CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bayburt'ta Millet İradesine Sahip Çıkıyor mitinginde konuştu:
Bugün Bayburt'a sizlerle kucaklaşmaya geldiğimizde bir takım ezberlerin, haksız söylemlerin yerle bir olmasını ümit ediyordum. Yazdılar, çizdiler. Gezi bir tek Bayburt'ta olmadı dediler, gitme Bayburt'a 19 Mart'tan sonra Bayburt'ta bir şey olmadı dediler. Dedim ki bu ezberler bitti, bu eski siyaset bitti. Bugün artık öyle siyasi partilerin kalesi kale siyaseti bitmiştir. Artık Bayburt ne AK Parti'nin ne Tayyip Bey'in değil, Bayburt bir bütün olarak bu milletin kalesidir.
Artık Bayburt, iktidar dostu bir şehir diye değil çünkü Bayburt bu iktidara çok destek verdi ama iktidar Bayburt'un ona yaptığı dostluğu Bayburt'a yapmadı. Bunun için artık biz Bayburt'un sesini duymaya duyurmaya, ilk seçimlerden sonra Bayburt'a yapılmayanı fazlasıyla yapmaya geliyoruz inşallah.
Bu sabah Bayburt'ta gezerken 30-35 yaşlarında üç kardeşimiz dediler ki; Genel Başkan, bu Bayburt öyle bir belediye başkanı gösterin ki hepimiz oy vereceğiz. Biz bıktık artık dön dolaş aynı isimlerden. Birinin aday yapmadığını öbür partinin aday göstermesinden. Bin türlü şikayetimiz var hem çiftçilik yaparız hem işçilik yaparız yine de geçinemeyiz. Nasıl olsun biliyor musun dedi biri, Ferdi Zeyrek gibi biri olsun dedi. Bir haftalık ilk 3 günü büyük bir korku, son 4 günü büyük bir yastan dün canım Manisa'mdan kalktım Bayburt'a geldim. Ferdi Başkan'ın vefatı bütün Türkiye'yi üzdüğü gibi Bayburt'ta da gırtlağı düğümlenmeyen kimse kalmamış onu gördüm.
Üç genç Bayburtlu arkadaş, yalnız hiç Bayburt'ta görülmediniz diyor. Örgütümüz var, il ilçe başkanlarımız var, bir mücadelemiz var ama bizde de kusur var. 14 yıl sonra bir genel başkan geliyor uzun süredir miting yok, temas yok. Bundan sonra size söz olsun bir gözümüz, bir kulağımız, bir ayağımız Bayburt'ta olacak.
25 yıl önce Türkiye'nin nüfus 67 milyon, bugün 86 milyon. Neredeyse 20 milyon nüfus arttı Bayburt'umuzun o gün nüfus 97 bin, bugün 83 bin. Türkiye büyümüş, Bayburt küçülmüş. Normalde Bayburt'un da 125 bin olması lazımken inmiş 83 bine. Ama Bayburt'ta bir gelecek göremeyen gençler göçüyor. Bayburt'ta yatırım yapmak istersen bin bir tane zorlukla karşılaşıyorsun. Bayburt'un oyunu alanlar iş hizmet etmeye gelince Bayburt'u çantada keklik gördükleri için Bayburt'u unutuyorlar. Baktım sanayi yüzde 2, hizmet sektörü yüzde 23, tarım yüzde 75. Buna rağmen tarımın 5'te biri azalmış. Bayburt'ta çiftçinin ortalama yaşı 58'e çıkmış, genç çiftçilerin 4'ünden üçünün seneye gözü yolda. Yani Bayburt'ta doğru yatırımlar yapılmayınca gencin karşısında ya tarla ya gurbet kalıyor. Bayburt'a yatırım getirmeye fabrikalar kurmaya, gençlerimizi bu güzel şehirde tutmaya söz veriyoruz.
Bir de verilip tutulmayan sözler var. Ne oldu tünel Kop Dağı'ndaki 13 yıldır bitirmediler. Havaalanı 6 yıldır bekliyor. Sanayileşmek önemli ama çiftçiye de sahip çıkmak önemli. Bütün Türkiye donda yandı, Bayburt da kışın kalkmayan kardan sonra tohumlar çürüdü. Zararın telafisi lazım, destek lazım bu sesleri birilerinin duyması lazım. Bu hafta Bayburt'un bütün sorunları Meclis gündeminde olacak.
Sadece Bayburt'un değil, ülkenin tamamı büyük sıkıntılar içinde. Söz, karar millette olması gerekirken 23 yıldır AK Parti seçimleri kazanmış biz de ona saygı duymuş muhalefet görevi yapmışken 31 Mart'ta ilk kez onlar ikinci parti oldular. CHP, 47 yıl sonra birinci parti oldu. Bizim 47 yıl gösterdiğimiz anlayışı, sabrı 47 gün göstermediler. Bugün 31 Mart yerel seçimlerinden beri birinci sırada olan partimiz bütün anketlerde en yakın rakibinin 7 puan önündedir ama iktidar buna saygı duymak yerine saldırmaktadır. Şimdi arkasında milletin desteği olmayanlar sandıktan kaçanlar Türkiye'yi baskıyla yönetmeye çalıştıkları için ekonomiye de çok zarar veren bir meşrutiyet kriziyle karşı karşıyayız. Bu krizi aşamayınca milletin kararıyla inatlaşan iktidar, yasama yürütme ve yargıyı şahsileştirmiş, egemenliği altına almış ve Türkiye'ye büyük bir kurumsal çöküş yaşatmaktadır.
Sadece bir kişinin, bir grubun onay verdiği ama milletin asla hoş görmediği bir sürecin içindeyiz. Çünkü onlar geleceklerini düşünürken milleti düşünmüyorlar ve bedeli maalesef suçu olmayanlar ödüyor. Asgari ücretli 22 bin liraya geçinmeye zorlanıyor, bugüne kadar asgari ücret 3 bin 300 lira eridi bile. AK Parti geldiği gün asgari ücret 7 çeyrek altın alıyordu, bugün asgari ücret 3 çeyrek altın alabilir duruma geldi. Biz en düşük emekli maaşının asgari ücret olmasını savunuyoruz ama 14 bin 500 lira veriyorlar. AK Parti gelmeden önce en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın, şimdi 2 çeyrek altın alıyor. Emekliler AK Parti'nin yaptığını görmek lazım, nasıl sizi bugünkü hesapla o beğenmedikleri Ecevit'in 8 çeyrek altın verdiği bugünkü en düşük emekli maaşı 45-50 bin lira arasında oluyor. Oralardan 14 bin liralara getirdiler. Seçimden önce asgari ücrete 4 kere zam yapacağım diyenlere, emekliyi açlığa mahkum edenlere karşı Temmuz ayında ya ara zammı asgari ücretli için emekli için de seyyanen zammı alacağız ya da bu büyük mücadeleyi meydan meydan taşıyacağız. Ara zam hakkımız söke söke alırız.
Kamu işçilerinin 350 bini altı aydır bekliyor, 250 bini de 3 aydır bekliyor. Sendikaları 27 Şubat'ta tekliflerini sundu. Bugüne kadar sustular iki haftadır dile getiriyoruz. Dediler ki gerçek enflasyona göre değil hedef enflasyona göre zam vereceğiz. Enflasyon gerçekte geçen sene yüzde 100'dü bu sene yüzde 80 hesaplıyor ENAG. Geçen sene gerçek enflasyon yüzde 80, TÜİK yüzde 45 dedi. 45'i bile vermediler yüzde 30 verip yüzde 15 herkesin cebinden çaldılar. Şimdi de kamu işçisine enflasyon TÜİK'e göre 35'ken ilk 6 ay, 16 ikinci 6 ay 8 vereceğiz diyorlar. Sendika da demiş ki bu yaz hareketli geçecek. Sendikaları eleştirdiğimiz oldu ama işçi sendikalar ı çıkıp direneceğiz diyorsa arkanızdayız, arkanızdayız, arkanızdayız.
Türkiye'de son 10 yılın en yüksek işsizlik rakamları açıklandı. İşsiz olan, iş aramaya bile çıkamayan bütün kesimleri hesaplayınca TÜİK yüzde 33 işsizlik buldu. Bu gençlerde yüzde 38, kadınlarda yüzde 40. Geçen sene 3.2 milyondu, 4.7 milyona çıktı ev gençleri.
Türkiye'nin çevresi yangın yeri; Rusya-Ukrayna savaşı sürüyor, Suriye'deki istikrarsızlık sürüyor, Gazze'deki katliamlar sürüyor. Şimdi 50 binden fazla Filistinli katledilmişken önce ABD sessiz kaldı, sonra da Trump geldi iyi oldu dedi resmen, burayı güzel bir sahil kenti yapayım dedi. Birileri Trump'a hiçbir şey demedi. Bu iktidarın küçük harflerle konuşması, Trump'a karşı ise sus pus olması çok üzücü, çok şüphe çekici bir iştir. Biz iki gündür İsrail'in İran'a yaptığı saldırıları kınıyoruz. İran'ın misillemeleriyle işin büyümesinden nükleer sızıntıdan, yanı başımızda yeni bir savaştan endişe ediyoruz. Bunun için Erdoğan'ı sadece İsrail'e laf söyleyerek değil Trump'a sen bunu niye şımartıyorsun, niye Müslüman kanı döküyorsun diye Trump'a karşı bir dik duruş bekliyorum.
Pazar
24.1 °
Pazartesi
26.3 °