Türkiye’de son dönemde CHP’nin kurultay ve il kongreleri üzerinden açılan davalar tartışma yaratırken, Anayasa Hukuku Profesörü Kemal Gözler, “asliye hukuk mahkemelerinin bu konuda görevsiz” olduğunu belirten kapsamlı bir değerlendirme yaptı.
Gözler, kaleme aldığı makalesinde siyasi parti organlarının oluşum ve seçim süreçlerinin özel bir yasa olan 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu ile ayrıntılı biçimde düzenlendiğini hatırlattı. Bu kanunun 21. maddesinin seçimlerin nasıl yapılacağını ve sonuçlara nasıl itiraz edileceğini açıkça belirttiğini vurgulayan Gözler, “itirazların seçim yargısı tarafından incelenip kesin karara bağlanması gerektiğini” söyledi.
Prof. Gözler, CHP’nin kurultay ve İstanbul İl Kongresi’ne dair açılan davalara bakan İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsiz olduğunu savundu.
“Bir mahkeme görevsiz olduğu bir konuda başka bir karar değil, sadece görevsizlik kararı verir” diyen Gözler, bu mahkemelerin seçim hukukunu medenî hukukla karıştırdığını ifade etti.
Gözler’e göre, asliye hukuk mahkemelerinin siyasi partilerin seçim süreçlerine müdahalesi, Türkiye’de seçim hukukunun fiilen ortadan kalkması anlamına geliyor.
“Seçim hukukunun yerine medeni hukuk, seçim yargısının yerine adli yargı geçerse demokrasi zedelenebilir. Seçimlere adli yargının müdahale ettiği bir yerde, seçimler tartışmalı hale gelir” dedi.
YSK’nın 1950’den bu yana bağımsız bir seçim yargısı olarak faaliyet gösterdiğini hatırlatan Gözler, seçim itirazlarının birkaç gün içinde sonuçlandırılmasının bu sistemin temel mantığı olduğunu belirtti.
“Asliye hukuk mahkemelerinin bu alana girmesi, seçimlerin aylarca tartışmalı kalmasına yol açar ve kamu düzenini ciddi şekilde tehdit eder” değerlendirmesinde bulundu.
Makalesinin sonunda çarpıcı bir örnek veren Prof. Gözler, “Yarın bir asliye hukuk mahkemesi çıksa ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında tedbir kararı verip görevdeki Cumhurbaşkanını görevden alırsa ne olacak?” diye sordu.
Çok partili hayatın anayasal bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Gözler, “Ana muhalefet partisinin yönetiminin asliye hukuk mahkemeleri tarafından atandığı bir sisteme demokrasi denemez” ifadelerini kullandı.