Tarih: 09.07.2025 09:10

İmralı'dan yeni fotoğrafla servis edildi

Facebook Twitter Linked-in

PKK terör örgütünün kurucusu ve halen İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, örgüte yönelik video mesaj yayınladı. Terör örgütünün yayın organı ANF tarafından duyurulan ve örgütle doğrudan yazılı iletişim yöntemiyle paylaşıldığı belirtilen açıklamada terör örgütü lideri Öcalan, PKK’nın silahlı mücadelesini sona erdirmesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında demokratik siyasetle yola devam etmesi gerektiğini vurguladı.

“VARLIK TANINDI, AMAÇ GERÇEKLEŞTİ”

Yaklaşık 50 yıllık mücadelenin sonunda bir dönemin kapandığını belirten Öcalan, “Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ile dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı. PKK’nın ulus-devletçi amaçtan ve buna dayalı savaş stratejisinden vazgeçtiğini, bunun yerine “barış ve demokratik toplum” programı ile siyaset zeminine geçilmesi gerektiğini kaydetti.

“DEMOKRATİK TOPLUM MANİFESTOSU”

Öcalan, 27 Şubat 2015’teki Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı hâlâ savunduğunu ifade ederek, gelinen süreci bir “tarihi dönüşüm” olarak tanımladı. Örgüte gönderdiği yazıda, “Bu manifesto yalnızca Kürt toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel ve toplumsal bir içerik taşımaktadır” ifadelerine yer verdi.

SİLAHLARI BIRAKIN, MECLİS ÇATISI ALTINDA ÇÖZÜM ARAYIN

Silahların gönüllü olarak bırakılmasının ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yetkili ve kanunla kurulacak bir komisyonun bu süreci yürütmesinin önemine dikkat çeken Öcalan, “Silah bırakma mekanizmasının kurulması, süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından, demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmelidir” dedi.

“ÖZGÜRLÜK, BİREYSEL DEĞİL TOPLUMSAL BİR MESELEDİR”

Açıklamasında, “Ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim” diyen Öcalan, bireysel özgürlüğün toplumdan bağımsız değerlendirilemeyeceğini savundu. Bu yaklaşımın sürecin tüm tarafları için temel ilke olması gerektiğini vurguladı.

“DÖNEMİN RUHUNU YAKALAYALIM” ÇAĞRISI

Mesajın sonunda Öcalan, yeni bir stratejik döneme girildiğini ifade ederek, “Önümüzdeki döneme çağrım; kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım. Daimi yoldaşlığa selam ve sevgiyle kalın” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.

"SİLAHLARIN GÖNÜLLÜCE BIRAKILMASI" VURGUSU

Öcalan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Değerli yoldaşlar,

Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadığı somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla, tekraren de olsa, açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.

27 Şubat 2015 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nı savunmaya devam etmekteyim.

Sizlerin, PKK'nn 12. Fesih Kongresi'yle bunu kapsamlı, oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.

Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.

Tüm bu yaşanan gelişmeler sonunda, tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir demokratik toplum manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık Kürdistan devriminin yolu manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel, toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.

Tüm bu gelişmelerin İmralı'da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.

Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurmak bu anlamdadır. Gerek aşırı tekrar ve aşmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde, kapsamlı eleştiri-özeleştiri devam edecektir. Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk "Barış ve Demokratik Toplum" başlıklı program, demokratik siyaset stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz. Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı "önce sen, ben" kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyetini görüyor ve güveniyorum. Dolayısıyla daha da pratik ve somut, kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır.

Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:

Herkesin üzerine düşeni yapması, barış ve demokratik toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç; PKK'nın ulus-devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.

Gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde, silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması, süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.

Meclis'in çatısı altında kurulan... ve diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.

Bu arada, tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince... Biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabiidir. Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.

Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor. Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar, tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, demokratik modernite güçlerini yeni bir teorik program, strateji ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğunu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim. Önümüzdeki döneme çağrım; kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım. Daimi yoldaşlığa selam ve sevgiyle kalın."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-DT9JLG88B3