Düzce Valiliği öncülüğünde ilki düzenlenen Düzce Konuralp Uluslararası Film Festivali üçüncü gününde de birçok anlamlı etkinliğe ev sahipliği yaptı. Festival kapsamında Akçakoca ilçesinde bulunan Akçakoca Orhan Özdemir Fen Lisesi Konferans Salonu’nda da saat 14.00’te film gösterimi ve söyleşi etkinliği düzenlendi.
Etkinliğe Düzce Valisi Selçuk Aslan, CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan, Akçakoca Kaymakamı Deniz Pişkin ve Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak da katıldı.
Düzce Konuralp Uluslararası Film Festivali’nin Onursal Başkanı da olan Vali Aslan, etkinlikte yaptığı konuşmada festivalin ilk üç gününde Düzce’nin farklı salonlarında yapılan birçok film gösteriminin yanı sıra, sektör profesyonellerinin katıldığı paneller, söyleşiler, atölyeler gibi etkinlikler ile kültür ve sanat dünyasına ev sahipliği yaptığını vurguladı. Vali Aslan, “Valilik olarak böyle bir güzelliğe öncülük etmenin mutluluğunu yaşıyorum” dedi. Festivale ilgi gösteren Düzcelilere teşekkür eden Vali Aslan, “Her ne kadar Cumhuriyetimizin en genç vilayeti olsak da Düzce tarihten aldığı güçle geleceğe doğru emin adımlarla ilerlemekte” diye konuştu. Düzce’nin kalkınması için kültüre sanata yer veren bir vizyonla hareket etmenin öneminin farkında olduklarını belirten Vali Aslan, “Düzce’de kültür sanat ateşinin ilk meşalesini yaktık. Festivali ilk aşamasından bugüne getiren festival komitemizde yer alan bütün isimlere, özellikle Festival Başkanı Ceyhan Kandemir hocamıza çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
CHP Milletvekili Özcan da, festivalin başarıya ulaşacağına ilk gününden itibaren inandığını söyleyerek, “Bu birlikte olmanın, beraber olmanın, istemenin bir ürünüdür” dedi. Akçakoca Kaymakamı Pişkin de, sinema dünyasını Akçakoca’da misafir etmekten mutluluk duyduklarını ifade ederek, Konuralp gibi tarihi önemi olan bir mekanda böylesi bir festivalin gerçekleşmesinin sanatın zamansızlığının bir göstergesi olduğunu dile getirdi. Akçakoca Belediye Başkanı Albayrak ise, festivale verdikleri önemi vurgulayarak, “Sanat olmadan turizm olmaz. Festivalimiz Düzce’mize hayırlı olsun. Sayın Valimizin başkanlığında Düzce’de de böyle bir festivalin yapılabileceğini gösterdik” diye konuştu.
Etkinlikte Prof. Dr. Ceyhan Kandemir’in yönettiği ‘Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim’ filmi Akçakocalılarla buluştu. Film gösteriminin ardından ise Doç.. Dr. Nil Çokluk’un yönettiği söyleşide, yönetmen Kandemir’in yanı sıra filmin oyuncuları Karla Kandemir, Kubilay Karslıoğlu, Cansu Özdenak, kurgucu Yusuf Tekke ve prodüksiyon amiri Mert Kartal konuşmacı olarak, filmin çekim sürecini ve hikayesini paylaştı.
Aynı zamanda Düzce Konuralp Uluslararası Film Festivali’nin Başkanlığını yütüren yönetmen Kandemir, söyleşisinde filmin ulusal alanda 4, uluslararası festivallerde ise 30 kadar ödül aldığını aktardı. Çanakkale Gökçeada’da çektiği filmin özellikle yurt dışında gösterildiği festivallerde şehrin tanıtımına büyük bir destek sağladığını aktaran Kandemir, Düzce’nin Akçakoca ilçesinin de bir cazibe merkezi olduğunu, burada da bir film çekmekten mutluluk duyacağını dile getirdi.
Kandemir, Bir yönetmen olarak filminizi çekmeden önce aile temasına odaklanmış mıydınız? Sizce sinemada aile teması yer almalı mı?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Güzel ve cevabı zor da bir soru. Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim’i planlarken bir aile filmi yapmalıyım şeklinde bir düşüncem yoktu. Başrolde kendi kızımın oynayacağı fikri bile yoktu aklımda. Başka bir kız çocuğu bile yoktu. Hatta bazen filminde neden kendi aileni oynattın diye eleştirenler de oluyor. Ama dediğim gibi başta böyle bir düşüncem yoktu, cast sürecinde durum böyle gelişti. Aile teması sorunuza gelince, sinema bizim için bulunmaz bir güç. Toplumun düzgün bir şekilde şekillenmesi gelecek nesillere aktarılması için önemli bir araç. Sinema aile teması ile toplumsal yapıyı güçlendirebilir, yoksa öbür türlü yok oluruz. Sinema Genel Müdürümüz Birol Güven, ‘ya dijital platformlara köle olacağız, ya da kendi hikayemizi anlatacağız’ diyor. Ben de öyle düşünüyorum. Mesela festival boyunca burada birçok gençle, sinemacıyla, oyuncuyla karşılaştım. Bilmediğim birçok hikaye dinledim, bu genç yeteneklerin hikayelerinden etkilendim. Bambaşka hikayeler gördüm. Gençlerimizin kendi değerlerini koruyarak iş yapması, güçlenmesi önemli, yoksa toplum da bozulmaya mahkum olur. Aile olmak çok değerli, sinemada şiddetten ve argodan uzaklaşarak sinemada bunu gösterebilmeliyiz. Yeşilçam mesela bunu çok güzel beceriyordu, Yeşilçam sinemasından da tamamen uzaklaştık. Ticarileşme bizi çok kötü bir noktaya yönlendirdi.”
Aile olmak çok değerli, sinemada şiddetten ve argodan uzaklaşarak bunu gösterebilmeliyiz. Yeşilçam mesela bunu çok güzel beceriyordu, Yeşilçam sinemasından da tamamen uzaklaştık. Ticarileşme bizi çok kötü bir noktaya yönlendirdi.”
Konuşmasının devamında ailenin sadece evlilik, nüfus genişlemesi anlamına gelmediğini vurgulayan Kandemir, şöyle devam etti: “Öncelikle aileyi doğru konumlandırmalı, politik malzeme olmalı mı, bu başka konu. Ailenin 2025’te öne çıkarılması değerini topluma anlatma noktasında çok değerli. Ancak aile sadece 2025’in değil her yılın evrensel meselesi olmalı, her yıl aile yılı olmalı ve sinemada daha fazla güçlendirilmeli. Yani sonrasını da devam ettirmemiz gerekir. Bireysel olarak mutluysanız kendi aile ve çekirdek aile yapınızda evlatlarınızı, eşinizi mutlu edebilirsiniz. Çekirdek yapı mutlu olursa domino etkisi gibi bütün toplum mutlu olma yolunda ilerleyecektir. Bence sinema da bunun olmazsa olmaz bir parçasıdır.”
‘Hayal Et Kaydet Seyret’ slogan ile ilk kez düzenlenen festival Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla gerçekleşiyor. Festivale Düzce Üniversitesi, Düzce Belediyesi, Düzce Ticaret Sanayi Odası da destek veriyor. 19 Mayıs’a kadar sürecek festivalin detayları ‘duzcekonuralpfilmfestivali.org.tr’ internet adresinden incelenebilir.