Bahar Feyzan’ın YouTube kanalına konuk olan SONAR Araştırma Başkanı Hakan Bayrakçı, Türkiye’nin güncel siyasi gündemine ilişkin dikkat çekici anket sonuçlarını değerlendirdi. “Terörsüz Türkiye” süreci, MHP ve AK Parti tabanlarının yaklaşımı, DEM Parti seçmeninin eğilimleri ve siyasi partilerin oy oranlarına dair veriler programın ana eksenini oluşturdu.
Bayrakçı, Devlet Bahçeli’nin süreçteki söylemlerine yönelik genel kamuoyu yaklaşımının belirgin biçimde ikiye ayrıldığını anlattı. Desteklediğini söyleyenlerin önemli bir bölümünün DEM Parti seçmeni olduğunu, ardından MHP ve AK Parti seçmenlerinin geldiğini belirterek bu dağılımın verilerin dikkatli okunması gerektiğini gösterdiğini ifade etti.
Araştırmanın en kritik bulgularından biri DEM Parti seçmeninin yönelimi oldu. Kendisini DEM Partili olarak tanımlayan seçmenlerin yalnızca yüzde 18,8’i bir sonraki seçimde iktidara oy verebileceğini söylerken, yüzde 49,4’ü muhalefeti tercih edeceğini belirtti. Bayrakçı, “Bu süreç MHP veya AK Parti tarafından başlatılmış olsa bile DEM Parti seçmeninin iktidara yöneldiğine dair bir tablo görünmüyor.” dedi.
Programda Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına yönelik kamuoyu yaklaşımı da gündeme geldi. Bayrakçı, bu soruya yüzde 45,3 oranında “Evet” cevabı geldiğini ve bunun partiler üstü bir eğilim olarak okunabileceğini belirtti. Demirtaş’ın geçmiş seçim kampanyalarında Türkiye partisi olma stratejisi izlediğini hatırlatarak, “Demirtaş’ın pozisyonu Öcalan’ınkiyle aynı değil.” yorumunda bulundu.
Aynı sorunun Abdullah Öcalan için sorulması ise tam tersi bir tablo ortaya çıkardı. Bayrakçı, araştırmada yüzde 77,9 oranında “Hayır, serbest bırakılmamalı” yanıtı alındığını, “Evet” diyenlerin ise yalnızca yüzde 9,1’de kaldığını açıkladı. “Türkiye’nin yüzde 88’i bu konuda son derece hassas.” ifadelerini kullandı.
Anketlerde en dikkat çekici başlıklardan biri MHP’nin oy oranları oldu. Bayrakçı, MHP’nin uzun yıllardır görülmeyen bir seviyeye gerilediğini belirterek, “Bu ay partiyi yüzde 4,4 ölçtük. Son 25 yılın en düşük seviyesi.” dedi. Bu düşüşün MHP tabanının sürece verilen desteğe tam anlamıyla onay vermemesinden kaynaklandığını söyledi.
AK Parti seçmeninin konuyla ilgili tutumunun daha temkinli olduğunu aktaran Bayrakçı, iktidar desteklediği için destekleme eğilimi olsa da yüzde 10 civarında bir fire bulunduğunu belirtti. CHP seçmeninin ise süreçte özellikle Öcalan’ın görünürlüğünün artmasından rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
Bahçeli’nin “Kimse gitmezse ben giderim” çıkışıyla ilgili soruya Bayrakçı, bu ısrarın geri adım atmama stratejisinin bir parçası olduğunu belirterek yanıt verdi. “Bahçeli geri adım atarsa kendi tabanı nezdinde prestij kaybı yaşar. ‘Kurucu önder’ ifadesi MHP’lilerde ciddi tepki uyandırdı.” değerlendirmesinde bulundu.
Programda Ekrem İmamoğlu ve ekibine yönelik “casusluk” iddiası da ele alındı. Bayrakçı, bu soruya yüzde 53,8’in “Hayır, casusluk suçu işlediğini düşünmüyorum” dediğini, yüzde 24,7’nin ise “Evet” yanıtını verdiğini söyledi. AK Parti seçmeninin bir bölümünün bile bu iddiaya inanmadığını belirterek, çok sayıda dava açılmasının seçmen nezdinde inandırıcılığı azalttığını ifade etti.
Yerel seçimlerde aday faktörünün belirleyiciliğine değinen Bayrakçı, seçmenin yüzde 53,7 oranında adayın kişisel özelliklerine baktığını, partinin öneminin ise yüzde 14’e kadar düştüğünü söyledi. CHP’nin oy oranlarında yüzde 35–36 bandının korunduğunu, Zafer Partisi’nin yaklaşık yüzde 4 seviyesinde seyrettiğini, Yeniden Refah Partisi’nin ise yüzde 2–2,5 aralığında olduğunu belirtti.
Özgür Özel’in mitinglerde benzer temaları tekrar etmesiyle ilgili soruya Bayrakçı, bunun bilinçli bir iletişim stratejisi olduğunu ifade ederek, “Her miting tüm kitlelere ulaşmıyor. Mesajı geniş kitlelere ulaştırmak için tekrar etmek zorundasınız.” dedi.