Meclis Başkanı Kurtulmuş, Kürtçe şiir okudu

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun bazı üyeleriyle Dicle Üniversitesi 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Akademik Açılış Töreni’ne katıldı.

Meclis Başkanı Kurtulmuş, Kürtçe şiir okudu
  • A-
  • A
  • A+

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun bazı üyeleriyle Dicle Üniversitesi 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Akademik Açılış Töreni’ne katıldı. Kurtulmuş, “Türkiye'de bir daha kan dökülmemesini, bir daha insanların huzursuz olmamasını ve barış içinde yaşamasını sağlayacak bir sürecin kapılarının sonuna kadar açıldığını biliyoruz ve bu yolda mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu sefer başaracağız, bu sefer barış hakim olacak, bu sefer esenlik hakim olacak, bu sefer kardeşlik hakim olacak” dedi. Programın sonunda Kurtulmuş'un Kürtçe şiir okuduğu anlar, TBMM'nin resmi sosyal medya hesabından paylaşıldı. Kurtulmuş’un okuduğu Kürtçe dizelerin TBMM’nin resmi X hesabından paylaşılması bir ilk olarak değerlendirildi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun bazı üyeleriyle birlikte Diyarbakır’a gelen TBMM Meclis Başkanı Kurtulmuş, Dicle Üniversitesi 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Akademik Açılış Töreni’ne katıldı.

Törene Kurtulmuş’un yanı sıra Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak, AKP Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Osman Cengiz Çandar, HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, AKP Diyarbakır milletvekilleri Mehmet Galip Ensarioğlu, Suna Kepolu Ataman ve Mehmet Sait Yaz, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, AKP Erzurum Milletvekili Selami Altınok ve çok sayıda davetli katıldı.

Törende konuşan Kurtulmuş, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. Diyarbakır’ı Kürt medeniyetinin yeşerdiği bir kent olarak tanımlayan Kurtulmuş, “Ülkemiz, içinde bulunduğu durum, dünyamızın içinde bulunduğu şartlar dolayısıyla çok önemli bir dönüm noktasında, medeniyetlerin kavşak noktası olan, doğuyla batının geçiş noktası olan bu önemli kadim şehirde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu tekraren ifade etmek istiyorum. Benden evvel de ifade edildi. Diyarbakır kültür kentidir. Diyarbakır evliyaların kentidir. Diyarbakır sahabenin kentidir. Diyarbakır büyük Kürt medeniyetinin yeşerdiği, geliştiği, büyüdüğü bir kenttir. Diyarbakır aynı zamanda Türk İslam medeniyetinin de önemli merkezlerinden, fikir merkezlerinden birisidir. Bugün itibarıyla da doğu ile batı arasındaki sentezi, Mezopotamya ile Anadolu kıtası arasındaki sentezi en iyi şekilde gerçekleştirmiş olan nadide şehirlerimizden birisidir. Diyarbakır'da olmak, bu anlamda hem tarihi daha iyi anlamaya çalışmak, hem yarını daha iyi anlatmaya gayret etmek için de bir fırsattır” diye konuştu.

‘Önümüzdeki süreci en iyi şekilde anlamlandırmamız ve yolumuza devam etmemiz lazım’

Dünyanın belki de en zor ve en büyük türbülanslarının yaşandığı bir dönemde olduklarını söyleyen Kurtulmuş, “Her gün yeni olaylarla, yeni çelişkilerle, çatışmalarla, gerilimlerle dünyanın hemen her bölgesinde, her yöresinde insanoğlu olarak mücadele ediyoruz. Hiçbir gün karşılaştığımız yeni durum neredeyse artık bizler için bir sürpriz olmuyor. Özellikle bütün bu gerilimlerin 10 yıllar boyunca sürdüğü ve şu anda da dünyadaki bütün büyük güçlerin güç mücadelesini sergilediği içinde bulunduğumuz coğrafya gittikçe daha önemli sorunlarla karşılaşıyor. Gittikçe daha büyük problemleri çözebilme becerisini ortaya koyması gerekiyor. Bunun için diyoruz ki bizim Türkiye olarak kendimize gelmemiz gerçekten önümüzdeki süreci en iyi şekilde anlamlandırmamız ve yolumuza devam etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

‘İsrail bölgede barış istemediğini bir kez daha ortaya koydu’

İsrail’in dün Lübnan’a yaptığı saldırıya tepki gösteren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Bakın daha dün burada konuşuyor olsaydık böyle bir giriş yapmama gerek olmayacaktı. Tam da iki yıldan sonra Gazze'de barış sağlandığını zannettiğimiz, yeni bir barış ikliminin oluşacağını tahmin ettiğimiz bir dönemde saldırgan İsrail yönetimi dün gece itibarıyla Güney Lübnan'da da yine masum insanların olduğu bölgeleri acımasızca bombalayarak, bu bölgede barış istemediğini bir kez daha ortaya koydu. Esasında bu saldırı daha evvelki yapılan saldırılardan farkı yoktur. Lübnan'a defalarca saldırılmış, Suriye'ye saldırılmış, İran'a saldırılmış, Tunus'a saldırılmış, hatta Katar'a bile saldırmış olan bir siyonist rejimin artık dur durak bilmeyecek bir noktaya geldiği, aldığı desteklerden şımararak Orta Doğu'yu daha da büyük bir kan gölüne çevirmek istediği aşikardır. Buradan açıkça bütün milletimiz adına ifade etmek istiyorum. İsrail'in bu saldırganlığı, özellikle dün akşamki saldırganlığı asla kabul edilemez, asla tasvip edilemez, asla hiçbir kimse tarafından onaylanamaz. Bu saldırı vesilesiyle Lübnan halkının yanında olduğumuzu bir kere daha ifade etmek istiyorum. İsrail'i bir kere daha en şiddetli şekilde kınadığımızı ve artık İsrail'in bu saldırgan yönetiminin Orta Doğu halkları için bir sorun haline geldiğinin de görülmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Ümit ederim ki bütün bölge halkları olarak uyanır ve ortak kimliğimize, ortak geleceğimize sahip çıkabiliriz.”

‘Silahların değil, sözlerin ve gönüllerin konuşulduğu özgür, adaletli bir Türkiye'yi inşa etmektir’

“Bu coğrafyada bir taraftan dünya genelinde devam eden gelişmelerle ticaret savaşlarından, uzay savaşlarına kadar süren büyük gerilimlerle yaşadığımız bir dönemde bu coğrafyanın hiç şüphesiz tarihsel tarihte olduğu gibi şimdi de sıkıntısız olması düşünülemez” diyen Kurtulmuş, “Onun için biz Türkiye'yi önümüzdeki dönemi Türkiye'nin yüzyılı haline getirmek, sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye haline getirmek mecburiyetindeyiz. Esasında 86 milyon olarak hepimizin üzerine düşen görev. Türkiye'yi yönetenler olarak Türkiye'deki bütün siyasi gruplara düşen ödev, görev Türkiye'yi iki alanda daha ileriye taşımaktır. Bunlardan birisi kendi içimizde tam manasıyla adaleti, barışı, birliği, beraberliği, dirliği sağlayarak silahların değil, sözlerin ve gönüllerin konuşulduğu tam manasıyla özgür, adaletli bir Türkiye'yi inşa etmektir. İkinci büyük sorumluluğumuz ise dünyada yeni ve adil bir küresel düzenin inşa edilmesi için öncü olmak, sözcü olmak, tekliflerimizi hazırlamaktır. Bu çerçevede dün olduğundan daha fazla üzerimizde büyük sorumluluklar olduğunun altını çizmek isterim” dedi.

‘Dünyanın her köşesindeki biçare insanlardan da sorumlu olduğumuzu unutmamamız gerekir’

Türkiye’nin hem artık terörü geride bırakacak inisiyatifleri kullanarak adaleti, demokrasiyi ve kardeşliği güçlendirerek yoluna devam edeceğini aktaran Kurtulmuş, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Böylece iç cephesini tahkim eden bir anlayışla dosta düşmana karşı samimi bir birlik ve beraberliği ortaya koyacak ve bölgesinin istikrar üreten bir ülkesi olmaya devam edecektir. Aynı şekilde biz sadece kendimizden sorumlu değiliz. Başta kendi coğrafyamız olmak üzere yeryüzündeki bütün mazlum milletlerden ve dünyanın her köşesindeki biçare insanlardan da sorumlu olduğumuzu unutmamamız gerekir. Bunun için de son 2 yıldır Gazze'de yaşadıklarımızda bize bir kere daha öğretmiştir ki şu günlerde artarak beklenti haline getirilen barış çabalarına rağmen 3 yıldır Ukrayna-Rusya arasında devam eden çatışma göstermiştir ki artık dünyada barışı sağlayabilen küresel bir sistem mevcut değildir.”

‘Adil bir küresel sistemin kurulması için mücadele edeceğiz’

Kurtulmuş, artık dünyada herhangi bir şekilde insanlığın hayrına çalışan bir sistemin mevcut olmadığını dile getirerek, “Sadece güçlünün gücünün hakim olduğu, güçsüz olanın ise ezildiği bir dünya sisteminden bahsediyoruz. Bunu değiştirmek, bunu değiştirmek için gayret sarf etmek de bizim Türkiye'nin insanlarının vazifesidir. Hepimizin temel ödevlerinden birisidir. Üniversitemizin sorumluluğu budur. Siyasetin sorumluluğu budur. Sivil toplumun sorumluluklarından birisi budur. Hep beraber hem içeride kendi birliğimizi, dirliğimizi tahkim edecek ve böylece küresel ölçekte de adil bir küresel sistemin kurulması için mücadele edeceğiz. Bu anlamda yaşananlar çok daha dikkatli, çok daha hassas olmamız gerektiğini bize söylüyor” ifadelerini kullandı.

‘Türkiye'de bir daha kan dökülmemesini ve barış içinde yaşamasını sağlayacak bir sürecin kapılarının sonuna kadar açıldı’

Yeni çözüm sürecine de değinen Kurtulmuş, bu sürecin başarıya ulaşacağın belirterek, şöyle konuştu:

“Son zamanlardaki gelişmeler bize önemli bir umut kapısını açmış, önemli bir fırsatı karşımıza çıkarmıştır. Türkiye yaklaşık 103 yıllık tarihimizin 50 yılını terörle mücadele ile geçirmiş. On binlerce insan ölmüş. Bu insanların gencecik yaşta toprağa girdiğini biliyoruz. Türkiye alternatif maliyetleriyle birlikte en az 2 trilyon dolarını bu mücadelede harcamıştır. Artık bunların geride kalmasının gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'de bir daha kan dökülmemesini, bir daha insanların huzursuz olmamasını ve barış içinde yaşamasını sağlayacak bir sürecin kapılarının sonuna kadar açıldığını biliyoruz ve bu yolda mücadele etmeye devam edeceğiz. En başından en sonra söyleyeceğimi söyleyeyim. Bu sefer başaracağız, bu sefer barış hakim olacak, bu sefer esenlik hakim olacak, bu sefer kardeşlik hakim olacak.”

‘Artık biz bu memlekette çocuklarımızı değil, silahları gömmek istiyoruz’

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarını da anlatan Kurtulmuş, “Burada milletvekili arkadaşlarımız da var. Türkiye esenlik, barış ve kardeşlik istediğini aşağı yukarı 5 Ağustos'tan bu yana Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda ortaya koymuştur. Aranızda Diyarbakırlı dostlarımızın da olduğu yaklaşık 130 küsur sivil toplum kuruluşu Komisyonda dinlenmiş. Herkes fikirlerini ortaya koymuş. Farklı fikirler, farklı kanaatlere sahip olsalar da hepsi ortak bir cümleyi söylemiştir. Artık biz bu memlekette çocuklarımızı değil, silahları gömmek istiyoruz. Silahları ortadan kaldırmak istiyoruz. Fevkalade yüksek bir demokratik olgunlukla ortaya konulan bu çalışma yavaş yavaş nihayetine eriyor ve inşallah Türkiye'de sonuç alacağız” diye konuştu.

‘Bu toprakların mayası birliktir, beraberliktir, kardeşliktir’

“Bu topraklarda artık şehirlerinde, dağlarında, mezralarında korkunun değil, silahın değil bombanın gürültüsünün değil, dostluğun şarkılarının, türkülerinin, kardeşliğinin, kardeşliğin eserlerinin ortaya konulduğuna hep beraber şahit olacağız” diyen Kurtulmuş, “Çünkü bu toprakların mayası birliktir, beraberliktir, kardeşliktir. Bu memlekette Kürtlere söz söyleyenlerle, Türklere söz söyleyenler aslında farklı dilleri kullansalar da aynı gönül dillerini kullanmış insanlardır. Ahmet-i Han'ın, Male-i Cezir'in, Faki-i Teran'ın, Yunus Emre'nin, Mevlana Celaleddin'in ve Hacı Bektaş-i Veli'nin söyledikleri aslında aynı pınardan akan hakikatin, irfanın, hikmetin terennüm etmiş sözleridir. Aynı gönülden çıkan ve benzer gönüllere hitap eden anlayışın sonuçlarıdır. Dolayısıyla tarihte sahip olduğumuz bu kardeşlik kültür ürünü yeniden inşa etmek, yeniden çoğaltmak durumundayız” ifadelerini kullandı.

‘Sultan Alpaslan'ın uygulamalarıyla Selahattin-i Kürdinin yönetiminin uygulamaları neredeyse birbirine birebir benzeyen uygulamalardı’

Bu topraklarda yönetim anlamında iki büyük insanın yaptığı işlerin aslında birbirine benzer, aynı gönül coğrafyasının eseri olan uygulamalar olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Sultan Alpaslan'ın uygulamalarıyla Selahattin-i Kürdi’nin yönetiminin uygulamaları neredeyse birbirine birebir benzeyen uygulamalardır. Selahattin-i Kürdi’nin barış, kardeşlik ve insaf üzerine kurduğu, adalet üzerinde taçlandırdığı yönetim anlayışı Orta Doğu halklarının hala hafızalarındadır. Şunu söyleyebiliriz ki Selahattin Eyyubi'nin kılıcının şakırtılarından önce adalete dair sözü, emanına dair garantisi yayılmıştır. Selahattin Eyyubi fethettiği yerleri çoğu zaman kılıç ırkçısından daha çok acil olduğuna inanıldığı için, verdiği emanın kalıcı ve hakiki olduğuna inanıldığı için başarılı olmuştur. Gönül dünyamızdaki bu büyük zenginliğin ve yönetim alanındaki bu engin tecrübenin hiç şüphesiz bugüne dair de söyleyecek şeyleri vardır” dedi.

‘Kardeşliğin tek başına sorunları çözmenin yeterli olmadığını biliyoruz’

Kardeşliğin sorunları çözmede tek başına yeterli olmadığını aktaran Kurtulmuş, adalet ve demokrasinin de olması gerektiğini bildirerek, şunları söyledi:

“Özet olarak bu tecrübelerden anladığımız şey öncelikle kardeşliktir. Ancak kardeşlik tek başına sorunları çözmenin yeterli olmadığını biliyoruz. Kardeşliğin adalet ve demokrasi ile taçlandırılması gerektiği bir dönemde olduğumuzu Türkiye olarak da bu kadar büyük tarihsel tecrübemiz, bu kadar büyük demokrasi tecrübemizle de inşallah bunu başarabilecek bir güce bir müktesebata sahip olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Kardeşlik, adalet ve demokrasi bizim geleceğimizin, kuracağımız mimarisinin üç temel ana sütunudur. Bunların üzerinde inşallah hep birlikte daha güçlü bir Türkiye'yi kuracak ve dünya milletlerine örnek olacak bir gelişmeyi sağlayacağız."

‘Karşımızdakinin acısını anlayarak, kendi acımız olarak hissederek yolumuza devam etmemiz lazım’

Türkiye'nin bu tecrübesini başarıyla tamamlandığında dünyanın birçok üniversitesinde, birçok siyasal bilgiler fakültesinde, sosyoloji bölümlerinde, araştırma merkezlerinde Türkiye'nin barış tecrübesi diye okutulacak ve dünyaya örnek olarak gösterilecek bir model olacağını söyleyen Kurtulmuş, “Bunun için yapmamız gereken herkesin yankı odalarından çıkarak, bu ülkenin ortak menfaati nedir? Bunun üzerine yoğunlaşması lazım. Herkesin kendi dar siyasi gündemlerini bir tarafa bırakarak 86 milyonun, hatta dahasını söyleyeyim, bölgenin Türklerinin, Kürtlerinin, Araplarının, Acemlerinin, bölge halkının yararına olan nedir diye düşünmesi lazım. Herkesin acıların üzerinden yeni hesap sormaların peşine koşmak yerine acılarımız karşımızdakinin acısını anlayarak, kendi acımız olarak hissederek yolumuza devam etmemiz lazım. Bu üç ana direkten bahsettim. Birisi kardeşlik, adalet ve demokrasi. Bugün bu mimarinin temelinde de temsili genişletmek, hesap verebilirliği derinleştirmek, yerel ile merkezin bütünleşmesini sağlamak da en önemli sorumluluklarımızdan birisidir” dedi.

‘Ana dili, ana sütü kadar helaldir’

Kardeşliğin teminatının hukuk olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, “Adaletin teminatı kalıcı bir demokratik yapıdır. Demokrasinin sürdürülebilir olmasının ise toplumsal mutabakatı. Bunların hepsini hep beraber sağlayacağız. Bunun için de aramızdaki farklılıkları zenginlik vesilesi olarak göreceğiz. Kültürel farklılıklarımızı ayrıştırma aracı olarak değil, birleştirme, bütünleştirme aracı olarak göreceğiz. Örnek olarak söylüyorum. Dil insanların kendisini en iyi ifade ettiği alanlardan birisidir. Ayrışmanın değil çok çeşitliliğin ve çok kültürlülüğün büyük gölgesinin yansımasıdır. Ana dili, ana sütü kadar helaldir. Bu ülkede hiçbir kimse dilini istediği gibi kullanmak istediği için bir şekilde sorgulanamaz. Bir şekilde dil üzerinden memlekette ayrıştırma ya da ayrımcılık yapmanın hesapları yapılamaz. Çünkü biliyoruz ki dil insanın kalbe en yakın yeridir. Çünkü biliyoruz ki, Türkçedeki dil kelimesi de bildiğiniz gibi gönül manasına kullanılır. Sadece lisandan yani dilimizle konuştuğumuz lisandan ibaret değildir. Onun için diyoruz ki, dillerin üzerinden bir ayrımcılık yapmak asla bizim lügatimizde yazmaz” ifadelerini kullandı.

“Yerlerin ve göklerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı farklı olmasında Allah'ın varlığının, birliğinin işaretleri vardır” diyen Kurtulmuş, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Değerli kardeşlerim, ayrıca Alparslan'ın ve Selahattin'in çocuklarının, torunlarının lügatinde ırkçılık da yoktur, faşizm de yoktur. Kendi kavmiyetini başka bir kavmiyeti yarmak de yoktur. O da bize çok açık şekilde bildirilen, çok net bir şekilde bildirilen Hucurat suresinin 13. ayetinde ifade ediliyor, “Ey insanlar biliniz ki hepiniz bir anadan bir babadan doğdunuz. Sonra birleşip tanışasınız diye kabilelere, kavimlere ayrıldınız. Hiçbirinizin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Ancak Allah'a en yakın olanlarınız Allah'ın katında üstündür.” Dolayısıyla bunu bilmiş, bunu asırlar içerisinde özümsemiş, bunu Diyarbakır'ın her taşına, her karışına nakşetmiş bir milletin çocukları arasında ırkçılık, kavmiyetçilik üzerinden bir üstünlüğün dile getirilmesi asla asla düşünülemez. Değerli dostlar, Selahattin Selahattin Eyyubi'nin mirasını yeniden benimsemek zamanıdır. Şunu çok açık şekilde ifade etmek isterim.”

‘Hep beraber bu tarihimizi gelecek nesillere aktarmak mecburiyetindeyiz’

Türkiye'nin tarihi Türkiye'deki Türklerin tarihi olduğu kadar Kürtlerin de tarihi olduğunu anlatan Kurtulmuş, “Hep beraber bu tarihimize sahip çıkmak, hep beraber bu tarihimizi gelecek nesillere aktarmak mecburiyetindeyiz. Ayrıca şunun da altını çizerek ifade etmek isterim ki demin İsrail'den bahsettik. İsrail'in sadece şu son dönemde yaptığı saldırılara baktığınız zaman, siyonist rejimin bu yayılmacı, faşist, ırkçı, kendini üstün gören rejimin gözünde, bu öğretinin gözünde Orta Doğu halklarının hiçbirinin, vallahi de billahi de hiçbirinin mikrop kadar değeri yoktur. Bunlar Türk'ü çok severler de Kürt'ü sevmez değillerdir. Kürt'ü severler de Arap'tan nefret ediyor değillerdir. Bunlar Acem'i severler de efendim, bölgedeki başka halkı sevmez değillerdir. Bunlar Sünni'yi severler, Alevi'yi sevmez değillerdir. Bunlar Müslümanı sever, Nusayriyi sevmez, efendim, Süryanileri sevmez değillerdir. Yemin ederek söylüyorum ki, Ortadoğu halklarının tamamını köle olarak görürler, insan dışı varlık olarak görürler” dedi.

‘Bana söyler misiniz, Nusaybin halkını Kamışlı halkından ayıran nedir?'

Ortadoğu coğrafyasını Sykes-Picot Anlaşması ile böl-yönet parça tezleriyle bu noktaya getirdiklerini söyleyen Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Hedefleri daha fazla bölmek, daha fazla ufalamak, daha fazla küçültmektir. Bizim hedefimiz ise daha fazla bütünleştirmek, daha fazla birleştirmek, daha fazla büyütmektir. Çünkü biliyoruz ki 1. Sykes-Picot sınırlarla böldükleri bölge halklarını, sınırları aralarına koydular ama gönüllerini bölmeyi başaramadılar. Bana söyler misiniz? Nusaybin halkını Kamışlı halkından ayıran nedir? Bizim Suruç halkını Kobani halkından ayıran nedir? Bu coğrafyada yaşayan Kürtler de Türkmenler de Araplar da ve diğer bütün unsurlarıyla kardeşlerimiz dehepimiz kardeşiz, hepimiz aynı ailenin, aynı coğrafyanın insanlarıyız. Daha net bir şey söyleyeyim. Demin mutlaka başaracağız dedim. Vakit dolayısıyla ben de söylediklerimi kısaltarak konuşmaya çalışıyorum. Bu sefer mutlaka başaracağız dedim. Şimdi bir adım daha ileriye gidiyorum. Bu sefer ya biz başaracağız ya emperyalistler başaracak. Mutlaka başaracağız. Bunun için hiç tereddüt etmeden Türkiye olarak hep beraber birlik içerisinde, beraberlik içerisinde yolumuza devam edeceğiz. Ben bu vesileyle bir kere daha 2025-2026 akademik yıl açılışının hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum."

Kurtulmuş'un okuduğu Kürtçe şiir, TBMM'nin sosyal medya hesabından paylaşıldı

Kurtulmuş, konuşmasını Kürtçe dizelerle bitirdi. Kurtulmuş'un Kürtçe şiir okuduğu anların videosu, TBMM'nin resmi sosyal medya hesabında paylaşıldı. Kurtulmuş'un okuduğu şiirin tamamı şöyle:

"Bi hev re bibin

dil bi dil,

dest bi dest;

aştî li nav me ra best."

Yorum Yazın

'Enflasyon bu yıl beklentimizin biraz üzerinde'

İBB'den alınan Gezi Parkı, ihaleye çıkarıldı

Meclis Başkanı Kurtulmuş, Kürtçe şiir okudu

İlaç krizi Meclis'e taşındı!

'İletişim Başkanlığı su gibi para harcıyor'

Konya merkezli uyuşturucu operasyonunda 369 tutuklama

Bankacılık ve BIST 100 endeksinde yüzde 3 düşüş

'Dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz'

Köpekleri istismar edip öldüren doktorun cezası belli oldu

Hız limitleri yenilendi, binlerce levha kaldırıldı

Kenan Tekdağ dahil 26 kişi gözaltına alındı

'Ben hukuk devleti dedikçe birileri bundan rahatsız oluyor'

Kazakistan’da Benzin, su, elektrik ve doğalgaza zam yasaklandı

Bursa'da baraj doluluk oranı yüzde 0

Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener tutuklandı

1 ton kokmuş ve bozuk et ele geçirildi

'TÜRSAB Hukukla Yönetilmelidir, Keyfi İktidarlarla Değil'

Avrupa’da yıllık enflasyon yüzde 2,2, Türkiye’de aylık artış yüzde 3,23

Performans yüzme takımı Ümraniye’yi temsil etmeye hazırlanıyor

Şahika Ercümen’den Gazze’ye Nefes: 107 Metrelik Yeni Dünya Rekoru

Türkiye, 199 ülke arasındaki sıralamada 102. sırada yer aldı

'İmralı'ya gidip görüşme yapmak bu kadar kötüyse neden Bahçeli sürekli gidilsin diyor?'

10 kişiden 4’ü kredi kartı'nın sadece asgarisini ödeyebiliyor

'Enflasyon beklentisi kırılamazsa enflasyon düşmez'

Paramount Otel artık TMSF tarafından yönetilecek

Istanbul Cumhuriyet Rallisi İstanbul’da kararlı adımlarla başlıyor

Apple’dan Türkiye’de büyük zam

'Türkiye’de istikrar kırılgan, disiplin şart'

Sanatçı Özlem Tüfekci’den “Sessiz İzler” Resim Sergisi

GELENEKTEN MODERNE LEZZET YOLCULUĞU ‘MESSELEM OCAKBAŞI’

Yükleniyor

Kazakistan’da Benzin, su, elektrik ve doğalgaza zam yasaklandı

Madagaskar’da ordu yönetime el koydu

'İki devletli çözüm uygulanmazsa bölge mahvolur'

Netanyahu Trump’a Golan işgalini de onaylattı

'Kırmızı çizgiyi aşmayın'

MIT'den Trump yönetiminin "federal fon" anlaşmasına ret

Trump Çin'e köpürdü, ABD borsaları çakıldı

Çin, nadir toprak elementlerinin ihracatına kısıtlama getirdi

Ateşkese rağmen Gazze'ye bomba yağıyor

İsrail ordusu 44 gemiden 19'una müdahale etti

Melis Sezen’den sürpriz değişim!

'Hiçbir zaman böyle şeylerle bir ilgim olmadı'

Berrak Tüzünataç'tan yaza veda pozları

Sütyen alamıyorum

'İnsanların kafasını şişirmeyin'

Serra Arıtürk dantel elbisesiyle mest etti!

Salma Hayek, 59. yaşını kutladı!

Bikinili pozlarıyla mankenlere meydan okudu

Deren Talu, Ibiza'yı salladı

Ünlü mankenlerin ağzı açık kaldı

FIAT “Grande Panda” Türkiye’de

YGD “Türkiye’nin En Beğenilen Otomobili”ni Seçiyor

BYD'de Türkiye yatırımını İspanya'ya yapıyor

120 klasik araç, tarihi güzelliklerde yarışacak

Otomobil ithalatına yeni ek vergi

Motosiklet satışları rekor kırdı

Hyundai’nin fabrikasına şok baskın: 475 gözaltı

'Eğitim, ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırımdır'

Elektrikli otomobillerin pazar payı yüzde 18,5'e ulaştı

Renault, Ağustos ayında en çok satan marka oldu

İlaç krizi Meclis'e taşındı!

Sağlıkta yapay zeka hangi seviyede?

Borcunu ödemeyen sağlık hizmeti alamayacak

22 yılda özel hastane sayısı yüzde 103,7 arttı

Akademisyenlerden SGK'ya usulsüz tahsilat

Filtre kahve içerken bir daha düşünün

VR ile Meme Sağlığı Eğitimi İstanbul’da Farkındalık Buluşmasına Dönüştü

22 peynirde yağ oyunu

Hastanesi olmayan tıp fakülteleri kapatılacak

Şehir hastanelerinde ekipmanlar eksik ve uygunsuz

'Valiye şemsiye var, gazilere yok' haberine gözaltı

Elazığ'da gazeteciye pompalı tüfekli saldırı

Gazeteci Hakan Tosun'un beyin ölümü gerçekleşti

Yerel gazeteler birer birer kapanıyor!

UGASDER, Gazze İçin Üsküdar’da Bir Araya Geldi

Gazeteci Serkan Candaş’a Prestijli Ödül!

Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği’ne ‘En Aktif Gazetecilik Ödülü’

Ahmet Hakan, uçaktaki soru skandalını itiraf etti!

Türk Dünyası Sinemacılar Forumu İstanbul'da Gerçekleştirildi

Can Holding patronu gözaltına alındı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 8 7 0 1 17 22
2.TRABZONSPOR A.Ş. 8 5 1 2 7 17
3.GÖZTEPE A.Ş. 8 4 0 4 9 16
4.FENERBAHÇE A.Ş. 8 4 0 4 7 16
5.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 8 4 2 2 0 14
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 7 4 2 1 3 13
7.SAMSUNSPOR A.Ş. 8 3 1 4 2 13
8.TÜMOSAN KONYASPOR 7 3 2 2 4 11
9.CORENDON ALANYASPOR 8 2 2 4 1 10
10.HESAP.COM ANTALYASPOR 8 3 4 1 -4 10
11.KASIMPAŞA A.Ş. 8 2 3 3 -1 9
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 7 2 3 2 -2 8
13.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 7 1 3 3 -1 6
14.GENÇLERBİRLİĞİ 8 1 5 2 -5 5
15.KOCAELİSPOR 8 1 5 2 -7 5
16.İKAS EYÜPSPOR 8 1 5 2 -7 5
17.ZECORNER KAYSERİSPOR 8 0 3 5 -12 5
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 8 1 7 0 -11 3