim üzerine iftiralar atıldı. Polisler evime geldi, 3 gün nezarethanede bekletildim. 27 Ocak'tan beri tutukluyum. Tutukluluğumun 92. gününde iddianamem hazırlandı.
Gezi Parkı eylemlerinin ardından soruşturmalar açıldı, davalar görüldü. Bu soruşturmalarda adım geçmedi. Ama 12 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmekle suçlandım. Ben buna anlam veremiyorum.
Ben Gezi Parkı'na 1 kere gittim. İddianamede de birçok fotoğrafım var ancak üzerimdeki kıyafetim aynı çünkü ben parka 1 kere gittim. O günde de oyuncularım parka gitme kararı almıştı. Bunun üzerine parka gitme zorunluluğum oluştu. Spontan bir karar üzerine oyuncularım setten çıkıp oraya gittiğim için ben de oraya gittim.
O dönemde orada bir dolu ünlü Gezi Parkı'na gidiyordu. Ünlü isimler Gezi Parkı Oteli'nin yanında toplandı. Orada bir açıklama yapılmak istendi. Oyuncular bir megafonu elden ele gezdirerek açıklama yaptı. Benimle çalışmayan bir çok oyuncu da oradaydı ancak iddianamede hepsi benim oyuncum gibi gösterilmiş. Örnek olarak Şafak Sezer ve Zerrin Tekindor gibi birçok oyuncu o dönem bizimle çalışmıyor. Ancak 2013'te bizimle çalışmıyor diye gösteriliyor. 43 oyuncu ile çalışıyormuşuz o zaman 12 oyuncumuz oradaymış. Ben başarılı bir menajer olarak yalnızca 12'sini mi yönlendirebilmişim?
Telefonda konuşmam benim orada oyuncularımı yönlendirdiğim anlamına gelmiyor. Ben o gün orada olmayan oyuncularım ile de 6 kere konuşuyorum. Ben başarılı bir menajer olarak orada işimi yapıyorum.
Ben 2013 yılında Osman Kavala'yı tanımıyordum. Beni Osman Kavala ile Fatih Akın tanıştırıyor ve bu 2014 yılında yaşanıyor. Daha sonradan suçlu bulunan biriyle sonradan tanışmam suçlamalara dahil edilmemeli. Ben Çiğdem Mater Utlu ile 2019 yılında mezunu olduğum Boğaziçi Üniversitesi’nde tanıştım. Gezi Parkı eylemleri zamanında kendisi ile tanışıklığım yok.
Yayınlanmayan bir bildirinin tapesi benim adımın da içinde bulunmadığı bir bildiri suç unsuru olarak gösteriliyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ben öğrencilik hayatımda da profesyonel hayatımda da bir siyasi partinin görüşün üyesi olmadım. Çok da temkinliyimdir, sektörde de böyle bilinirim."
Gezi Parkı olaylarının olduğu yaz ben daha çok Ege kıyılarında ve yurtdışındayım. Bir kere gittiğim Gezi Parkı'nı organize etmem mümkün değil."
Barım savunmasında göz yaşlarını tutamayarak şöyle konuştu:
"Buraya girmeden önce tespit edilen kalp rahatsızlığım ve beyin anevrizmam var. Bütün bunlar olurken ben içeride bir sağlık mücadelesi veriyorum. İlk itirazımızda Asliye Ceza Mahkemesi beni tahliye etmişken savcılık beni yeniden tutukladı. Yaşam hakkımı geri istiyorum. Ben yaşam hakkımı sizin adaletiniz ve vicdanınıza bırakıyorum. Ben 1.5 aydır 12 kere hastaneye sevk edildim. İzninizle sağlıklı bir şekilde yaşamak istiyorum."
Duruşma savcısı, Ayşe Barım’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Duruşmaya karar arası verildi.
Mahkeme, Ayşe Barım’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
1 Ekim’deki ikinci duruşma öncesinde mahkemenin dikkat çeken kararlarından biri de tanık sıfatıyla dinlenmeleri planlanan 12 ünlü isim hakkında “zorla getirme” kararı çıkartması oldu.
Karara göre, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsur, Dolunay Soysert, Nejat İşler, Nehir Erdoğan, Hümeyra Adak, Rıza Kocaoğlu, Selma Ergeç, Şükran Ovalı ve Zafer Algöz ifadeye çağrılacak isimler arasında yer aldı.
Gazeteci Enver Aysever’in de tanık olarak mahkemeye zorla getirilmesine hükmedildi.