Geç gelen adalet ‘adalet' olmayacaktır

Geç gelen adalet ‘adalet' olmayacaktır

Geç gelen adalet ‘adalet
  • A-
  • A
  • A+

28 Şubat tutuklularının dosyaları 11 aydır AYM'de

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'in köşesinde paylaştığı mektupta, 11 aydır cezaevinde tutulan 14 emekli generalden biri olan Çevik Bir'in demans olduğu, koruması sandığı infaz memurları sayesinde hayata tutunduğu belirtildi. 

Çetin Doğan, '28 Şubat davasının bir kumpas davası olduğunu kanıtlayan onlarca delilin incelenmekten kaçınıldığına' burgu yaptı ve AYM'nin davayı hâlâ gündemine almamasına değindi.

Doğan, 'Ülkemizde siyasi davaların açılması ve sürdürülmesinin bütün aşamalarda siyasi iktidarın belirleyici rol oynadığı acı bir gerçektir. Son dönemdeki gelişmeler; siyasi davalarda yaşanan bireysel hak ihlallerinin Anayasa Mahkemesi'nde gündeme alınması, görüşülmesi aşamasında da siyasi iktidarın bilinen yaklaşım ve temayülünün dikkate alındığı kuşkusunu yaratmıştır' ifadesini kullandı.

Çetin Doğan'ın mektubunun tamamı şöyle: 

'Bu mektup 28 Şubat Davası'na ilişkin bir savunma amacıyla hazırlanmamıştır.

Anayasa Mahkemesi'ne bir yıla yakın süre önce intikal eden davanın bir an önce ele alınıp sonuçlandırılması isteminden ibarettir.

28 Şubat Davası'nda geç gelen adalet ‘adalet' olmayacaktır.

Davanın gerçek mağdurları olan sanıklarda yaprak dökümü başlamıştır.

Yan koğuşta ‘demans' teşhisi ile yatan sayın Çevik Bir nerede olduğunu bilmemekte, korumaları sandığı infaz memurlarının yardımı ile hayata tutunmaya çalışmaktadır.

Bu açık mektup, mukayeseye olanak sağlamak amacıyla, Anayasa Mahkemesi'nin ortalama altı ay içerisinde sonuçlandırdığı adil yargılama hakkının ihlaline ilişkin ‘kumpas davaları'nda verdiği kararlar ışığında hazırlanmıştır.

28 Şubat davasında hak ihlalleri

Anayasa'nın 36. Maddesi'ne göre mahkemelerin “tarafların dayanaklarını, iddialarını ve delillerini etkili bir biçimde inceleme görevi” bulunmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarına göre; “bir mahkemenin davaya yaklaşımı, başvurucuların iddialarına yanıt vermekten ve başvurucuların temel şikayetlerini incelemekten kaçınması halinde, İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. Maddesi uyarınca davanın düzgün bir biçimde incelenmesi hakkı bakımından ihlal edilmiş olacağı” belirtilmiştir.

28 Şubat Davası'nın bir ‘kumpas davası' olduğunu kanıtlayan onlarca delil, İlk Derece Mahkemesi dahil, İstinaf ve Yargıtay sürecinde mahkemeye sunulmuş olmasına rağmen incelenmekten kaçınılmıştır.

Bu konuda ayrıntıya girmeden, öne çıkan iki yalın gerçeği hatırlatmakla yetinelim:

– Birincisi; atılı suça dayanak olarak gösterilen bütün delillerin dijital olarak 5 No.lu CD'ye kayıt edilmiş olması ve Mahkemece tayin edilen Ortadoğu Teknik Üniversitesi mensup uzman ‘bilirkişi heyetince' söz konusu CD'nin yasal delil niteliği bulunmadığı yolunda rapor vermiş olmasıdır. Buna karşılık 28 Şubat Davası'na ilişkin kararında Yargıtay, 5 No.lu CD'nin sanıklar hakkında verilen hükümde belirleyici olmadığını belirtmektedir. Bunun nedeni olarak da hükme esas alınan “gerek ilgili kurumlarla yapılan yazışmalar gerekse hukukiliği hususunda tartışma bulunmayan diğer yazılı delillerle beyan delilleri tarafından teyit edilen (diğer delillerin)” varlığı belirtilmektedir. Dava dosyasında bulunmayan ancak Yargıtay kararında varlığı belirtilen “ilgili kurumlarla yapılan yazışmalar, hukukiliği hususunda tartışma bulunmayan diğer yazılı delillerle beyan delillerin” varlığı, Yargıtay'ın soyut bir kanaatidir. Oysa Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ‘suçun sübutuna ilişkin' hükme esas aldığı söz konusu CD'de kayıtlı sahte dijital delillerden başkaca bir delil dosyada bulunmamaktadır. Yargıtay ilamında yer alan asılsız iddialar sadece dönemin “yandaş medyasında” kumpasın bir parçası olarak yer almıştır.

– İkincisi; atılı suça dayanak yapılan belgelerin sahte olduğu ‘bilirkişi raporları' dışında mahkemeye sunulan ayrıntılı delillerle de kanıtlanmıştır. Bu bağlamda en son Mahkeme'ye sunulan kesin kanıt, söz konusu belgelerin üzerinde ‘Evrak Güvenlik Numarasının' varlığıdır.

Kısaca açıklayalım:

TSK'da ‘Gizli' gizlilik derecesine sahip evrakların yetkili olmayan kişi ve kurumlara sızmasına bir önlem olarak, Kasım 2002'den itibaren ‘GİZLİ' gizlilik derecesine sahip bütün evraklara büyük puntolarla “Evrak Güvenlik Numarası” kaşelenmeye başlanmıştır. Evrakın gönderildiği her adrese farklı güvenlik numarası verilmeye başlanmıştır. Atılı Suç ile ilişkilendirilen bütün belgeler 1997 yılının tarihini taşıdıkları halde, üzerlerinde “Evrak Güvenlik Numarasının” damgalandığı görülmektedir. 28 Şubat Kumpası'nı kurgulayanlar; ‘Evrak Güvenlik Numarası' uygulamasının ne zaman başladığı konusunda bilgileri olmadığı için, CD'ye tarayarak yükledikleri sahte ve tahrif edilmiş bütün evraklar ‘Evrak Güvenlik Numarası' ile damgalanmışlardır. Bu hususu teyit eden kanıt (Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi yazısı) İstinaf Mahkemesi aşamasında ve Yargıtay'a sunduğumuz temyiz dilekçesinde yer almaktadır. Ne var ki; bu kanıt üzerinde araştırma yapma lüzumu dahi duyulmamıştır. Bu önemli kanıt Yargıtay'ca yok sayılmıştır.

Bu suretle, İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. Maddesi uyarınca “davanın düzgün bir biçimde incelenmesi hakkı” ihlal edilmiştir.

Gerekçeli karar hakkının ihlali

Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurularda hak ihlalinin varlığını kabul ettiği davalarda “Gerekçeli Karar Hakkının İhlali” önemli bir yer tutmaktadır.

28 Şubat Davası'nda sanıkların iddialarının incelenmemesinin yanı sıra, ‘Gerekçeli Kararında' da iddiaların incelenmeyiş nedeni ortaya konmamıştır.

Oysa muhakemede usule ilişkin koruma sağlayan adil yargılanma hakkının önemli bir unsuru olan ‘Gerekçeli Karar Hakkı' kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlanmasının yanı sıra, denetlenmesini de amaçlamaktadır.

Bu kapsamda, Anayasa Mahkemesi kararlarında yer alan aşağıdaki ifadeler önem taşımaktadır:

“Sanıkların muhakeme sırasında ileri sürdükleri iddialarının kurallara uygun bir biçimde incelenip incelenmediğini bilmeleri gereğinin yanı sıra demokratik bir toplumda, toplumun kendi adına verilen yargı kararlarının sebeplerini öğrenmelerinin sağlanması için de gereklidir. Bu nedenle mahkemelerin, ‘kararlarını hangi temele dayandırdıklarını yeterince açık olarak belirtme' yükümlülüğü altındadırlar.”

Ayrıca, “Mahkemelerin sanıklarca ileri sürülen iddia ve savunmalara şeklen cevap vermiş olmaları yeterli olmayıp, iddia ve savunmalara verilen cevapların dayanaksız olmaması, mantıklı ve tutarlı olması da dikkate alınmalıdır. Diğer bir ifadeyle mahkemelerce belirtilen gerekçelerin davanın şartları dikkate alındığında makul olması gerekmektedir.”

Bu bağlamda 28 Şubat Davası'nda 5. Ağır Ceza ve İstinaf Mahkemesi'nin gerekçeli kararlarında ve son olarak Yargıtay İlamında makul bir gerekçenin yer almayışıyla, başvurucuların “gerekçeli karar hakkı” ihlal edilmiştir.

Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin kararlarında “gerekçeli karar hakkı” kapsamında “mahkemelerin bir hükme varırken neleri dikkate aldığı ya da almadığını gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması ‘gerekçeli karar hakkı' yönünden zorunlu olduğu” açıkça yer almıştır.

Bu bağlamda başvurucuların dava sürecinde iddia makamı tarafından ileri sürülen bütün delillerin sahte olduğunu kanıtlayan belgelerin ve cebren iskat edildiği ileri sürülen 54. T.C. Hükümet üyelerinin tanık olarak mahkeme huzurundaki aksine beyanlarının niçin gerekçeli kararda yer almadığı belirtilmemiştir.

Konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin kararlarında yer alan aşağıdaki ifadeler, her şeyden önce Anayasa Mahkemesi'ni bağlamaktadır:

“Mahkemeler, tarafsızlığı, keyfiliği, denetimden kaçmayı ve perdelemeyi önlemek için kararın verilmesine neden olan temelleri yeterince açık olarak belirtmekle yükümlüdür… Derece mahkemesi kararlarının, adalet gereksinimini giderecek ölçü ve nitelikte yeterli gerekçe ile açıklanıp açıklanmadığı hususlarının, adil yargılanma hakkının ihlali iddiasıyla yapılan bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesi'nce yapılacak denetimin kapsamında yer almaktadır.”

Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurularda adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin verdiği kararlara atıflar yaparak yaptığımız açıklamamızı, Anayasa Mahkemesi'nin kamuoyunca ‘Balyoz Davası' olarak bilinen dava ilişkin “Bilirkişi Raporları ve Uzman Mütalaalarına” ilişkin 28 Şubat Davasında da emsal olabilecek kararından yaptığımız aşağıdaki alıntı ile sonlandıralım:

“Savunmaların dayanağını oluşturan ve dijital verilerin güvenilirliğine ilişkin ciddi kuşkular uyanmasına neden olan bilirkişi raporları ve uzman mütalaaları gözetildiğinde, önemli ölçüde, dijital veri ve içeriklerine dayanan İlk Derece Mahkemesince verilen kararın gerekçesinin, adalet gereksinimini giderecek ölçü nitelikte, yeterli ve makul olarak değerlendirilemeyeceği, bu sebeple Anayasa Mahkemesince ‘gerekçeli karar hakkının' ihlal edildiği, sonucuna ulaşılmıştır.”

28 Şubat Davası'nda da geçerli olan yukarıdaki hak ihlalleri Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlalleri 28 Şubat Davası'na ilişkin bütün sanıklar tarafından yukarıda belirttiğimiz hak ihlalleri dışında pek çok hak ihlalini içeren bireysel müracaatlarını Anayasa Mahkemesi'ne sunmuşlardır. Bu bağlamda mahkemede yaşanan usulsüzlükler, 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra davanın genişletilmesi dahil, sanıkların mahkemece gerekçesiz reddedilen talepleri ile son olarak mahkemeye sunulduğu halde göz ardı yeni deliller yer almaktadır.

28 Şubat davasında siyasetin gölgesi

Bilindiği gibi T.C. Devleti'nin yapı taşlarından birisi olan Anayasa Mahkemesi, 1961 Anayasası uyarınca kurulmuştur. Anayasa Mahkemesi'nin işlevi, parlamenter sistemde kuvvetler ayrılığı prensibinin korunmasında olduğu kadar, Anayasa'da belirlenmiş temel hak ve özgürlüklerin sadece yasama ve yürütme organlarınca değil, aynı zamanda yargı erkinin verebileceği kararlarda da gözetilmesinin teminatı niteliğindedir.

Ülkemizde siyasi davaların açılması ve sürdürülmesinin bütün aşamalarda siyasi iktidarın belirleyici rol oynadığı acı bir gerçektir.

Son dönemdeki gelişmeler; siyasi davalarda yaşanan bireysel hak ihlallerinin Anayasa Mahkemesi'nde gündeme alınması, görüşülmesi aşamasında da siyasi iktidarın bilinen yaklaşım ve temayülünün dikkate alındığı kuşkusunu yaratmıştır.

Saygılarımla

20.07.2022

Çetin Doğan

‘F' Tipi Ceza İnfaz Kurumu

Buca-İZMİR

 

Yorum Yazın

Üst düzey devlet görevlilerine 30 bin TL seyyanen zam

'Adalet, iktidarın keyfine bağlı olamaz'

'Özgürlüklerin herkese eşit uygulandığı Türkiye'yi herkes kabullenecek'

SGK'dan sahte emeklilik operasyonu

Zafer Çağlayan Burger King’i ENS Yapı Petrol Şirketi’ne devretti

Dilovası faciasında kamu kurumları yine ‘kusursuz’

'Sıkı para politikası uzuyor'

Gazeteci Furkan Karabay tahliye edildi

Toprakla bağ kuran bireyler yetiştirmek büyük önem taşıyor

İBB’nin 360° İletişim Modeli, Altın Pusula’da Ödüle Layık Görüldü

Be the Change Zirvesi Tokyo’da Genç Değişim Öncülerini Buluşturdu

Maduro Türkiye'ye mi sığınacak?

'TL'deki değer kaybı devam edecek'

Üç çocuğun beslenme maliyeti 28 bin TL’ye dayandı

'Ok yaydan çıktı, gemiler yakıldı'

Borsa İstanbul'da 'manipülasyon' operasyonu

Karadeniz Sahil Yolu çileye döndü

Otomotiv satışlarında kasım rakamları açıklandı

'Engelli Vatandaşlarımız İçin Her Gün Çalışıyoruz'

Sevinç Bakırcı'nın Sabiha Gökçen hakkında söylediklerine tepki yağdı

'Avrupa ülkelerinden daha iyi durumdayız'

Seçil Erzan’a 102 yıl hapis cezası

AYM'den vejetaryen hükümlüye hak ihlali kararı

Nüfusumuz artıyor, artış oranımız düşüyor

BYD Türkiye'yi oyalıyor mu?

Üç bal markası daha kirli çıktı

Türkiye’ye getirilen Ukraynalı yetim çocuklara yönelik istismar

150 avukattan Vali Davut Gül'e suç duyurusu

Kaan Sidar Yeniden Yönetim Kurulu Başkanı Seçildi

Türk Gastronomisinin Global Yükselişi

Yükleniyor

Maduro Türkiye'ye mi sığınacak?

ABD'li senatör Graham'dan Maduro'ya tehdit

Karadeniz'deki Rus tankerleri İHA'larla vuruldu

Suçla Mücadele Yerine “Hassasiyet” ve “Hoşgörü” Eğitimi

Zelenski bana hiç minnet etmedi

ABD’yi yöneten gizli dayanışma ağı ifşa oldu

Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, insan avına katılan keskin nişancılardandı

İsrail, Lübnan’a hava saldırıları düzenledi

Tarihi Jeffrey Epstein tasarısı ABD Senatosu'ndan geçti

Trump Kaşıkçı cinayetinde Prens Selman'ı savundu

Derin Talu'nun o sözlerine tepki yağdı

Rabia Soytürk derin dekoltesi ile dikkat çekti!

Şevval Şahin fit kalma sırrını verdi!

'Saçımı 3 aydır yıkamadım'

Sümeyye Aydoğan aşkına bir şans daha verdi

Ece Erken, Kızılcık Şerbeti'ni yerden yere vurdu!

'Bu benim özel hayatımla alakalı bir durum değil'

Demet Şener'in olaylı aşkı yeniden başladı

Nesrin Cavadzade sevgili kriterini açıkladı

Emine Ün'ün dönüşü muhteşem oldu

Otomotiv satışlarında kasım rakamları açıklandı

BYD Türkiye'yi oyalıyor mu?

Danıştay, 10 yıllık 'bekleme şartı'nı durdurdu

Yeni Tonale ABD’de ilk kez sahneye çıktı!

Otomobil fiyatlarına büyük zam!

Tüketici parasını icra yoluyla aldı

Otomobil piyasasında yeni kriz endişesi

Mitsubishi Türkiye'den çekildi

Zorunlu trafik sigortasına da zam geldi

Tesla satışları Avrupa’da çakıldı

Üç çocuğun beslenme maliyeti 28 bin TL’ye dayandı

Üç bal markası daha kirli çıktı

Viral enfeksiyonlar acil servislerde yoğunluk yaratıyor

Sucuklu tost yiyen anne ile oğlu hastanelik oldu!

Üç firmadan biri ruhsatsız

Sıcaklığa bağlı ölüm oranı yüzde 63 arttı

CHP'den şehir hastaneleri için suç duyurusu

Şehir hastanesine kurayla alınan 12 personelden 5'i aynı soyadı taşıyor

İstanbul’da Kadınlara Özel VR Temelli Meme Sağlığı Eğitimi

Hava kirliliği ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada

Gazeteci Furkan Karabay tahliye edildi

Türkiye'nin 'çakarlı gazetecileri' tek tek ifşa edildi

Basın ve ifade özgürlüğü raporunda çarpıcı tablo

YGD’den Gazetecilere Dijital Eğitim Atağı

Türkiye’de basın özgürlüğü alarm veriyor

Fatih Altaylı'ya 4 yıl 2 ay hapis cezası

'Milletleri Kurtaracak Olanlar Yalnız ve Ancak Öğretmenlerdir'

Hollywood yıldızı “25. Yıl İnternet Medyası Ödülleri” için Türkiye'de

Rekabet Kurumu'ndan 5 büyük reklam ajansına eş zamanlı baskın

'1600’den fazla içerik hakkında erişim engeli kararı verildi'

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 14 10 1 3 20 33
2.FENERBAHÇE A.Ş. 14 9 0 5 18 32
3.TRABZONSPOR A.Ş. 14 9 1 4 13 31
4.GÖZTEPE A.Ş. 14 7 2 5 10 26
5.SAMSUNSPOR A.Ş. 14 6 1 7 7 25
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 14 7 4 3 7 24
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 14 6 4 4 -1 22
8.KOCAELİSPOR 14 5 6 3 -3 18
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 14 4 6 4 3 16
10.CORENDON ALANYASPOR 14 3 4 7 -1 16
11.TÜMOSAN KONYASPOR 14 4 7 3 -4 15
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 14 3 6 5 -6 14
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 14 4 8 2 -11 14
14.KASIMPAŞA A.Ş. 14 3 7 4 -7 13
15.İKAS EYÜPSPOR 14 3 8 3 -8 12
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 14 2 6 6 -17 12
17.GENÇLERBİRLİĞİ 14 3 9 2 -7 11
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 14 2 10 2 -13 8