'Kanal İstanbul bir çılgınlıktan ibaret değil'

'Kanal İstanbul bir çılgınlıktan ibaret değil'

  • A-
  • A
  • A+

Emekli amirallerin bildirisiyle ilgili Erdoğan'ın grup toplantısı konuşmasını değerlendiren  TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Erdoğan'ın ilk konuşmasının içerik olarak ilginç unsurlar barındırmasına rağmen düşük enerjili olduğunu belirtti ve ikinci konuşmasını da değerlendirerek şunları söyledi:

'Sinekten yağ çıkarmaya dönük bir çaba içerisindeler. Ortada bir malzeme var, bu malzemeden nerede yararlanırız diye bakıyorlar. Dış politikaya da tahvil etmeye çalışıyorlar. Erdoğan, 'Bu mesele yurtdışında kaygı yarattı ve bunun ekonomik sonuçları olabilir' dedi, trajik bir hale getirme peşinde. Tutarlılık ve mantık arama durumunda değiliz. 'Darbeci bir bildiri kesin' diyen bir Cumhurbaşkanı var. Defalarca baktım, atladığımız bir şey mi var diye, ortada bir şey yok. İlk gün, 'Siyaset yapmak istiyorlarsa siyasi partilere girsinler' diyorlardı. Şimdi ise CHP'li bunlar diyor. Varsayalım ki tamamı CHP'li; e o zaman siyaset yapıyorlar. Son derece tutarsız ama ciddiye alınması gerek. CHP ve İYİP'in bu konuda süngüsünün düşük olduğunu fark ettiler. Zaten 'zevzek', 'suni gündem' açıklamaları 'zayıfız' itirafıdır.

Hattı nerede kurmak zorundayız burada? Bir örgütlenme varsa, bu kadar sayıda amiral bir darbe peşindelerse ve hükümet farkında değilse hepsinin istifa etmesi lazım. Büyük bölümü kamuoyunda kalem sallayan, hatta bir bölümü birçok konuda hükümeti destekleyen insanlar. Bunların darbe girişiminden haberdar değilse hükümet, Türkiye gerçekten evlere şenlik bir şekilde yönetiliyor demektir. Bu iddia ortaya atıldığında muhalefet partileri 'darbe yok' kesinliğinde yaklaşmıyorsa, Erdoğan'a istediğin gibi saldır demiş oluyorlar. Bu isimlerin hiçbirinin bizle alakası yok, içlerinde NATO'cular bile var. TKP açısından bir boş kağıt orası. Söyledikleri meselelerin önemli olduğunu söyledik. İnsanların siyaset yapma hakkını elinden alamazsınız dedik. Niye sadece amiraller imzaladı? Akademisyenler, ekonomistler de metin imzalıyor, imzalayabilir. Yani hukuken de mantıken de karşılığı yok bunun. Bunu demeyen bir muhalefet var.'

'Tarikatlar bütün devlet kurumlarında örgütlü'

Okuyan'ın daha önceki programlarda söylediği 'Erdoğan'ın manevra alanı daraldı' sözlerini hatırlatan Aydın 'Erdoğan buradan bir manevra alanı yarattı, muhalefet buna öfkelenmiş olamaz mı?' diye sordu. Okuyan şöyle yanıtladı:

'Bunu 'zevzeklik' diyerek engelleyemezsiniz. Siyasi partiler hayata 'nereden çıktı bu gündemler?' diye bakamaz. Siyasi partiler gündeme ilişkin sağlıklı yaklaşımlar geliştirir. Her seferinde 'suni gündem' denilmez. Bu karşı tarafa 'İstediğini yap, bu bizim gündemimiz değil' demek. Bu Erdoğan için bir manevra alanına dönüştü. TKP 'Bu insanların siyaset yapma hakkı kısıtlanamaz' dedi. Neden bunu söyleyemediler? Topu taca attılar. Hatta Akşener amirallerin üzerine fırlattı. Bunu yaptığınız anda, 'Bu alan senindir bu oyunda yokuz' demek. Laiklikte, dış politikada yoksunuz. Memleketin meselesi aş, iş diyorlar ona da nasıl yaklaştıklarını biliyoruz. Amiraller neden bunu yaptı bilmiyoruz, tuzağa düşürülmüş olma ihtimalleri de var. İçeriği bizim için eklektik, sorunlu ve yetersiz. Herhangi bir meslek grubu bir araya gelip görüş açıklayabilir. Ayrıca konular bizim de ilgilendiğimiz gündemler. Mesele bir fotoğraf değil ki hem sadece. Bugün tarikatların bütün devlet kurumlarında örgütlü olduğunu AKP'liler bile söylüyor. Bunda giz yok. 'Montrö tartışılmaya açılmadı ki' dendiği gün, AKP'li bir sürü kalem ve siyasetçi 'Montrö tartışılmalıdır' diye demeçler veriyor. Dolayısıyla yapılması gereken şey doğal olarak gereken yanıtı vermektir. Bu nedenle imza atanları suçlamak tuzak. Mesela biz de 'İmam hatipler kapatılsın' diyoruz. CHP düşman gibi bize 'Sırası mıydı, sizin yüzünüzden memlekette laiklik dinsizlik gibi algılanıyor' diye mail atıyor. Memlekette laiklik mi kaldı? Tabii ki 'İmam hatipler kapatılsın' diyeceğiz, çünkü öyle düşünüyoruz. Her şeyde 'Erdoğan bunu kullanacak' deniyor. Erdoğan asıl bu duyguyu kullanıyor. Çünkü karşısında yaprak gibi titreyen bir siyaset alanı olduğunu biliyor.'

'Kanal İstanbul bir çılgınlıktan ibaret değil'

Erdoğan'ı bu kadar rahatlatan şeyin yeniden ilişkileri derinleştirmeyi düşündüğü AB ve ABD ile kısa sürede çok yol alması olduğunu savunan Okuyan sözlerine şöyle devam etti:

'İki ay öncesine göre uluslararası alanda rahatladı. Montrö, Kanal İstanbul gibi başlıklarda kendisini destekleyen bir ABD ve AB olduğunu biliyor. Rusya ise ciddi bir devlet, Rusya'nın süreci sakince yönetmeye çalışacağını bilir. Rusların kendisi Türkiye'yi NATO'dan koparmayı hedeflemiyordu. Gevşemiş ve sorun yaratan bir Türkiye hedefliyorlardı ve o politikalarında bir delik açıldı. Ama hemen bağırıp çağırmaz onlar. Nitekim Türkiye Büyükelçisi Rus basınına 'Montrö değişmez, Türkiye'de biliyor, Rusya'nın da onayı gerekir' dedi. 'Hazırlık yapıyorsunuz ama izliyoruz, sakiniz' dediler yani. Rusya çok kararlı, Montrö'de delik açılamaz diyorlar. Öte yandan gerçeklik de bu değil, şu anda eminim ne yapacağız diye tartışıyorlardır. Kanal İstanbul meselesi, savaş gemileri, NATO açısından değil yalnızca, ekonomik açıdan da bölgenin dengelerini değiştirebilecek bir mesele. Bu konular bir bütün. İlginç bir de ziyaret trafiği var, Ukrayna Devlet Başkanı Katar'da. Katar, Türkiye'deki çok büyük projelere destek olmuş ve Kanal İstanbul'da da adı geçen bir ülke. Ukrayna, Kanal İstanbul'un en çok ilgilendirdiği ülkelerden. Demek ki Kanal İstanbul bölgedeki ekonomik rekabette de önemli bir kart. Bunların sonuçları olacak. Ne tür alt pazarlıklar yapıldığını bilmiyoruz ama bildiğimiz Kanal İstanbul bir çılgınlık projesinden ibaret değil. Bu sistemi sorgulamayan muhalefetin, Türkiye'nin gündemine giren meseleleri de sorgulama tarzı hep eksikli oluyor. 'Katarlılar alıyor, Arap sermayesi geldi'. ABD ya da Avrupa'daki büyük tekeller alsa ne olacak. Ayrıca burada milliyetçi bir tavır da var. Alman sermayesiyle Arap sermayesi arasında ne fark var emekçiler açısından, ikisi de sermaye. Bu tartışmalar gerçekten de iç politikanın uzağına giden bir boyutta.'

'ABD, Montrö'yü kaldırmak istediğini gizlemiyor'

Kanal İstanbul'un Montrö'yle ilgisi olmadığı yaklaşımının doğru olmadığını savunan Okuyan, projenin Montrö'nün meşruiyetini sorgulayıcı 7-8 başlığı olduğunu söyledi. Erdoğan'ın da konuşmasında 'Montrö egemenliğimizi sağlamıyor. Boğazlar'da egemen değiliz. Kanal İstanbul'la mutlak egemen olacağız. Şu an gündemimizde yok ama Montrö'yü günü geldiğinde değiştireceğiz' sözlerini hatırlatan Okuyan konuşmasına şöyle devam etti:

'Bu uluslararası alanda bir koz. Kime hitap ediyor? ABD Montrö'yü kaldırmak istediğini gizlemiyor ki? 'Montrö ABD'nin çıkarlarına zarar veriyor diyorlar', bu sır değil. Erdoğan tabii ki uluslararası alanda rahatladı, yol aldı. AB de göçmen meselesi ve Rusya nedeniyle Erdoğan'a kredi verdi. Neden bu eksende konuşulmuyor? Bunu sorgulamasını kimden bekleyeceğiz? Muhalefetimiz batıcı. Batı bu kadar yıpranmış bir lidere, ekonomi kötüyken kredi açıyor. AKP, Erdoğan, bir mücadele içerisinde ayakta kalmak için. Kişisel bir kurtuluş mücadelesi veriyordu ve herkesin yaptırım beklediği bir sırada koz elde etti. ABD'nin eski Suriye özel temsilcisi 'Biz Türkiye'nin içişlerine karışmayacağız' dedi. Bundan daha büyük bir hediye olur mu Erdoğan'a? Buna itiraz edecek anti-emperyalist bir direnç yok ki.'

'Kanal İstanbul önemli bir mücadele alanı, yağma konusu haline gelecek'

Kanal İstanbul'un toplumda bir öfke yaratıp, bir direnç oluşturma ihtimaliyle ilgili TKP Genel Sekreteri şunları söyledi:

'Gezi Direnişi zamanında da tartışmıştık, Türkiye toplumunda çevre bilinci giderek gelişiyor bu çok iyi bir şey. Ama Gezi'nin asıl motor gücü yaşam tarzına dönük müdahale ve AKP'nin baskıcı tarafına yönelik birikmelerdi. Sadece ağaç meselesi değil tabii ki. Kanal İstanbul sağlıklı bir eksene yerleştirilirse böyle ama sağlıklı olmayan bir şekilde muhalefet ediliyor. Ayrıca bir inatlaşmaya döndü. İnatlaşmadan ibaret her şeyi Erdoğan kazanır. Akılda kalan ne var? Deprem riski mi? Rant mı? Çevre yıkımı mı? Uluslararası tekellere açılacak alan mı? Montrö ile ilgili meseleler mi? Bunlar topluma bir bütünlük içerisinde anlatılmalı. 'Ya İstanbul ya Kanal' sloganı var mesela, buna itirazım yok ama içerik önemli. Burada sağlıklı bir eksen tutturulmalı. Proje çok kapsamlı ve boyutlu. Bir derenin yatağı değil değişen. Kazı işlemi bile büyük problem. Bazen doğaya bu tür müdahalelerin sonucunu bilim insanları da öngöremiyorlar. Doğayla bu çapta oynamalar iyi değil. Ekonomik boyutu da 'Birileri arsa satın alıyor'dan ibaret yönetilmez. Evet birileri büyük paralar kazanacak ama sonra ne olacağı da kritik. 

Biz buralardaki meseleyi emek ile sermayenin karşı karşıya geleceği yeni alanlar olarak görüyoruz. Buradan Türkiye'ye refah geleceği söylemi palavra. Bunu sadece biz söyleyebiliriz. O alanda uluslararası tekeller cirit atacak. Belli ki Karadeniz'deki ekonomik yaşamda dengeleri değiştirecek bir serüvene kalkışılıyor. Buna sadece Katar'lılar toprak aldı denirse, Erdoğan da büyük fotoğrafa neden bakmıyorsunuz der. Ama oraya emek cephesinden bakmazsanız boyunuz düşer. Kanal İstanbul yapımında iş cinayetleri olacak, buna karşı örgütlülük gerekir. Başlarsa 'küstük oynamıyoruz' diyemeyiz. Biz de neden yapılmaya çalışılıyor bunu anlatmaya çalışacağız. Önemli bir mücadele alanı, uluslararası tekellerin cirit attığı bir yağma konusu haline gelecek.'

'Emekçileri hiçe sayan bir politika güdülüyor'

Okuyan pandeminin geldiği noktayla ilgili de şu yorumu yaptı: 

'Hergün insanlar hastalanıyor, bir de 'Çok iyi yönetiyoruz' diyorlar. Böyle bir gerçekliğimiz de var. Şehir hastaneleri gerçekliği var, korku filmi gibi. Emekçileri hiçe sayan bir politika güdülüyor. İnsanı yok saymayan emekçiden yana çok sayıda bilim insanı var. Öte yandan piyasa kültürüne teslim olan ve iktidarın sorumsuzluğuna ortak olan bilim insanları da var. Defalarca Bilim Kurulu'na çağrı yaptık. Biliyoruz ki, halka karşı sorumluluğu olan insanlar da var. Eğer tavsiyeleri dinlenmiyorsa, oraya aksesuar olmazsınız ve görevi bırakırsınız. Bir tanesi yapmadı bunu. 'Bizim dediklerimiz olsaydı salgın böyle olmazdı' diyor biri şimdi, geçmiş olsun. Gelinen nokta karmaşık. İşler buraya geldikten sonra ve ekonomik olarak salgın nedeniyle zarar görenlerin sayısı arttığından 1 yıl önce alınabilecek önlemlerin karşılığı yok. Yaygın aşılama ve toplumsal- ekonomik yaşamın yoğunluğunun acilen azaltılması diyorlar; karşılığı yok.'

Son bir yılda 177 bin işçinin Kod-29 ile işten çıkarılmasına değinen Okuyan şöyle konuştu:

'O maddenin yürürlüğe girmesini sağlayan herkes ahlaksızdır. Sermayenin alçaklığı ve edepsizliğinin yanında bu bir insanlık suçu. Diyorlar ki 'seni hiçbir hak iddia etmeden Kod 29'dan çıkartabilirim' ve siciline işleniyor işçilerin. Kod-29'u bir sopa gibi kullanıyorlar.'

'ABD IŞİD diye bir yaratık ortaya çıkarttı ve tepe tepe kullanıyor'

Uluslararası gelişmeler ve IŞİD gündemine ilişkinse Kemal Okuyan şunları söyledi:

'Şimdi IŞİD'in oluşumuna baktığımız zaman, o yaratılmış bir örgüt, bunu defalarca söyledik. IŞİD çok keskin, fanatik bir ideolojik çizgiye sahipmiş gibi gözükse de bu kısmı da biraz yaratılmış. Biraz panik yaratacak, insanların aklını karıştıracak ideolojik eksende yaratılmış. ABD'nin ciddi bir rolü olduğunu biliyoruz IŞİD'in yaratılmasında. Ve çok ilginç bir  şey var, bu belgeli, yani iddia olarak söylemiyorum; IŞİD'in ilk kadroları arasında bayağı laisist kadrolar var Irak kökenli. Yani dinsel fanatizmin çok iyi bir enstruman olacağını hesaba katarak biraz çağ dışı görüntü verecek, insanları ürpertecek bir şey yarattılar, bunu yaratırken de buraya kadro devşirmede çok geniş bir havuzdan yararlandılar. O geniş havuz ne? AKP diyor ya 'İslamcı terörizm yanlış bir sıfat' diye, ne istiyorlarsa onu kullanalım, İslamcı görüntü veren teröristler de ya da görüntü veren örgütlenmeler de önemli değil bir şey değişmez. Çok yaygın bir coğrafyada faaliyet gösteren böyle İslami sıfatlar kullanan örgütlenmeler var. Bu işin en şeyi de Afganistan: Afganistan'da 1970'ler sonunda Sovyetler müdahalesinden önce aslında başlayan CIA'inden Pakistan'ına, Suudi Arabistan'ından Türkiye'nin desteklediği bir şeydi. Komünizme karşı başlattılar bunu. Şimdi burada bir yanlış anlama var, IŞİD bizim anladığımız örgütlere benzemiyor, IŞİD'in en büyük gücü şekilsiz olması. Bir hiyerarşiye sahip değil. Yani zaten yerelliklere otonomi veren bir örgüt ve dıştan örgütleri kolaylıkla içine alabilen bir yapıya sahip. Ya da güçten düşen bazı örgütler para kaynağı elde edebilecekleri için IŞİD bünyesine geçiyorlar. Dolayısıyla sanki ışınlanan bir örgüt. Şu an IŞİD'in en büyük faaliyet alanı Mozambik. Çok zengin yeraltı kaynakları olan bir ülke Mozambik. Nereden nereye? IŞİD pat diye ele geçirdi bir bölgesini Mozambik'in. Kim bunlar diye sorduğunuz? Türkiye'de IŞİD'in bağlantılarını gerçekten araştırmaya niyetli bir iktidar olsa, korkunç bir havuz var 6 kişi 7 kişi değil.

Oradan oraya taşıyabilmek bu kadroları çok kolaylaştı, çok büyük bir bölüm de gelir elde ediyor bu işten. Kim daha çok para veriyor meselesinde, mesela IŞİD'in şu an Suriye'deki varlığında çok büyük bir azalma var, başka isimlerdeki örgütlere geçtiler. Bir bölümüyse yok edildi. Ama bu ortadan kalktıkları anlama gelmiyor, yarın başka yerlerde tekrar göreceğiz bunları, mesela Çeçenistan'da görebiliriz Rusya'yı sıkıştırma gündeminde. Bu yüzden de Rus stratejisi Suriye'de bu militanları 'yok etmek' üzerine kurulu. Çünkü 'boşta kaldığında bunlar bizim coğrafyamıza geri dönecekler' diye bakıyorlar çünkü oradan da çok giden oldu.

IŞİD'i bizim bildiğimiz türden örgütler gibi görmemek lazım, çok esnek o yüzden de yok edilemez. ABD gerçekten de yeni bir yaratık ortaya çıkarttı ve tepe tepe kullanıyor.'

Programın tamamı soL TV Youtube kanalında

 

Yorum Yazın

Nurettin Canikli şikayet ettiği Rabia Naz’ın babası hapse girecek

Gülhanlar Güven Gıda konkordato ilan etti

Yeni dönem AK Parti, MHP ve DEM'e çok önemli mesuliyetler yüklüyor

'Devletle müzakere edeceğiz'

'Ahmet Özer doğru söylemiş…'

Bu pazar seçim olsaydı hangi parti birinci olurdu?

Milletimiz hiçbir dönem böylesine bir ekonomik çöküşü yaşamadı

Erdoğan, TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı’yı aynı göreve atadı

Bize dün terörist diyenler terör örgütünün başıyla anlaştı

Trump dünyayı değiştirmek için 'Deli Adam Teorisi'ni kullanıyor

En büyük batık inşaat sektöründe

'Reklam arası bitti, Hade ana programa başlayalım'

Erken seçim için şu anda şartlar oluşmadı

Şırnak'ta Devlet Bahçeli 'nin adı bulvara verildi

DEM Parti'li Ahmet Türk'ten Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür telefonu

Körfez’de Düğün Davetiyesi Dağıtan Şoföre Gözaltı

Aslı Bekiroğlu plajda dudak dudağa

'Benim yiğit kardeşim! İyi ki varsın' dedi, geri vites yaptı!

Pendik, Aydos Ormanı'nda yangın

Pervin Buldan'dan DEM, MHP ve AKP ittifakı açıklaması

SOCAR ile Suriye hükûmeti arasında mutabakat zaptı imzalandı

Albayrak Grubu'nun Âdil-i Mutlak Hat Eserleri Sergisi Van'da Açıldı

'Türkiye İmparatorluğu' fikri Kemalistleri neden çıldırtıyor?

Erişim engeli getirilen Grok geri döndü

Kalıcı barış için demokratik zemin güçlendirilmeli

TÜBİTAK Fen Lisesi yetenek sınavına davet

Alevi - Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı değişti

Masalarda artık TÜİK değil, halkın sofrası konuşacak

'Baklavacı işbirlikçiniz çıktı'

'SDG dediğiniz YPG’dir, o da PKK’dır'

Yükleniyor

Trump dünyayı değiştirmek için 'Deli Adam Teorisi'ni kullanıyor

Güney Kore'de vatandaşlara karşılıksız para dağıtılacak

Dolar son 50 yılın en büyük değer kaybını yaşadı

Sırbistan'da öğrenciler Vuvic iktidarını protesto etti

Yoon Suk Yeol, sıkıyönetim soruşturması kapsamında sorgulandı

Hamaney'i aşağılık bir ölümden kurtardım

İran nükleer projesini yeniden inşa etmeyi düşünürse tekrar saldıracağız!

ABD’nin saldırısı, İsrail’in arkasındaki gücü gösterdi

İran'ın nükleer programı yok oldu

İran nükleer silah elde etmek için ihtiyaç duyduğu her şeye sahip

Aslı Bekiroğlu plajda dudak dudağa

Simge Ünal'ı kaçırmaya çalışmışlar!

Yüzmeyi öğrendiğim bir denizdeyim

'Çaresizce yanmayı bekliyoruz'

Ayşe Akın, kalbini Squid Game yıldızına kaptırdı

Sıla Türkoğlu güzelliğiyle büyüledi

Güzel oyuncu eleştiri yağmuruna karşı olan sessizliğini bozdu

Melisa Döngel soluğu tatilde aldı!

Güngör, Sofia Vergara’nın üstsüz pozunu beğenince...

Aslı Bekiroğlu hastane odasından isyan etti

BYD'nin Manisa'daki fabrikasında hâlâ faaliyet yok

TOFAŞ, Bursa fabrikasında üretime ara verecek

Elektrikli araç satışları dizeli geçti

Erdoğan, TOGG T10F’i test etti

Volvo EX30 Türkiye Yollarında

İkinci el araca Avrupa’dan 2.5 kat daha fazla ödüyoruz

Ali Özçete OSS'de güven tazeledi

Ekonomik kriz ulaşımı da vurdu

Ticaret Bakanlığı'ndan ikinci el araç ticaretine sıkı denetim

BYD’den 22 modelde beklenmedik indirim

Uzayan yangın sezonu solunum sağlığımızı da tehdit ediyor

İstanbul'da görünürlüğü artan keneler zararsız

Uzmanlar Diş Sağlığına Karşı Uyarıyor

Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!

Türkiye'deki nanelerde klorpirifos alarmı

Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde Çete Çökertildi

Tarım Bakanlığı baharatlardaki hileyi açıkladı

İstanbul’da kene vaka sayısı 7 bini aştı

Alparas Tunç: DMD (Duchenne Musküler Distrofi) İle Mücadele Eden Bir Çocuk

Bu kene türü hem hayvanlar hem de insanlar için ciddi risk taşıyor

Erdoğan, TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı’yı aynı göreve atadı

Albayrak Grubu'nun Âdil-i Mutlak Hat Eserleri Sergisi Van'da Açıldı

Fahrettin Altun’un düğmesine 19 Mart sabahı mı basıldı?

YGD'de Ödül Hazırlığı Heyecanı Başladı

YGD, Haber Siteleri İçin SEO Stratejilerini Masaya Yatırdı

CHP'li 4 ilçe belediyesine daha operasyon için hazırlık yapılıyor

Halk TV ve Sözcü TV ekranları salıdan itibaren kararıyor

Gazetecilikte Sosyoloji, Psikoloji ve Ses-Nefes Eğitiminin Gücü

ROK, Fatih Altaylı'nın tahliye edileceği tarihi açıkladı!

Fatih Altaylı’nın neden tutuklandığı belli oldu!

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2