Anayasa Mahkemesi (AYM), tapusu iptal edilerek Hazine adına tescil edilen taşınmaz için ödenen tazminatın yetersiz kaldığına ve başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 23 Ocak 2025 tarihli kararında Hasan Durmuş’un bireysel başvurusunu değerlendirerek, mülkiyet hakkının Anayasa’nın 35. maddesi kapsamında ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verdi. Karar, tapu sicilinden kaynaklanan hatalarda devletin sorumluluğu ve tazminat davasında adil denge ilkesinin gözetilmesi açısından önem taşıyor.
Başvurucu Hasan Durmuş, 1990 yılında adına tescil edilen bir taşınmazın, Orman Genel Müdürlüğü’nün açtığı dava sonucunda, orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapusunun iptal edilerek orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesine maruz kaldı. Bu gelişmenin ardından Durmuş, maddi tazminat talebiyle Hazine aleyhine dava açtı.
İlk aşamada bilirkişi raporuna dayanarak 120 bin lira civarında tazminat öngörülmüş, ancak Yargıtay’ın kararı bozması üzerine yeniden yapılan bilirkişi değerlendirmesi sonucunda taşınmazın değeri 38 bin 521 lira olarak belirlendi. Mahkeme, bu tutarın dava tarihinden itibaren faiziyle başvurucuya ödenmesine karar verdi.
Ancak mahkeme, tazminatın yaklaşık %30’una tekabül eden 11 bin 383 lira vekâlet ücretinin de başvurucudan tahsiline hükmetti. Böylece başvurucu, lehine hükmedilen tazminatın büyük kısmını yargılama gideri olarak devlete geri ödemek zorunda kaldı. AYM, bu durumun "başvurucuya aşırı külfet yüklediğine" dikkat çekti.
Anayasa Mahkemesi kararında, tapu kaydının hatalı oluşturulmasından doğan zararın devletin sorumluluğunda olduğuna dikkat çekilerek, tazminatla giderilmesi gereken zararın vekâlet ücreti gibi kalemler nedeniyle başvurucu açısından anlamını yitirdiği ifade edildi.
Mahkeme, “Başvurucu lehine hükmedilen tazminat tutarının önemli ölçüde aşındığı, kalan miktarın mülkün gerçek değerinin altında kaldığı” sonucuna vardı ve “kamu yararı ile bireysel yarar arasındaki adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğu” değerlendirmesini yaptı.
Karar, tapu siciline güvenen vatandaşların uğradığı zararlarda devletin tazmin yükümlülüğünün kapsamına ve tazminatın etkinliğine ilişkin önemli bir içtihat oluşturuyor. Aynı zamanda yargılama sürecinde yüklenen vekâlet ücretlerinin başvurucu üzerindeki etkisine dair ölçülülük ilkesinin ne şekilde uygulanması gerektiğine dair net bir çerçeve çiziyor.
Anayasa Mahkemesi, bu gerekçelerle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetti.