Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İsrail’in İran’a düzenlediği hava saldırılarına tepki gösterdi. Davutoğlu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bölgede krizin boyutunu büyüterek, Gazze’de sürdürdüğü soykırımı gölgede bırakmaya çalıştığını ifade etti.
Davutoğlu, yazılı açıklamasında, uluslararası kamuoyunun İsrail’e karşı yükselen tepkilerini bastırmak amacıyla bu tür provokatif hamlelerin devreye sokulduğunu belirtti. Netanyahu’nun, Arjantin Devlet Başkanı ile yaptığı ortak basın toplantısında Osmanlı İmparatorluğu’na dair yaptığı "tarihsiz ve alakasız" açıklamalarla, örtülü biçimde Türkiye’yi hedef aldığını da savundu.
“Netanyahu’nun nerede duracağı belli olmayan saldırganlığı karşısında, Türkiye milli güvenlik stratejisini yeni bölgesel ve küresel şartlara göre yeniden değerlendirmelidir,” diyen Davutoğlu, Türkiye’nin savunma sanayii tesislerinin her türlü saldırıya karşı korunmasının öncelik haline getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Davutoğlu ayrıca, İsrail-İran geriliminin zaten kırılgan olan uluslararası düzeni daha da istikrarsızlaştıracağı uyarısında bulundu. Bu çerçevede, Birleşmiş Milletler (BM), NATO ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde diplomatik girişimlerde bulunulmasını isteyen Davutoğlu, 24-25 Haziran’da Hollanda’da yapılacak olan NATO Zirvesi’nde, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını merkeze alan özel bir oturum düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Davutoğlu'nun açıklamasının tamamı:
İsrail İran’a yaptığı saldırıyla bölgede krizin ölçeğini büyüterek, Gazze’de işlemekte olduğu soykırımın üstünü örtmeye, son günlerde artan küresel tepkilerin etkisini kırmaya çalışıyor.
Arjantin Devlet Başkanıyla yaptığı basın toplantısında son derece alakasız bir şekilde Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili yaptığı açıklamayla örtülü olarak, Türkiye’nin bölgesel etkinlik alanlarını hedef gösteren Netanyahu’nun, nerede duracağı belli olmayan bu saldırganlığı karşısında acilen muhtemel senaryolar üzerine çalışılmalı ve milli güvenlik stratejimiz yeni oluşan küresel ve bölgesel şartlara göre yeniden değerlendirilmelidir.
Bu bağlamda Türkiye’nin savunma sanayi tesislerinin her tür ve ölçekte saldırıya karşı korunması öncelikle ele alınmalıdır.
Ayrıca oluşan yüksek gerilimin zaten kırılgan olan uluslararası düzeni tümüyle sarsacağı yönünde başta BM, NATO ve AB nezdinde girişimlerde bulunulmalı ve 24-25 Haziranda Hollanda’da yapılacak NATO zirvesinde tırmanan güvenlik risklerinin bölgedeki tek üye ülke olan ülkemizin kaygılarını gözetecek şekilde özel bir oturumda ele alınması sağlanmalıdır.