Marmara Denizi'nde son günlerde kilometrelerce uzunlukta denizanası istilası yaşanıyor. Havadan çekilen görüntüler, denizin adeta denizanası ile kaplandığını gösteriyor. Uzmanlar, bu durumun küresel ısınma ve deniz kirliliği gibi etkenlerden kaynaklandığını belirtiyor.
DENİZANASI İSTİLASI!
Marmara Denizi'nde son zamanlarda denizanası popülasyonunda endişe verici bir artış yaşanıyor. Sıcaklık artışı ve kirlilik gibi etkenler, bu canlıların kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına yol açıyor. Sarayburnu'ndan Bakırköy'e kadar uzanan kilometrelercelik denizanası tabakaları, Marmara'nın karşı karşıya olduğu tehdidi gözler önüne seriyor.
Uzmanlar, artan denizanası popülasyonunun müsilaj oluşumunu da tetikleyebileceği konusunda uyarıyor. Bu durum, deniz ekosisteminin dengesini bozarak balık popülasyonlarını tehlikeye atabilir ve deniz yaşamını olumsuz etkileyebilir.
“DENİZANALARININ ARTIŞINDAKİ BİRİNCİ ETKEN KİRLİLİKTİR"
Marmara Denizi'nin uzun yıllardır kirletilmiş bir deniz olduğunun altını çizen İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Denizanalarının artışına etken olarak birinci sebep kirliliktir. Bunların üzerinden beslenen canlıların balıkçılık ile ortamdan çekilmesi, endüstriyel balıkçılık yapılması. Denizanası artışında önemli bir etken olabiliyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişikliği, daha tropik bölgelerde yaşayan türlerin akıntılarla Marmara Denizi’ne gelmesine imkan sağlıyor. İleri biyolojik arıtma olmayınca suyun kalitesini ve ekosistemin dengesini bozacak unsurları suya vermiş oluyorsunuz. Bu da denizanaları popülasyonu için bir fırsattır. Kıyı tahribatının durdurulması gerekiyor. Park yol yapmak adına kıyı ekosisteminin tahrip edilerek doldurulması, denizanalarının larvalarının üremesi için alan oluşturuyor.”
Marmara Denizi tehlike altında: Denizanası istilası endişelendiriyor!
“DİBİMİZDE LAĞIM ÇUKURU GİBİ BİR ORTAM OLABİLİR"
2021 yılında ekolojik bir felaket olan musilaj olayını yaşadığını dile getiren İşinibilir, “Musilaj olayını yaşadık, gerçekten korkutucu ve kötüydü. Her an yeniden yaşayabiliriz çünkü müsilajı oluşturan organizmalar Marmara Denizi’nde mevcut. Uygun şartlar meydana geldiğinde musilaj tekrara görülebilir. Biz bakanlığımız ile olan ortak çalışmamız ile denizanalarının musilajı tetikleyip tetiklemediğine baktık. Denizanaları müsilajın oluşmasında katalizör rolü var. Denizanalarının toplu ölümleri ile birlikte müsilajı destekleyecek şartlar meydana geliyor. Hemen dibimizde lağım çukuru gibi bir ortam olabilir. Marmara Denizi için hiçbir zaman umutsuz değilim çünkü kendini yenileyebilen bir deniz” şeklinde konuştu.