Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bu haftaki 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingini, kayyım atanan Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutukluluğunun birinci yılında Esenyurt’ta düzenliyor.
Prof. Ahmet Özer de kızı Seraf Özer tarafından mitingde okunan mektubunda, Esenyurt halkına şöyle seslendi:
“Kardeşlerim, karanlıklar korkakların sığınağıdır. Karanlığın hükmü, cesurlar ortaya çıkıp ışığı yakana kadardır. Siz bugün bu meydanda, bu ışığı yaktınız. Zira, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bir insanın en onurlu mücadelesi olduğunu biliyorsunuz. Selam olsun özgürlük için mücadele edenlere, selam olsun insanlık onurunu yüceltenlere. Değerli kardeşlerim; 2024 Ekim ayında, Esenyurt'ta başlayan operasyonun üstünden tam bir yıl geçti.
Bizim seçimi kazanmamızı içlerine sindiremeyenler, Kürt seçmenle Cumhuriyet Halk Partisi arasında bir köprü kurmamızdan korkanlar, Esenyurt'ta yıllara sığacak hizmetleri kısa sürede gerçekleştirerek halkın gönlüne girmemizi ve bir Kürt'ün gelip İstanbul'da, Türkiye'nin en büyük ilçesini yönetmesini hazmedemeyenler harekete geçtiler. Hukuku sopa gibi kullanarak, içi boş düzmece bir dosya ile beni gözaltına alıp jet hızıyla tutukladılar. Yerime kayyım atadılar. Halkın iradesini gasp ettiler. Ama bilmedikleri bir şey var: Biz, asla baş eğmeyiz. Biz bu yolu başımız dik, direncimiz yüksek bir biçimde yürüyoruz.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de partisinin mitinginde konuşuyor.
Özel'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Prof. Dr. Ahmet Özer, ömrünü Türk-Kürt kardeşliğine adamış bir bilim insanı. Buradan Türkiye'ye Esenyurt İttifakının sesini duyurduk, kardeşliğin kazandırabileceğini gösterdik. Yüzde 51 oyla Esenyurt'u Ahmet Özer'e teslim ettiniz. Bizi göreve çağıran, halkçı bir belediyeciliğin Esenyurt'un hak ettiğini düşünen vatandaşlarımızdır. Özer 209 günde, aşevi açtı, kreş açtı, 600 öğrenciye eğitim desteği verdi, 3 bin öğrenciye kurs hizmeti verdi, 23 okulun onarımını üstlendi, 100 bin ton asfalt attı, Kıraç ve Sanayi Bölgesindeki imar sorununu çözdü, planladığı 5 festivalin 3'üne katılabildi.
'Teröre destek veriyor' diye tutukladılar. Kent uzlaşısı suç sayıldı. 'Batıda belediye kazanacak gücü olmayan Kürtlerin oyu alınmış ve onlara temsil imkanı tanınmıştır' denildi. Diyorlar ki, 'Kürtlere hak etmedikleri bir temsil verdiniz'. Bu bir suçsa bu suçun sahibi benim. Açıkça ifade ediyorum, DEM kendi siyaseti olan, saygn siyasetçileri olan bir partidir. Ama Kürtler DEM'den, DEM Kürtlerden ibaret değildir.
59 araç AK Parti İl Başkanlığı’na verilmiş, buna İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik verdi. Devlet malı kullanılmış ‘takipsizlik veriyorum’ diyorsun. Sen bunu takip etme ama ben bu dosyayı da AK Parti kayırmacılıklarını da ömrüm yettiğince takip etmezsem, yakandan elimi çekersem namussuzum.
Bu Hüseyin Gün denilen kişinin Ekrem İmamoğlu'yla sadece bir fotoğrafı var. Oysa AKP'li milletvekilleriyle birlik İngiltere'de Lordlar Kamerası'na gidip, orada Türkiye oturumuna katılmışlığı var.
Türkiye'de herkesin bilgileri internetten satılıyor. 4 milyon İstanbullu ‘İstanbul Senin’i’ kullanmış bunun serveri yurt dışındaymış. Bütün devlet bankalarının verileri yurt dışındaki bulut hesaplarında tutuluyor, bunu herkes biliyor ama utanmadan İstanbul'a bu karayı çalarak İBB Başkanımıza ‘casus’ demeye kalkıyorlar.