DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin İstanbul Gaziosmanpaşa İlçe Kongresi’ne mehter takımı ve meşaleler eşliğinde giriş yaptı. Kongre salonuna girmeden önce dışarıda kendisini bekleyen kalabalığa seslenen Babacan, gençlerin “Cumhurbaşkanı Ali Babacan!” tezahüratına, “Ne dedik? Geri adım yok dedik, tam yol ileri!” diye karşılık verdi. Babacan, “Evet, değişim zamanı geldi, geliyoruz! Biz bu iktidarı alacağız, başka yolu yok, geri adım atmak yok” ifadeleriyle kalabalığın coşkusunu artırdı.
Kongrede yaptığı konuşmada son haftalarda gündeme gelen “AK Parti’ye dönecek, ekonomi yönetimine getirilecek” iddialarına da değinen Babacan, bu iddiaları net bir dille yalanladı:
“Tam bir aydır bazı fotoğraf kareleri üzerinden çok şey yazıldı, çizildi. Bana ve partimize bin bir türlü rol biçildi. Şunun altını bir kez daha çizmek isterim: Bizim siyaset anlayışımızın özünde dürüstlük vardır, samimiyet vardır, tutarlılık vardır. Biz siyaseti milletimizin gözü önünde, milletimizle beraber ve şeffaf bir şekilde yapıyoruz. Kulislerde, kapalı odalarda siyaset yapanlardan değiliz. Kürsülerde ne söylüyorsak, meydanlarda da, ekranlarda da aynı şeyleri söylüyoruz.”
Babacan, AK Parti’den ayrılma gerekçelerini hatırlatarak, “Biz inandığımız ilke ve değerler için, kurucusu olduğumuz partiden ayrıldık. Parti iktidardayken, iktidarın tüm imkânlarına sahipken ayrıldık. Kimse bize git demedi, ihraç edilmedik. Yanlışların yanında olmanın vebali vardır dedik, bu sebeple ayrıldık,” ifadelerini kullandı.
Babacan’ın konuşmasında en dikkat çeken an, “CHP’nin oylarıyla seçildiler” eleştirilerine yanıt verdiği bölümdü. Bu ifadeye sert bir çıkış yapan Babacan, “2,5 yıldır bıkmadılar, usanmadılar. ‘Şu kadar milletvekili verdik, CHP oylarıyla seçildiler’ diyorlar. Hadi oradan! Hadi oradan!” sözleriyle tepki gösterdi.
Bu sözlerin ardından salondaki partililer ayağa kalkarak Babacan’ı uzun süre alkışladı. Babacan konuşmasına, “Ben DEVA Partisi’nin hakkını kimseye yedirmem. Siz gidin, eski genel başkanınızla kavga edin!” diye devam etti.
Babacan, AK Parti’nin kurucularından biri olduğunu hatırlatarak, partinin kuruluş dönemindeki ilkeleri korumakta kararlı olduklarını vurguladı:
“Ben AK Parti’nin ilk kurucularındanım. Partinin adında ‘adalet’ ve ‘kalkınma’ vardı. Çünkü adalet olmadan kalkınma olmaz. Ama bugün ne adalet kaldı, ne kalkınma. Bizim ayrılma sebeplerimiz kişisel değil, ilkeseldir. O ‘kök sebepler’ hâlâ orada duruyor.”
Babacan, ülkeyi yönetenlere seslenerek, “Bugün itibarıyla ne Tayyip Bey’den ne parti yönetiminden bu sorunların farkında olduklarına dair bir beyan duyuyoruz. Sorunların çözülmesiyle ilgili bir irade de görmüyoruz,” dedi.
Babacan, siyasette doğruları savunmaktan asla vazgeçmeyeceklerini belirtti:
“Doğruyu söylemek bazen yalnız bırakır, ama yanlışlar karşısında susmak vicdanı öldürür. Ne yalnızlık korkusuyla doğruları söylemekten vazgeçeceğiz, ne de yanlışlar karşısında susarak vicdanımızı öldüreceğiz.”
“Türkiye’yi hukukta, adalette, demokraside en dibe düşürüp sonra da ekonomide şampiyonlar ligine çıkaramazsınız. İşte tam da bu sebeple biz bu ülkenin yönetiminin tümüne talibiz. Ülkeyi yönetmeye en hazır olan da biziz.”
Konuşmasının son bölümünde siyasette kutuplaşma eleştirisi yapan Babacan, “Türkiye’yi iki kutuplu siyasete hapsetmek isteyenler var. Türkiye siyah ve beyaz diye iki renge mahkûm olamaz. Türkiye, iktidar partisinden de ana muhalefet partisinden de büyüktür. Evet, Türkiye ‘ikiden büyüktür’, Milletimiz kötünün iyisini seçmek zorunda değildir; milletimiz en iyisine layıktır. Küsmüş, üzülmüş ama hâlâ doğruyu arayan milyonlar var. Biz onlar için buradayız.” dedi.
Babacan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz her zaman doğruya doğru, yanlışa yanlış dedik. Tek başımıza da kalsak hakkın ve adaletin yanında durduk. Bu yüzden alnımız ak, başımız dik. Bizim ne falanca partiyle ne filanca partiyle sorunumuz var. Bizim sorunumuz millete refahı çok görenlerle, menfaat şebekelerini doyurmakla meşgul olanlarla. Hak bildiğimiz yolda, alnı ak başı dik biçimde yürümeye devam edeceğiz. Allah utandırmasın.”