Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 14 Aralık 2025’te Haymana kampının kapanışında yaptığı konuşmada, partinin 6. yılına girerken “manifestonun millete taahhüdün yenilenmesi” olduğunu söyledi. Davutoğlu, Türkiye’de “güvensizlik, mutsuzluk ve karamsarlık” tablosu bulunduğunu ifade etti. “Psikolojik devrim, ahlaki devrim, ekonomi-politik devrim ve devletin kurumsal devrimi” vurgusu yaptı; seçimlere 2,5 yıl kala teşkilatlara “güçlenme” çağrısında bulundu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Haymana’da düzenlenen kampın kapanış programında yaptığı konuşmada, partisinin 6. kuruluş yıl dönümünü anarak, “Bugün açıkladığımız manifesto bu anlamda millete taahhüdümüzün yenilenmesidir. Ahitleşmemizin yenilenmesidir.” dedi.
Davutoğlu, Gelecek Partisi’nin 12 Aralık 2019’da “zor şartlarda” kurulduğunu belirterek, “Biz kolaya talip değildik zaten, biz zora taliptik.” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, “Biz yola çıkarken kimseye güç, makam, mevki, milletvekilliği vesaire taahhüdünde bulunmadık.” dedi.
Konuşmasında “millete taahhüt” vurgusu yapan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Millete olan taahhüdümüz, siyaseti ahlakla buluşturmaktır. Millete olan taahhüdümüz, devletimizi güç ve itibar ile buluşturmaktır. Millete olan taahhüdümüz, vatandaşlarımızın her bir bireyini onurlu hayat standardıyla buluşturmaktır. Millete olan taahhüdümüz, adaleti egemen kılmaktır.”
Davutoğlu, küresel düzeyde “belirsizlik” ve “kaos” vurgusu yaparak, Birleşmiş Milletler sisteminin “çözüm üretme kabiliyetini kaybettiğini” söyledi. “Gazze soykırımı” ifadesini kullanan Davutoğlu, Rusya-Ukrayna savaşı ve NATO Genel Sekreteri’nin değerlendirmelerine atıfta bulunarak Türkiye’nin “Afro Avrasya’nın merkezinde” bulunduğunu belirtti.
Türkiye’de ise “güvensizlik, mutsuzluk ve karamsarlık” bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, güvenlik-özgürlük dengesine ilişkin değerlendirmeler yaptı ve “Güven, önümüzdeki dönemde siyasetimizin anahtar kavramı olacak.” dedi.
Davutoğlu, konuşmasında TBMM’de staja giden kız çocuklarına yönelik cinsel saldırı iddiasına ilişkin sert ifadeler kullanarak, yetkililerin açıklama yapmadığını söyledi. İstanbul Erkek Lisesi’nde “akran tacizi ve şiddet” iddialarına değinen Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sürece dair açıklama yapması gerektiğini ifade etti.
Davutoğlu, “adli emanet” üzerinden yaşandığını söylediği “soygun” olayını da gündeme getirerek, Adalet Bakanlığı’ndan açıklama beklediğini söyledi.
Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerinde Davutoğlu, asgari ücret tartışmalarına değinerek işveren ve işçinin aynı anda memnun edilemediğini söyledi. Bazı sanayicilerin üretimi yurt dışına taşıdığına ilişkin ifadeler kullanan Davutoğlu, çiftçilerin maliyet ve ithalat baskısı nedeniyle üretimden çekildiğini belirtti.
Türkiye’nin çeşitli başlıklarda dünya sıralamalarına ilişkin değerlendirmeler yapan Davutoğlu, “gıda enflasyonu”, “faiz”, “enflasyon”, “tutuklu sayısı” ve “yolsuzluk algısı” gibi alanlarda örnekler verdi.
Davutoğlu, Gelecek Partisi’nin yaklaşımını “reformla yetinilemeyecek bir dönem” olarak tanımladı ve şu başlıkları sıraladı:
Davutoğlu, “Kur Korumalı Mevduat” uygulamasına yönelik eleştirilerini de dile getirerek kaynakların “üretime” ve “gelir adaletine” ayrılacağını söyledi.
Davutoğlu, konuşmasının bu bölümünde, “son seçimin üzerinden 2,5 yıl geçtiğini, bir sonraki seçime de 2,5 yıl kaldığını” söyleyerek teşkilatlara seslendi. “Şimdi artık geçmiş seçim geçmişte kaldı” diyen Davutoğlu, “geçmiş seçimlere değil, önümüzdeki 2,5 yıl sonraki seçimlere odaklanacağız” ifadesini kullandı.
Türkiye’de “kutuplaşma içinde üçüncü bir alternatife ihtiyaç olduğunu” dile getiren Davutoğlu, Gelecek Partisi’nin bu amaçla “son 6 yıl içinde çok büyük çaba sarf ettiğini” söyledi. Davutoğlu, “Her türlü fedakârlığı yaptık. Her türlü makamdan vazgeçmeyeceğimizi de gösterdik” dedi.
Davutoğlu, ittifak arayışlarına ilişkin geçmiş adımları da hatırlatarak, “Üçlü ittifak modelini ilk kez 2021 yılında gündeme getirdik. Olmadı, beşli modeli gündeme getirdik. Olmadı, altılı masayı kurduk” diye konuştu. Davutoğlu, iktidar ve ana muhalefete ilişkin değerlendirmelerini de şu ifadelerle aktardı:
“Eğer önümüzdeki dönemde var olan iktidar bütün yanlışlıklarıyla devam ederse ve iktidarı sürdürenler Türkiye’yi düzeltmek yerine Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrası dönem için rekabetlere girerlerse, Türkiye’ye söyleyebilecekleri bir şey kalmamış demektir. Eğer ana muhalefet partisi bir sonraki seçimde Sayın Cumhurbaşkanının kullandığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yetkilerini kullanarak ülkeyi tam karşı kutba götürmeye niyet ederse, bir rövanşizm kültürü oluşturmaya çalışırsa, onların da bu ülkeye verebileceği hiçbir şey yoktur.”

Bir sonraki seçime dair risk değerlendirmesini de dile getiren Davutoğlu, “Bir sonraki seçim, korkarım ki dünyadaki belirsizlikle birlikte Türkiye’nin derin uçurumlarla, fay hatlarıyla kırıldığı bir dönemi beraberine getirebilir” dedi. Ardından “bizim çözümümüz ne?” sorusunu yönelten Davutoğlu, “Bizim çözümümüz, fikri olarak, siyasi olarak ve alandaki teşkilat yapımızla güçlü bir alternatif oluşturmak” ifadesini kullandı.
Bu güçlü alternatif için “son dönemde bütün siyasi partilerle” görüştüğünü belirten Davutoğlu, “Yeni Yol Grubu”na ilişkin değerlendirmesinde de şu ifadeleri kullandı: “Gerek Yeni Yol Grubu oluşurken… Ben Yeni Yol Grubu’nun güçlü bir seçim ittifakının ilk nüvesi olarak kurulmasını hep teklif ettim, hep önemsedim. Çünkü vaktimiz uzun diyemezdik. Yeni Yol Grubu, bir güçlü alternatifin adresi olmalıydı.” Davutoğlu, grubun Meclis çalışmalarına ilişkin de “Milletvekillerimiz çok iyi faaliyet yaptı Yeni Yol Grubu içinde, şu anda da yapıyorlar. Meclis’te bütçede en aktif olanlar onlar” dedi.
Davutoğlu, Yeni Yol Grubu’nun birinci yılına yaklaşırken çağrısını yineleyerek, “Yeni Yol Grubu mensubu olan partililere, değerli genel başkanlara da çağrımı yeniliyorum; şimdiden bir seçim ittifakının altyapısını kurmak zorundayız. Milletin önüne bir alternatif koymak zorundayız” ifadelerini kullandı. “Yoksa bir grup kurmak sadece grubun avantajlarını kullanmak olarak görülürse büyük eksiklik olur” diyen Davutoğlu, “Tarih, bekleyenleri sevmez. Tarih, erteleyenleri sevmez. Tarihte yer edinecekseniz doğru zamanda doğru adımlar atacaksınız” diye konuştu. Davutoğlu, “Ertelendikten sonra, 3 yıl sonra aynı noktaya geldiğinizde iş işten geçmiş oluyor” dedi ve “Biz bu üçlü ittifakı 2021’de kursaydık Türkiye’nin kaderi başka türlü akardı. Anlatamadık” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, “Aynen iktidar sahiplerine 2016 yılında siyasi ahlak reformunu, şeffaflık reformunu, imar reformunu anlatamadığımız gibi” dedi.
Yeniden Refah Partisi ile görüşmelere ilişkin de konuşan Davutoğlu, “Şimdi Yeniden Refah Partisi’yle olan görüşmelerimiz de kamuoyu gündeminde. Evet, onlarla da görüşüyoruz” dedi. Davutoğlu, “Güçlü bir Cumhur İttifakı’nın karşısında güçlü bir milliyetçi muhafazakâr, özgürlükçü milliyetçi muhafazakâr ittifak oluşturmak isteyen kim varsa onlarla görüşmeye de, işbirliği yapmaya da hazırız” ifadesini kullandı.
Konuşmasının devamında, Gelecek Partisi’ne dair dile getirilen değerlendirmelere de yanıt veren Davutoğlu, “Ama birilerinin aklından şu geçiyorsa… Gelecek Partisi çok zor durumda… Dolayısıyla Gelecek Partisi’nin bir partiyle birleşme ya da ittifak yapmak dışında alternatifi yok diyen varsa onlara şunu söylerim: Siz bizi tanımamışsınız” dedi. Davutoğlu, partinin kuruluş sürecine atıfla, “Biz 2019’da, 12 Aralık’ta parti kurduğumuzda milletvekilimiz var mıydı? Yoktu. Peki büyük maddi imkânları veren sermaye grupları arkamızda mıydı? Hayır. Ne vardı bizde? İnanç vardı” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, “Bu aşk arttı arkadaşlar arttı, azalmadı” sözleriyle devam etti.
Davutoğlu, “devlet ihtiyacı” açıklamasının “yanlış yorumlandığını” belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti hepimizindir. Sayın Erdoğan da geçicidir… ama devlet kalacak” dedi. “Bu devlet zordayken ben sadece dönüp ‘aman daha da zora düşsünler’ demem” ifadesini kullanan Davutoğlu, “ama ilkelerimden taviz vererek hiçbir makama, mevkiye geri dönmeyi de bir saniye bile aklımdan geçirmem” diye konuştu. Davutoğlu, “Biz kimsenin payandası değiliz. İktidarı da, gücü de, itibarı da kendi bileklerimizle kurarız” dedi.
Konuşmasının sonunda Davutoğlu, kamp organizasyonunda emeği geçenlere teşekkür etti ve “Allah güç karşısında eğilenlerden değil, elif gibi dimdik duranlardan eylesin.” dedi.