-
Bist100 10.689,05 TL
-
Dolar 40,47 TL
-
Euro 47,74 TL
-
G.Altın 4.385,44 TL
-
Ç.Altın 7.022,06 TL
TBMM, yeni yasama dönemine 1 Ekim’de başlayacak. Meclisin yaklaşan gündemini değerlendiren DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Meclis’in Sayıştay’ın önerdiği adaylar arasından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) üye seçimi ve kamuoyunda dezenformasyon yasası olarak bilinen teklife ilişkin konuştu.
Eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın önce Yargıtay üyeliğine, çok kısa bir süre sonra da Anayasa Mahkemesi üyeliğine getirildiğini anımsatan Yeneroğlu, “Mayıs ayında medyaya bir haber düştü. Adalet anlayışı ve Anayasa’ya sadakati bakanlığın son yıllardaki ‘hukuk sonradan gelir’ anlayışı ile malum olan ‘İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, önce Sayıştay üyesi yapılacak sonra Anayasa Mahkemesi üyesi yapılacak’ diye… Gerçekten de İçişleri Bakan Yardımcısı Sayıştay üyeliğine aday oldu ve TBMM tarafından haziran sonunda seçildi” dedi.
19 Eylül’de Sayıştay’ın kendi içinde yaptığı seçim sonucunda AYM üyeliğine 3 kişi önerildiğini, birisinin de eski İçişleri Bakan Yardımcısı olduğunu söyleyen Yeneroğlu “İşte şimdi bu ikinci tiyatronun da son perdesindeyiz. Nasıl ki İrfan Fidan, Anayasa Mahkemesi’ne planlanarak atandı, eski İçişleri Bakan Yardımcısı da TBMM tarafından seçilerek aynı şekilde atanacak. İktidara bağlılığı ve sadakati sebebiyle Anayasa Mahkemesi üyesi olarak atanan ve atanacak kişilerden bağımsızlık, tarafsızlık ve adalet beklemek elbette abesle iştigaldir” değerlendirmesinde bulundu.
DEVA Partili Yeneroğlu, dezenformasyon yasası olarak bilinen teklife ilişkin görüşlerini de paylaştı. Yeneroğlu, “Kanun teklifi, milletin desteğini kaybetmiş iktidarın seçime hazırlığının bir parçası… Gazetecileri, internet haber sitelerini, sosyal medyayı ve elbette tüm vatandaşlarımızı susturma çabasının cisimleşmiş halidir bu kanun teklifi. Tüm basın, iktidarın pençesine alınmak isteniyor” dedi.
Kanun teklifine göre İletişim Başkanlığı bünyesinde basın kartı vermeye yetkili komisyonun özerkliğini sorgulayan Yeneroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün akşam (28 Eylül) katıldığı CNN Türk-Kanal D ortak yayınına gönderme yaptı:
“İktidarın tüm çabası, kendileriyle uyumlu bir gazetecilik faaliyetini tek meşru gazetecilik türü haline getirmek. Uysal ve gerekirse tetikçilik yapan gazeteci oluşturmak. Dün akşam Cumhurbaşkanı sadece tarifini yapmadı, örneğini de gösterdi: ‘Yeterince tetikçilik yapmıyorsun’ diye birisini uyardı.”
Yeneroğlu, kanun teklifinin internet haber siteleriyle ilgili bölümünü “Hükûmetin alışılmış uygulamasını düşündüğümüzde olacaklar çok açık. İnternet haber sitelerine müdahale edecekler. Haberleri silme baskısı yapacaklar. Haber sitelerini yıldıracaklar. İktidar yanlısı internet haber siteleri ise Basın İlan Kurumu’ndan gelen resmi ilanlar ile ayakta tutulacak ve kamusal kaynaklar bunlara aktarılacak. Tam bir havuç-sopa stratejisi” sözleriyle değerlendirdi.
Sosyal medyaya düzenlemelerine de değinen Yeneroğlu “‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ diye yeni bir suç ihdas ediyorlar. Suç tamamen muğlak içerikli. Sosyal medyada ifade özgürlüğünü kullanan kişiler, yalan haber yayma gerekçesiyle tutuklanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklar. İktidarın maksadı, önümüzdeki seçimlere kadar bu hükmü gelişigüzel uygulayarak vatandaşlarımızı sindirip susturmaktır” diye devam etti.
Yeneroğlu, yeni yasama yılına ilişkin olarak “Yeni yasama yılının ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını tüm kalbimle dilemek isterdim fakat bugün tamamen işlevsizleştirilmiş bir meclisin hayırlara vesile olmasını beklememiz, ne yazık ki en hafif tabirle hayalperestliktir. Demokratik niteliğini yitirmiş, Cumhurbaşkanının kuvvetler ayrılığını yok sayan anlayışı ve tahakkümü altında olan bir meclisin yasama yılı açılışını yapacağız. Meclis, siyasi denetim, bütçe ve temsil işlevleri bakımından etkinliğini tamamen kaybetmiştir” ifadelerine yer verdi.
Yeneroğlu, ayrıca geçtiğimiz yasama yılında verilen soru önergelerinin yaklaşık yarısının cevaplandırılmadığını, soru önergelerini en fazla yanıtsız bırakan kişinin ise Adalet Bakanı olduğunu söyledi.
