Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, HÜR DAVA Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile görüştü.
Davutoğlu, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin, "Türkiye’nin tam anlamıyla sivil, toplumsal katılımın üst düzeyde olduğu bir Anayasa yazım süreci sonrasında yeni bir Anayasa’ya kavuşturulması bizim idealimizdir. Bu anayasa değişiminin 2017’de olduğu gibi Türkiye’yi daha da otoriterleştiren, otoriter karakteri daha da keskinleştiren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi benzer sonuçlara yol açmayacak şekilde gerçekleşmesi lazım" ifadelerini kullandı. Yapıcıoğlu, "Darbe Anayasa’sının mutlaka çöpe atılmasını ve sıfırdan bir Anayasa yazılmasını istiyoruz. Yazılan anayasa, mevcut Anayasa üzerinde bazı tadilatlar, değişiklikler yapmak suretiyle gerçekleşecekse, bu yeni bir anayasa olmayacaktır. Biz diyoruz ki anayasada değiştirilemez maddeler olmasın, gelecek nesillerin iradesine ipotek koymayalım" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, HÜR DAVA Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu ziyaret etti. Genel başkanlar, bir saatlik görüşmelerinin ardından ortak basın açıklaması yaptı. Görüşmede Davutoğlu, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki temasları hakkında Yapıcıoğlu’nu bilgilendirdi. Ayrıca, Gazze’deki son gelişmeler ve "Terörsüz Türkiye" süreci ile ilgili görüş alışverişinde bulunuldu.
"Gazze’de bir soykırım yaşanıyor" diyen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, görüşme sonrası açıklamasında, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin "Zalim, gaddar, ,insanlık suçu işlediği uluslararası mahkemelerce teyit edilmiş bir yönetim ve onun başındaki Netenyahu, büyük bir insanlık suçu işleyerek katliamlarına devam ediyor" ifadelerini kullandı. Davutoğlu, gerekli diplomatik temasların tamamlanması sonrasında Gazze'ye gitmek için elinden gelen her çabayı göstereceğini söyledi.
"RÜZGAR ESER KUM GİDER, SİZ RÜZGARDAKİ KUM GİBİ TARİHİN İÇİNDEN GİDECEKSİNİZ"
Netanyahu'ya seslenen Davutoğlu, "Sen ve senin soykırımcıların daha bu topraklarda 75 yılını yeni doldururken, biz 500 yıl Kudüs'ün ve Selahattin Eyyübi'ye kadar giden dönemde neredeyse bin yıllık bir mirasın temsilcileriyiz. Rüzgar eser kum gider, siz rüzgardaki kum gibi tarihin içinden gideceksiniz. Biz ise sapasağlam bu toprakların sahibi olarak burada olacağız" diye konuştu.
"AÇILAN BAŞLIKLARIN TAMAMINDA BİR MUTABAKAT HASIL OLDU"
HÜR DAVA Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ise ziyarete ilişkin, “Başta Gazze, Filistin ve Türkiye’de devam etmekte olan süreç ya da PKK’nın silahsızlandırılması ya da şiddetin şiddetin sona ermesi, adına her ne diyeceksek, bu süreçle ilgili karşılıklı olarak görüşlerimizi beyan ettik. Açılan başlıkların tamamında bir mutabakat hasıl oldu" ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu, "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin ise "Şiddetin, terörün durmasını istemeyen kişinin ya aklen ya da ahlaken bir sorunu vardır. Mutlaka bu sürecin başarıya ulaşması için herkes elinden geleni yapmalı. Kardeşliğimizin pekişmesi için herkese iş düşüyor. Biz omuzlarımıza düşecek bu yükü layığıyla kaldırmak için elimizden ne geliyorsa hepsini ortaya koymaya kararlıyız" dedi.
Davutoğlu ve Yapıcıoğlu, “Yeni Anayasa’nın tartışıldığı günlerdeyiz. Bugün de parti programında Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi de bulunan HÜDA-PAR Genel Merkezi’ni ziyaret ettiniz. HÜDA-PAR Sözcüsü Serkan Ramanlı da geçtiğimi günlerde ‘Anayasa’da Kürt halkının varlığı kabul edilmeli” dedi. Sizin ve partinizin bu konudaki tutumu nedir?” sorusunu yanıtladı.
"HERKES 2017’DEKİ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN TÜRK DEMOKRASİNE VERDİĞİ ZARARI KONUŞUYOR''
Davutoğlu, soruyu şu sözlerle yanıtladı:
"Türkiye 12 Eylül’ün bir darbe sonrasında yazılmış bir Anayasası ile hala yaşıyor ve o gerçeği görmemiz lazım. Türkiye’nin tam anlamıyla sivil, toplumsal katılımın üst düzeyde olduğu bir anayasa yazım süreci sonrasında yeni bir anayasaya kavuşturulması bizim idealimizdir. Tekrar iktidar tarafından gündeme getirilen bu anayasa değişiminin 2017’de olduğu gibi Türkiye’yi daha da otoriterleştiren, otoriter karakteri daha da keskinleştiren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi benzer sonuçlara yol açmayacak şekilde gerçekleşmesi lazım. 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu’nu herkes iyi hatırlasın. O günlerde iktidar tarafından dile getirilen ki o zaman ben de iktidar partisi milletvekiliydim ve Sayın Cumhurbaşkanı’na "2017’de yapılan değişikliklerin Türkiye’yi büyük bir otokratik yapıya dönüştüreceğini, demokrasiye zarar vereceğini, bundan vazgeçilmesi gerektiğini hem şahsen" söyledim. Şimdi aradan 8 yıl geçtikten sonra herkes 2017’deki anayasa değişikliğinin Türk demokrasine verdiği zararı konuşuyor. Şimdi de benzer konuşmaların 8-10 yıl sonra yapılmaması için gerçekten Anayasa’da aradığımız temel niteliklerin ne olduğunda anlaşmamız lazım. Türkiye’de hiç kimsenin, Türkiye’nin başkentinin Ankara olması, marşının İstiklal Marşı olması, bayrağımızın al yıldız konusunda bir şüphesi olduğu kanaatinde değilim. Bu tür tartışmalarla anayasanın mahiyeti üzerinde gerçek bir tartışmayı, kutuplaşma ile örtmemek lazım.
"RAHMETLİ DEMİREL, "DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇMEK" DERDİ. GÖRELİM BAKALIM ŞU ÇOCUĞUN BEDENİ NE"
İki şey yanlış olur anayasa tartışmasında. Birincisi, iktidarın istediği gibi Cumhurbaşkanı’nın süresi uzatmak ya da 50 artı 1 yerine, 40 artı bir olması... Bunlar oportünizmdir. Bunlar anayasa yapmak değil, anayasayı bahane ederek, bir başka hedefe ulaşma çabasıdır. Bunu doğru görmeyiz. Önümüze bir metin gelirse, bunu konuşmaya her zaman hazırız. Ama bu metnin lafına değil, ruhuna bakarız. Ortada bir Anayasa tartışması var da, iktidarın getirdiği bir anayasa metni yok. Var da biz mi bilmiyoruz. Bir getirsin bakalım. Ortada bir Anayasa tartışması var da, iktidarın getirdiği bir anayasa metni yok. Var da biz mi bilmiyoruz. Bir getirsin bakalım. Rahmetli Demirel, ‘doğmamış çocuğa don biçmek’ derdi. Görelim bakalım şu çocuğun bedeni ne, boyu ne, eni ne. Bir bilelim, ondan sonra konuşmak kolay."
''HÜDA-PAR CUMHURİYET’E KARŞI. İSTİKLAL MARŞI’NA KARŞI. BAŞKENT ANKARA’YI TAŞIYACAKLAR" BUNLAR KÜLLİYEN YALAN''
HÜR DAVA Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ise aynı soruya şu yanıtı verdi:
"Senin sorundan ben çok net şunu anladım. Bizim partimizin parti programını, Anayasa ile ilgili düşüncelerini okumuşluğun yok. Biz daha önce bu konuları açıkladık. Bazı siyasiler, bizi kendilerine siyasi rakip olarak değil de düşman olarak görenler diyorlar ki ‘HÜDA-PAR Cumhuriyet’e karşı. İstiklal Marşı’na karşı. Başkent Ankara’yı taşıyacaklar’ bunlar külliyen yalan. ‘Şu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli’ denen bir mısrası olan İstiklal Marşı’na karşı değilim ve olamam. Bayrakla da hiçbir problemim yok. Bayrağın üzerindeki hilal, benim inancımı temsil ediyor. Bu bayrak benim de bayrağım, 86 milyonun bayrağı. Dikkatleri bir taraftan başka bir tarafa çekmek isteyenler, bazı siyasiler, bu iftiraları yalanları uyduruyorlar. Darbe Anayasa’sının mutlaka çöpe atılmasını ve sıfırdan bir anayasa yazılmasını istiyoruz. Yazılan Anayasa, mevcut Anayasa üzerinde bazı tadilatlar, değişiklikler yapmak suretiyle gerçekleşecekse, bu yeni bir Anayasa olmayacaktır. Biz diyoruz ki Anayasa’da değiştirilemez maddeler olmasın, gelecek nesillerin iradesine ipotek koymayalım. Bunlar ucuz polemikler, siyasi manevralar. Buna kendilerini ya da zeka olarak kendilerinden daha düşük insanları inandırabilirler sadece."