CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV’de katıldığı yayında CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptali ve İstanbul yönetimine kayyum atanmasına ilişkin konuştu. Özel, “Atanan kayyum heyetinden görevi kabul eden Gürsel Tekin’i partiden ihraç ettik. CHP’li hiç kimse Saray’ın kurduğu bu kumpasın parçası olamaz, olursa ilişiğini keseriz” ifadelerini kullandı.
Özel, açıklamalarında mahkeme kararının yok hükmünde olduğunu belirterek, İstanbul İl Başkanlığı’nın görev başında olduğunu vurguladı. Özel, kayyum atanacak kişinin partili olması gerektiğini, Tekin’in ise parti üyesi olmadığını dile getirdi.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
"Kayyum kararından haberdardık. Bu 10. denemeydi. 10. denemede tutturdular. Ankara'da 6 İstanbul'da 4 dava var. Bu dava 4 davanın birleşimi. Ankara'da da 6 davanın birleşiminden dava yürüyor. Asliye Hukuk Mahkemelerine başvuruyorlar. İstanbul İl Kongresini iptal edin ve tedbir kararı verin diyorlar. Yani mahkemeyi daha görmeden görevdekileri uzaklaştırın diyorlar. Bunu bugüne kadar 9 ayrı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin Başkanı reddetti. Hukukçular, bu davada tedbir kararı verilemez, doğrudan sonuç doğurur diyor.
Ankara'da böyle bir hakim bulamadıkları için İstanbul'daki bir hakime bu kararı aldırmışlar. Bu durum, hukuk sistemi açısından tamamen bir kanunsuzluk hali olduğu için Anayasa Mahkemesi'ne de bu durum açısından tedbir talebiyle başvuracağız. Bunların hepsini teker teker yaparız.
Ne sonuç doğuracak? Siyaseten Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, eğer bu kararı onlarla birlikte savunacak olurlarsa, Milliyetçi Hareket Partisi'nin siyasete zarar göreceği, muhalefetin ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin birbirine daha sıkı sarılacağı bir siyasi sonuç doğurur bu. Bugüne kadar seçim sonuçlarını yargı yoluyla değiştirmeye çalışmak ne sonuç verdiyse, örneğin İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun kazandığı ilk seçim iptal olduğu gece, fark 13 bindi. 60 gün sonra yapılan seçimlerde fark 806 bine çıktı. Millet sevmiyor böyle şeyleri. O yüzden siyaseten son derece güçlü olan ve güçlenmekte olan pozisyonumuzu tahkim eder bu.
Ama hukuken neler olacak, o tartışmanın detaylarını hukukçulara bırakmayı tercih ederim. Ama biz ne yapacağız derseniz, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hukuken yapılması gereken her adımı atacağız. Hukukçu arkadaşlar bakıyorlar. Örneğin, mahkemeye itiraz edilecek elbette. Mahkemenin kararına istinafta itiraz edilecek elbette. Ama bir yandan bu mahkemenin yaptığı bu iş Türkiye'de seçim hukukunu askıya alıyor.
Özgür Çelik, İstanbul İl Başkanımızdır. Görevinin başındadır, görevine devam ediyor. İsminden bağımsız olarak atanan kayyum heyetinden, görevi kabul edeceğini anladığımız, açıklaması o yönde olan kişiyi partiden ihraç ettik. Kendisini tedbirli şekilde, yani karar alındığı an parti üyeliği sona eriyor. Tedbirli şekilde Yüksek Disiplin Kurulu'na verdik ve partiden ihraç ettik.
Bu, Gürsel Tekin olsa olur, bir başka isim olsa olur. Bu saray düzeninin, bu yargı kumpasına 'Ben görev yaparım.' diyen diğer dört arkadaşın açıklamalarını bilmediğimiz için onlar çok yakın takibimizde olan partililerimiz, geçmişte ilçe başkanlığı görevleri yapmışlar. Eğer onlar 'Biz görevi kabul ediyoruz.' derlerse onlar da ihraç edilecek.