Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde üniversite okumak için adaya gelen 20 binden fazla yabancı öğrencinin "kayıp" olduğu ortaya çıktı. Mülteci Hakları Derneği'nin iddialarıyla desteklenen korkunç skandal, organize bir insan ticareti ağını işaret ediyor. İddialara göre, özellikle Afrikalı kadın öğrenciler, sahte vaatlerle adaya getiriliyor, ajanlara borçlandırılarak pasaportlarına el konuluyor ve fuhuş sektörüne itiliyor.
Bakanlık verilerine göre adada kayıtlı 107 bin yabancı öğrenciden 83 bini aktif olarak eğitimine devam ederken, 20 binden fazlasının nerede olduğu bilinmiyor.
Kan donduran tuzağın ilk adımı, yabancı öğrencilerin üniversitelerle anlaşmalı "şaibeli" aracılık ajansları üzerinden adaya gelmesiyle atılıyor. DW Türkçe'ye konuşan Mülteci Hakları Derneği'nden Damla Kodan'ın aktardığına göre, bu ajanslar öğrenci adaylarından bir miktar ödeme alıyor ve onlara "her şeyin güzel ve yolunda gideceğine" dair vaatlerde bulunuyor.
Ancak öğrenciler Kıbrıs'a geldiklerinde tamamen farklı bir manzarayla karşılaşıyor.
İddiaların merkezinde, özellikle Afrikalı kadın öğrenciler yer alıyor. Adaya geldiklerinde, onları getiren ajansa "borçlu" oldukları söyleniyor ve pasaportlarına zorla el konuluyor. Bu öğrenciler, daha sonra apartmanlara kapatılarak sistematik olarak fuhuş yapmaya zorlanıyor.
Sistemin kurbanı olan öğrencilerin, borç batağından ve ellerinden alınan pasaportları nedeniyle bu çarktan kurtulamadığı belirtiliyor.
Mülteci Hakları Derneği'nin iddiaları fuhuşla da sınırlı değil. Derneğe göre, kayıp olan 20 binden fazla öğrenci arasındaki bazı kadınlar, yasa dışı yollarla yumurta bağışı yapmaya ve taşıyıcı anneliğe zorlanıyor. Bu küçük adada aktif 23 üniversitenin bulunması, öğrenci adı altında yürütülen bu insan ticareti ağının boyutlarını gözler önüne seriyor.