Gazeteci Hilal Köylü, ülkede elektronik imza hırsızlığı, sahte diplomalar, liyakatsiz atamalar gibi ciddi sorunlar varken, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tatil ve kıyafet gibi konulara odaklanmasını eleştirerek “Diyanet Cumhurbaşkanlığına bağlı devasa bir kurum. Ama kimse artık Diyanet’i tartışmak istemiyor. Çünkü yıllardır aynı şeyi yapıyor” dedi.
Hutbede geçen “tatil tembellik olmasın, nefsani arzulara teslim olunmasın” gibi ifadelerin, toplumun geniş kesimlerini hedef aldığına dikkat çeken Köylü, “Vergi vermeyen zenginler mi hedefte, yoksa bütçesiyle tatil yapmaya çalışan vatandaş mı?” sorusunu gündeme taşıyan Hilal Köylü şöyle konuştu:
Ülkede elektronik imzalar çalınmış. Devletin en gizli köşelerine girilmiş. Sahte diplomalar verilmiş. İşte sahte mühendisler, avukatlar, psikologlar çıkmış da çıkmış ortaya eğitim sistemi kaynıyor. Bunları konuşmayalım. Neyi konuşalım? Diyanetin tatil derdini konuşalım. Diyanet üst üste yayınladığı hutbelerle siyaset kulislerinde gündem mühendisliği mi yapıyor diye sorular soruldu. Diyanet siyaset mühendisliğine, gündem mühendisliğine soyundu. Cumhurbaşkanlığına bağlı devasa bir kuruluştan söz ediyoruz.
Diyanet geçen hafta Cuma hutbesinde kadınların kılık kıyafetine çeki düzen veren, ayar veren bir hutbeyle gündemdeydi. Büyük tepki aldı. O da yetmedi. Şimdi bu hafta tatilcilere karışıyor. Diyanet yeni hutbede “bazı tatil organizasyonları Allah'ın hükümlerini hiçe sayan, helal haram hassasiyetinden uzak, lüks ve israfın zirveye ulaştığı, nefsani arzu ve isteklerin sınır tanımadığı bir hal almıştır” diyor. Ama bu organizasyonların içindekiler kimler? Hiç bundan bahsetmiyor. Kendi karınca, kararınca, bütçesiyle tatil yapmaya çalışanlardan mı bahsediyor? Ya da insanlar tatili için olabildiğince kendi bütçelerinden bir açılım yapmaya çalışmışlar. Onları mı hedef alıyor yoksa hiç vergi vermeyen zenginler mi? AK Parti kulislerinde bile Turizm Bakanlığı Diyanete bağlansın esprileri döndü. Hatta Diyanet de gerçekten işi büyüttü, işin suyunu çıkardı gibi bir değerlendirme de yapıldı. Hutbe de tatil, tembellik olmasın, miskinlik olmasın, gaflet içinde geçirilen zamanlar olmasın gibi ifadeler bulunurken Ne olsun tatilde farklı, faydalı meşguliyetler olsun söylemi kullanıldı. Diyanet gerçekten gündemi kapatıp gitmeye çalıştı ama olmuyor. Burada kimsenin Diyanet’i konuşacak, tartışacak hali yok. Diyanet yıllardır bunu yapıyor. Diyanet Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kurum, bakalım Diyanet’e de bir çeki düzen veren olacak mı?