İlk saldırı, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binasının girişine öğle saatlerinde gerçekleştirildi. Ardından aynı bina öğleden sonra iki kez daha hedef alındı. Patlamalar sonucu binadan önce alevlerin, ardından yoğun duman bulutlarının yükseldiği gözlemlendi. Görgü tanıkları kentte sarsıcı patlamaların duyulduğunu aktarırken, yaralıların olduğu bildirildi ancak net sayıya ilişkin resmi açıklama yapılmadı.
Saldırıların son dalgasında Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin de hedef alındığı öğrenildi. Patlamaların Halk Sarayı çevresinde, Savunma Bakanlığının arka bahçesinde ve Genelkurmay nizamiyesinde meydana geldiği, olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye sevk edildiği kaydedildi.
İsrail Ordu Sözcüsü son saldırılarla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
Suriye’de birkaç günlük muharebeye hazırlanıyoruz. Golan’da birliklerimizi güçlendiriyoruz. Suriye’den zor görüntüler geliyor. Katliamlar ve büyük zulüm var. Colani’nin (Cumhurbaşkanı Şara) adamlarını uzun bir süredir izliyoruz ve görünüşe göre karakterleri değişmemiş. Bu gece itibariyle saldıracağız ve bu saldırıları gerektiği kadar yoğunlaştıracağız. Amerikalılarla bu konuya dair iletişimdeyiz.
Suriye Sağlık Bakanlığı, İsrail'in başkent Şam’a düzenlediği son hava saldırısında bir kişinin hayatını kaybettiğini, 18 kişinin ise yaralandığını açıkladı. Yaralıların tedavisi ise başkentteki çeşitli hastanelerde devam ediyor.
İsrail, hava saldırılarının gerekçesi olarak Suriye'nin güneyinde Dürzilerin yoğunlukta yaşadığı Süveyda vilayetindeki gelişmeleri gösterdi. İsrail ordusu, “siyasi iradeden gelen talimatlar doğrultusunda” Şam'daki saldırıların gerçekleştirildiğini, çeşitli senaryolara hazırlandıklarını belirtti. “Suriye’den zor görüntüler geliyor, katliamlar yaşanıyor” diyerek uluslararası topluma da mesaj verdi.
İsrail ayrıca, Süveyda’daki olaylar sonrası Golan sınırına askeri tahkimat yapacağını duyurdu. İsrail ordusu, hem “savunma hem de saldırı” pozisyonlarında kalacaklarını ve sınır hattındaki gelişmeleri yakından izlediklerini açıkladı.
İsrail ordusu, Golan Tepeleri’nin Hader bölgesinden Suriye’ye geçmeye çalışan bazı kişileri durdurduğunu, kalabalığı dağıtmak için müdahalede bulunduğunu bildirdi. İsrail basınına göre, Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle bazı Suriyeli Dürziler sınırı geçmeye çalıştı. Aynı zamanda Mecdel Şems bölgesinden bazı kişilerin Suriye’ye geçtiği ve İsrail askerlerinin bu kişileri geri getirmeye çalıştığı aktarıldı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye'ye yönelik saldırıların artacağı yönünde açık tehditlerde bulundu. Katz, Suriye ordusunun Süveyda’dan tamamen çekilmemesi halinde daha ağır saldırıların geleceğini duyurdu. Netanyahu ise Dürzi vatandaşlara “Sınırı geçmeyin, hayatınızı tehlikeye atıyorsunuz. İsrail ordusuna güvenin” çağrısında bulundu.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Servisi, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını “endişeyle” takip ettiklerini belirterek, “Tüm dış aktörleri Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı göstermeye” davet etti. AB ayrıca, Süveyda’daki sivillere yönelik şiddeti kınayarak tarafları ateşkese uymaya çağırdı.
Suriye Cumhurbaşkanlığı ise Süveyda’daki olayları “yasa dışı ve suç teşkil eden” eylemler olarak niteledi ve sorumluların yargı önünde hesap vereceğini açıkladı. Açıklamada, bölgedeki güvenlik ve istikrarın korunmasının öncelik olduğu vurgulandı.
13 Temmuz’da Süveyda’da Bedevi Arap aşiretleri ile Dürzi gruplar arasında karşılıklı kaçırma olaylarıyla başlayan gerilim, hükümet güçlerinin müdahalesiyle şiddetli çatışmalara dönüştü. 15 Temmuz sabahı güvenlik güçleri Süveyda’ya girerken, Dürzilerin ruhani liderlerinden Hikmet el-Hicri önce hükümet güçlerine onay verip, daha sonra karşı durma çağrısında bulunarak tansiyonu daha da yükseltti.