Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi tarafından düzenlenen Tarih, Siyaset ve Ülkelerarası İlişkiler Bakımından 'Uluslararası Deniz Hukuku ve Doğu Akdeniz Sempozyumu'nda konuştu.
Erdoğan, Ermenistan'ın kanlı saldırısını kınadı ve çağrı yaptı. Ermenistan'a tepkisini bir kez daha yenileyen Erdoğan 'Dün Azerbaycan topraklarına saldıran Ermenistan'ı bir kez daha kınıyorum. Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk etmesiyle bölge yeniden barışa ve huzura kavuşacaktır. Bölgede Dağlık Karabağ'ın işgaliyle başlayan krize artık bir son verilmelidir' diye konuştu.
Doğu Akdeniz'e yönelik de mesajlar veren Erdoğan 'Türkiye bir Akdeniz ülkesidir. Burada tarih boyunca olduğu gibi bugün de misafir değil ev sahibiyiz. Özellikle Avrupa Birliği, diplomasi fırsatlarını değerlendirmediği gibi Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'nin şımarıklıklarına boyun eğdi' dedi.
Çok tartışılan 'Sevilla haritası'na da tepki gösteren Erdoğan '19. yüzyılın sömürge paylaşım masalarını andıran suni projelerle, saçma haritalarla Akdeniz'e barış gelmeyeceğini artık herkes görüp kabul etmelidir. Neymiş? Sevilla haritası...
Kim nerede, nasıl bu haritanın çizgilerini çekti? Bunlar zor iş değil ki... Biz de İstanbul ve Marmara üniversitelerine 'Harita çalışması yapın' ricasında bulunsak, hemen bu haritayı hazırlarlar ve dünyaya sunarız. Zor işler değil bunlar. Öncelikle bakış açısının değişmesi gerekiyor' ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
'Dün Azerbaycan topraklarına saldıran Ermenistan'ı bir kez daha kınıyorum. Bölgede Dağlık Karabağ'ın işgaliyle başlayan krize artık bir son verilmesinin vaktinin gelmiştir. Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk etmesiyle bölge yeniden barışa ve huzura kavuşacaktır.
Bunun dışındaki tüm dayatmalar ve tehditler sadece haksız ve hukuksuz olmakla kalmayacak, Ermenistan'ı şımartmaya devam edecektir. Yaşanan son gelişmeler, bölgede nüfuz sahibi tüm ülkelere gerçekçi ve adil çözüm yöntemlerini devreye sokmaları konusunda bir fırsat tanımıştır. Bu fırsatın en iyi şekilde değerlendirilmesini umuyoruz.
'AZERBAYCAN KENDİ GÖBEĞİNİ KESMEK ZORUNDA KALDI'
Adeta bu sorunu çözmemek için de ellerinden geleni yapmışlardır. Şimdi ise akıl veriyorlar, zaman zaman da tehdit ediyorlar. Nedir bu tehdit? 'Türkiye burada mı? Türk askeri burada var mı?' Bunu söyleyenler güneyimizde, özellikle Suriye'nin kuzeyinde binlerce tır silahı oraya taşıyanlardır. Bunu söyleyenler, Suriye'nin kuzeyini parselleyen, orada üsleri kuranlardır. Bunu söyleyenler, koalisyon güçleriyle Suriye'de cirit atanlardır. Bunlar şimdi gelmişler 'Türk askeri burada var mı? Türkiye buraya silah naklediyor mu?' Şu mantığa bak, şu akla bak.
Adeta İlham Aliyev kardeşimiz sanki bunlara hesap verecek. Zaten 30 yıla yakındır size hep hesap verdi, 'Bu işi çözelim. Bunu artık uzatmayalım.' dediler. İşgale uğrayan topraklar kimin toprakları? Azerbaycan'ın toprakları. Bunu hepiniz kabul ediyorsunuz. Dağlık Karabağ'ı kabul ediyorsunuz. Buradaki insanlar, 1 milyonu aşkın topraklarından uzak, şu anda Azerbaycan'da yaşıyor. İşgalciler ise orada. Bunun hesabını kimse sormuyor. Artık hesap vakti geldi diyen Azerbaycan, ister istemez kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kalmıştır.
Pazar
30.2 °
Pazartesi
30.7 °
Salı
30.1 °