Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de çıkan yangında, 36’sı çocuk 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi ise yaralandı. Yangına ilişkin 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın 8. gününde salon, mağdurların ifadeleriyle inledi. Konuşmalar yürek parçalarken otel müdürü Zeki Yılmaz'ın, yangın başladığı dakikalarda sarf ettiği sözler kan dondurdu.
Duruşmanın 8'inci günü, mağdurların dinlenmesiyle başlarken yangında, diş hekimi kızı Yasemin Tüzgiray (41), damadı Erhan Tüzgiray (48) ile torunları Defne (11) ve Demir Tüzgiray'ı kaybeden Gülşen Boncuk, gözyaşları içinde konuşmasına başladı. Sanıklara, "Gözümün içine bakın" diyen Boncuk, "Sebep olanların gözünün içine bakmak istiyorum. Oğlum, gelinim, iki torunum öldü. Gözümün içine bakın. Kendiniz kurtulurken orada yanmaya bırakamazsınız. Ben istiyorum ki siz ölmeyin; her gün, '78 kişinin katiliyiz' diye ölmeyin, inleyin. Ölmek temizliktir. Biz artık çocuklarımızı göremeyeceğiz. Ben artık kuzucuklarımızı, çocuklarımızı göremeyecek miyim? Hayat kaynaklarımızı aldınız" ifadelerini kullandı.
Otelde kayak odasının sorumlusu olarak çalışan Şenol Güven (44), tanık sıfatıyla verdiği ifadede "Kayak odasından sorumluyum. Yangın anında odadaydım. Yanımdaki arkadaşım uyandırdı, 'yangın var' dediler. Hızlı bir şekilde kalkarak kayak çıkışından dışarı çıktım. Ben çıktığımda 4'üncü katın tamamen yandığını gördüm. Otelin sağ tarafında merdiven dayalıydı. Ceyda Hacıbekiroğlu'nu gördüm, yabancı uyruklu yardımcısı vardı. Emir Aras'ı da orada gördüm. Merdivenle 20 kişinin kurtarılmasına yardımcı olduk. Yaralılara yardımcı olmaya çalıştık. Alarm duymadım, yangın tatbikatı da yapılmadı. İş güvenliği uzmanı da yoktu. Otelde yağmurlama sistemi yoktu" sözlerini sarf etti.
Çamaşırhanede çalışan Tahsin Öztürk (57) de tanık olarak verdiği ifadede, "Uyuyordum, 'yangın var' dediler. Çamaşırhaneden havlu aldım, üst katlara çıkamadım. Dışarı çıkarak insanlara yardımcı olmaya çalıştım. Dışarıya nasıl çıktığımı da hatırlamıyorum. Dışarı çıktığımda Halit Ergül'ün kızlarını gördüm" dedi.
Otelde odalarda bulunan minibarlardan sorumlu olan Tuni Urhan ise, otel müdürü Zeki Yılmaz'ın yangının başladığı anlarda "Kimseye haber vermeyin, kendi aramızda halledelim" ifadeleriyle konuşmalar duyduğunu açıklayarak "9 ile 12'nci katların içeceklerinden sorumluydum. Olay gecesi kayak odasının olduğu katta kalıyordum. Babam da çamaşırhanede çalışıyordu.Bir süre sonra babamla buluştuk ve otelin ön tarafına geçtik. Otelden dışarı çıktığımda saat 03.00'e geliyordu. Yangın alarmı duymadım, yangın tüpü ve yağmurlama sistemi görmedim. Yangın eğitimi verilmedi, tatbikat yapılmadı.” ifadelerini kullandı.
İfadesinin devamında, “İş güvenliği uzmanı bildiğim kadarıyla yoktu. Odalarda sigara içildiği için yangın dedektörlerinin kapatıldığını duydum. Beni Kadir Özdemir işe aldı. Ön tarafa çıktığımda birkaç kişi vardı. Personel arasında, Zeki beyin 'kimseye haber vermeyin, kendi aramızda halledelim' dediği konuşuluyordu. Zeki beyin birkaç personeli de garaja gönderdiğini duydum" dedi.” sözlerini ileten Urhan, “Zeki Yılmaz'ın avukatının "Bugüne kadar hiçbir tanık Zeki Bey'in bu şekilde bir talimat verdiğini söylemedi, siz nereden bunu biliyorsunuz?" sorusu üzerine Tuni Urhan'a "Onu diğer tanıklara sorun, ben duyduğumu söyledim" dedi. Bu sırada mağdurlar, ifadesinden dolayı Urhan'ı alkışladı.
Bolu Baro Başkanı Sinan Barut, Grand Kartal Otel yangınına ilişkin dava süreciyle ilgili açıklamada bulunarak "Kartalkaya duruşmasının 8'inci günü. İlk aşamada sanıkların savunmaları alındı. Sanıkların savunmalarından sonra müşteki, mağdur ailelerin beyanları alınmaya devam ediyor. Arada bekleyen tanıklar vardı, onların beyanları da alındı. Bu tanıkların ifadelerine hem sanık avukatları hem de mağdur tarafın avukatları tarafından sorular yöneltildi. Şu anda duruşma bu şekilde ilerliyor. Duruşmada bulunamayan bazı mağdur ailelerin beyanları da çarşamba günü itibarıyla alınmaya devam edecek" söyleminde bulundu.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde mahkemeye 1 günlük ara verileceğini ve sanık ile avukatların çeşitli talepleri olduğunu ifade eden Barut, "15 Temmuz dolayısıyla mahkeme bir gün ara verecek. Ancak mahkeme her gün sabah 09.00'dan gece 00.00'a kadar duruşmalara devam ediyor. Duruşmanın seyri muhtemelen önümüzdeki hafta cuma gününe kadar ilk aşamanın, ilk celsenin tamamlanacağını gösteriyor. Bu ilk celsenin bitmesiyle birlikte mahkeme; tutukluluk konusunda, adli kontrol altında bulunan bazı sanıkların durumları hakkında ara karar verecek.” ifadelerini kullandı.
“Yine sanık ve mağdur avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerine ilişkin de bir karar vermesi bekleniyor. Bu süreçte bazı sanıklar hakkında 4 kişiye adli kontrol kararı verildi. Daha önce de belirttiğimiz gibi, şu anda tutuksuz olan sanıkların tutuklanması ihtimali olduğu gibi, bazı tutuklu sanıklar için de adli kontrolle tahliye edilme imkanı söz konusu olabilir” açıklamasını yapan Barut, “Tüm bu kararların cuma günü verileceğini düşünüyoruz. Sanıkların ilk savunmalarında, kendilerine atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını ileri sürmeleri dikkat çekiciydi" sözlerini sarf etti.