Tükenmişlik sendromunda zihinsel bloklama yaşanıyor

Tükenmişlik sendromunda zihinsel bloklama yaşanıyor

Tükenmişlik sendromunda zihinsel bloklama yaşanıyor
  • A-
  • A
  • A+

Tükenmişlik sendromunun sanayi toplumlarında ve rekabetin yoğun olduğu ortamlarda çok fazla görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Rekabetin yoğun olduğu ve sosyal desteğin zayıf olduğu ortamlarda çok daha kolay çıkıyor ve kişinin stresini yönetememesiyle çok yakından ilgili. Stres kelimesi de aslında sanayileşmeyle ortaya çıkan bir kavram. Stres kelimesi ilk olarak 1800’lü yıllarda madencilik sektöründe kesişme noktası, stres noktası, basınç noktası, tazyik noktası olarak ortaya çıktı. Madencilerin yorulması ve maden yüklerinin normalin üzerinde olan yerleri stresli olarak tanımlandı. 60’lı yıllardan sonra ise tıp literatürüne girdi.” dedi.

Vücut strese savaş-kaç tepkisi veriyor

Stresle ilgili Kanadalı bir fizyologun çok güzel bir keşif yaptığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Vücudun stresle savaş ve kaç tepkisini ortaya çıkardı. Tehlike anında vücut iki türlü tepki veriyor. Ya savaşıyor ya kaçıyor. Savaşırsa salgılanan adrenalinle sinir sistemi uyarılıyor, omuz boyun sırt kasları kasılıyor, damar direnci artıyor, tansiyon yükseliyor, göz bebekleri büyüyor, dikkat artıyor, kaslar geriliyor saldırı ve savunmayla ilgili savaşma duygusu oluşuyor. Yahut tehlike çok büyükse kaç duygusu oluşuyor. Beyin nöro enerjiyi fazla salgılıyor tansiyon düşüyor ve kişi düşüp bayılıyor. Bu beynin tamamen fizyolojik bir tepki verdiğinin göstergesidir.” dedi.

Vücudun tükenmişlik sendromuyla ilgili çok hassas olduğunu, fiziksel belirtilerin ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kişide son derece müthiş bir yorgunluk vardır. Kişi bir bardağı alıp diğer tarafa koymak istemez. Bir ev hanımıysa bulaşığı yıkamak gözünde büyür, merdiveni çıkarken dinlenme ihtiyacı hisseder, uykuda düzensizlik vardır. Bu uyku düzenindeki bozulma, bitkinlik, yorgunluk hissi fiziksel belirti olarak dikkat çeker. Onun için tükenmişlik diyoruz.” dedi.

Kişi kendini kapana kıstırılmış gibi hissediyor

Tükenmişlik sendromunda duygusal belirtilerin de ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Duygusal belirtilerden en önemlisi kişinin karamsar olması, ümitsiz olması, kendini değersiz, başarısız görmesi, mesleki özgüvenin gitmesi ve en çok olan ben yapamam, başaramam demesidir. Hatta buna kapana kıstırılmışlık sendromu da diyenler var. Kişi öyle bir ruh halindeki kendini kapana kıstırılmış gibi hissediyor. Dipsiz, derin bir kuyuya atıldığınızı düşünün. Nasıl bir ruh halinde hissedersiniz? Bu kişiler öyle hissediyorlar kendilerini.” dedi.

Zihinsel bloklama yaşanıyor

Bu sendromda düşünsel belirtilerin de bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu kişiler normalde düşüncelerini yönetselerdi o duygularını ve streslerini yönetebilirlerdi ama düşünsel olarak da tükendikleri, çöktükleri için var oldukları psikolojik kaynaklarını kullanamıyorlar. Çünkü onlar sürekli düşündüğü zaman beyin 60 dakikanın 59 dakikasında hep olumsuz şeyler düşünüyor. ‘Ben yapamam, ben beceremem, bu iş beni aşıyor, bittim tükendim artık’ diye düşünüyorlar. Burada zihinsel olarak bloklanma var, ümitsiz ve karamsar olma var.” diye konuştu.

Davranışsal bozulmalar ortaya çıkıyor

Tükenmişlik sendromundaki davranışsal belirtilere de işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Davranış alanında da bozulma vardır. Bu kişide sosyal içe çekilme olur, insanlardan izole olur böyle durumlarda. Daha çok tükenmişlik sendromu hizmet sektöründe çok fazla, insanlara hayır diyemeyen kişiler çok rahatlıkla tükenmişlik sendromuna girer. Hayır diyemediğinden dolayı içine atıyor ve ben tükendim yapamam diyor. Sanatçılarda ortaya çıktığını görüyoruz. Çekimleri yarım bırakabiliyorlar, seti terk edebiliyorlar.”diye konuştu.

Tükenmişlik sendromunda ilk başta ilaç tedavisine gerek görülmediğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu kişilerin sadece düşünce alışkanlıklarını değiştiriyoruz. Olaylara bakış tarzını, ele alış tarzını değiştiriyoruz. Böyle olunca stresin yönetilebilir olduğunu, stresle başa çıkmanın aslında bir yolu olduğunu öğreniyor ve yönetiyor.” diye konuştu.

İşte verimlilik düşüyor

Tükenmişlik sendromu yaşayan kişilerin işte verimliliklerinin düştüğünü, küçük sorunları çok fazla büyüttüğünü kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İşlevsellikleri çok düşüyor, iş doyumunu sağlayamayan kişiler oluyor. Bu sendromu en çok hizmet sektöründe ve sürekli aciliyet isteyen işlerde çalışan kişilerde görüyoruz. Bu kişilerin bir özelliği de sorumluluk duyguları yüksektir. Sorumluluk duyguları yüksek olduğu için kimseye hayır diyemezler ve ben yapamam başarısızlığına tahammül edemezler. ‘Başarısız olduktan sonra ölsem daha iyi’ gibi düşünceleri vardır aslında. Bu iyi niyetli bir yaklaşımdır ama insanın da bir sınırı vardır.” diye konuştu.

Küçük molalar verilmeli

Tükenmişlik sendromunu önlemek için bazı tavsiyelerde de bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan,  “Kişinin iş yerinde duruma, şarta ve konumlara göre sorumluluk altına, yük altına girmesi gerekiyor. Küçük molalar vermek gerekiyor. Küçük molalar verilemez ise bir süre sonra moratoryum vermek gerekiyor. Tükendim, iflas ettim diyor. Her şeyden tükenince ona güvenerek başlanılmış işleri yarım bırakmış oluyor.” dedi.

Hep şikayet ederler ve olumsuza odaklanırlar

Ön belirtilerle hissedilebilen tükenmişlik sendromunda bu kişilerin düşünce alışkanlıklarının yanlış olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan,  “Bu kişiler hep yakınır. Hep hallerinden şikâyet ederler. Küçük şeylerden mutlu olamazlar, sahip olduğu olumlu şeyleri göremezler hep olumsuz şeylere odaklanırlar. ‘Yoğun çalışmama rağmen çok az kazandığımı düşünüyorum, çok çabuk yoruluyorum, sebepsizlik, karamsarlık yaşıyorum’ derler. Bu kişilerde çabuk yorulmayla beraber unutkanlık da çok artar. Bu kişilerin çok kolay üzülen kişiler olduğunu görürüz. Çok alıngandırlar. Bu kişilerde fiziksel hastalıklar daha sık ortaya çıkmaya başlar. Mesela içinden gelerek gülmez. Cinselliği zevk almadan, görev gibi yapma eğilimindedir.” diye konuştu.

Psikoterapi ile ortadan kalkabilir

Dünya Sağlık Örgütü’nün bu sendromu hastalık kategorisine aldığını ve tükenmişlik sendromu olarak tanımladığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sendromun başlangıç döneminde fark edildiğinde psikoterapi ile ortadan kalktığını söyledi. Sendromu yaşayan kişilerin hayatta birçok şeyi kolay elde etmiş kişiler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan,  “Şu anda yeni yetişen kuşak konformist bir kuşak. Birçok şeyi kolay, emek vermeden elde etti. Yok, hayır bilmiyor. Açlık nedir bilmiyor. Hayatının hiçbir döneminde zorlanmamış. Yeni nesil dedelerimizin yaşadığı güçlükleri, İstiklal savaşını nasıl kazandığımızı bilmiyor. Zorluklar karşısında mücadele etmeyi, sorunlarla başa çıkabilmeyi öğrenmek gerekiyor.” dedi.

Koruyucu dönemde yaşam felsefesi önemli

Tükenmişlik sendromu öncesinde bir koruyucu dönem olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan,  “Koruyucu dönemde kişinin yaşam felsefesi burada çok önemlidir. Ufak bir engelde küsersen tükenmişlik sendromuna girebiliyorsun ama acılar insanı geliştirir. Hatta bazı psikologlar doğum çeşitleri üzerinde araştırma yapmışlar. Normal doğumla ve sezaryanla dünyaya gelen çocukların stres seviyeleri ölçülmüş. Sezaryenle doğan çocuklar yani doğum kanalına girmeden doğan çocuklar anne karnından hemen kolayca çıkıyorlar. Bu çocuklarda topuklarına iğne batırıldığı zaman stres hormonu daha çok salgılanıyor ama doğum kanalından bir iki saat zorlanarak geçen çocukların topuklarına iğne batırıldığı zaman daha az stres hormonu salgılanıyor. Bu nasıl açıklanıyor? Bu çocuklar doğumun verdiği mücadele onları güçlendiriyor. Onun için Nietzsche’nin o sözü çok güzel bir sözdür: ‘Öldürmeyen darbeler güçlendirir.’ ” diye konuştu.

Psikolojik sağlamlık eğitimi güçlendiriyor

Tükenmişlik sendromu başladığının hissedildiği anda kişinin muhakkak A planına değil, B planına geçmesi tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Alternatif değişiklik oluştursunlar. Bu sendrom aceleci ve sabırsız kişilerde çok oluyor. Hemen, şimdi, çabuk olsun deyip aceleci, sabırsızlıkta yeni gençlerin en önemli risklerinden birisi. Biz onlara dayanıklılık eğitimi veriyoruz. Psikolojik sağlamlık eğitimi veriyoruz. Bunlardan bir müddet sonra güçlenerek çıkıyorlar.” dedi.

Beklenmeyen olaylar ve durumlar karşısında ümitsizliğe düşmeden olayların üzerine giden kişilerin kolay kolay tükenmişlik sendromuna girmediklerini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tükenmişlik sendromunda işyerinde yöneticilerin de yapacağı şeyler olduğunu söyledi. 

İş doyumu tükenmişlik sendromunu önleyebilir

Kişilerin iş doyumunun çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan,  “Kişi yapmalısın, başarmalısın, sen aslansın denilerek yüksek motivasyon alıp o işi yapamayınca kendini bırakıyor. Halbuki böyle durumlarda kişinin küçük başarılara ve ödüllere ihtiyacı var. Takdir, övgü, onay sözlerinin yoğun şekilde kullanıldığı işyerlerinde tükenmişlik sendromu daha az oluyor ama devamlı eleştirinin olduğu iş yerlerinde daha fazla oluyor. Negatif iletişimin olduğu, öfke, bağırma, çağırma ile korkutarak yönetilmeye çalışılan ortamlarda tükenmişlik sendromu artar. Diyalogla ve paylaşımla yönetileni, açık iletişimin olduğu iş yerlerinde tükenmişlik sendromu daha az oluyor.” dedi.

 

Yorum Yazın

Yasa dışı bahis operasyonun da 2 milyar TL’lik para trafiği ortaya çıktı

Otellerin kimlik fotokopisi alma yetkisi kaldırıldı

“Hayatımızı Değiştiren Filmler 2020–2025” raflardaki yerini aldı

Konya’nın Kır Boz Dağlarına 42 Fidan

Öğrencilerin Sağlığı ve Sosyal İhtiyaçları Göz Önünde Bulunduruldu

Kilise tarihinin en büyük çocuk istismarı dosyalarından biri arabuluculukta

"Fiziki olmayan varlıklar bilançolara yansıyacak"

Suudi Arabistan'da zenginlere alkol izni!

Cumhur İttifakı’nda vergi krizi!

'Türkiye vergi adaletsizliğinde de Avrupa birincisi'

Bahçeli, Tuncer Bakırhan’ı çaya davet etti

Bonnie Blue 17 erkekle birlikte gözaltına alındı

“Toplumun Sessiz Çığlığına Kulak Vermeliyiz”

Alevi Sinema Günleri Atlas Sineması'nda başlıyor

'AK Parti bütçe açığını normalleştirdi'

Yıl sonu kişi başına gelir 17 bin 748 dolara ulaşacak!

Mahkeme heyeti idare mahkemesinin kararını bekleyecek

Emekli maaşlarında kesinti dönemi

Ceza kesen zabıta müdürü jet hızıyla görevden alındı

Asgari ücret GSYH’nin en az yüzde 60’ı olmalı

Türkiye, üniversite mezunu işsizliğinde Avrupa’da zirvede

Tapu da harç 360 bin liraya çıkacak

Çekmeköy'deki uyuşturucu operasyonunda çatışma çıktı

Türkiye'nin Dört Büyük Seyyahı Aydın'da Buluştu

Helin Kandemir'in mutluluğu yarım kaldı

Sydney Sweeney'in göğüslerini elleriyle kapadı

'Tutuklama ceza değil geçici tedbirdir'

Yavuz Ağıralioğlu cumhurbaşkanlığına adaylığını açıkladı

Washington'daki gelişmeler Erdoğan hükümetine cesaret verir gibi oldu

Kemer’de yolcu midibüsü devrildi

Yükleniyor

Kilise tarihinin en büyük çocuk istismarı dosyalarından biri arabuluculukta

Suudi Arabistan'da zenginlere alkol izni!

ABD'nin müdahil olduğu 93 darbe veya rejim değişikliği yaşandı

Epstein seks ticareti tutanakları yayınlanacak

Brüksel’de 17 Aydır Hükümet Krizi

Azerbaycan yine hayal kırıklığı yarattı

İsrail Gazze’de savaş suçu işliyor

İsrail’in Golan işgali yasa dışı

Maduro Türkiye'ye mi sığınacak?

ABD'li senatör Graham'dan Maduro'ya tehdit

Bonnie Blue 17 erkekle birlikte gözaltına alındı

Helin Kandemir'in mutluluğu yarım kaldı

Sydney Sweeney'in göğüslerini elleriyle kapadı

Asena Keskinci yatak sahnesiyle gündemde

Derin Talu'nun o sözlerine tepki yağdı

Rabia Soytürk derin dekoltesi ile dikkat çekti!

Şevval Şahin fit kalma sırrını verdi!

'Saçımı 3 aydır yıkamadım'

Sümeyye Aydoğan aşkına bir şans daha verdi

Ece Erken, Kızılcık Şerbeti'ni yerden yere vurdu!

Otomotiv satışlarında kasım rakamları açıklandı

BYD Türkiye'yi oyalıyor mu?

Danıştay, 10 yıllık 'bekleme şartı'nı durdurdu

Yeni Tonale ABD’de ilk kez sahneye çıktı!

Otomobil fiyatlarına büyük zam!

Tüketici parasını icra yoluyla aldı

Otomobil piyasasında yeni kriz endişesi

Mitsubishi Türkiye'den çekildi

Zorunlu trafik sigortasına da zam geldi

Tesla satışları Avrupa’da çakıldı

20'nin üzerinde doktor gözaltına alındı

Türkiye, et tüketiminde Avrupa'nın gerisinde

Nadir hastalıkların doktoru Prof. Kaymaz için imza kampanyası

Kahvaltılık gevreklerde kimyasal tespit edildi

Yerli kalp cihazı 2026'da kliniklerde

Üç çocuğun beslenme maliyeti 28 bin TL’ye dayandı

Üç bal markası daha kirli çıktı

Viral enfeksiyonlar acil servislerde yoğunluk yaratıyor

Sucuklu tost yiyen anne ile oğlu hastanelik oldu!

Üç firmadan biri ruhsatsız

Ahmet Hakan süreci eleştiren polise 'provokatör' dedi!

Dışarıya çıktığımda iş dünyasının içinden geçeceğim

Arif Kocabıyık da tutuklandı!

Gazeteci Furkan Karabay tahliye edildi

Türkiye'nin 'çakarlı gazetecileri' tek tek ifşa edildi

Basın ve ifade özgürlüğü raporunda çarpıcı tablo

YGD’den Gazetecilere Dijital Eğitim Atağı

Türkiye’de basın özgürlüğü alarm veriyor

Fatih Altaylı'ya 4 yıl 2 ay hapis cezası

'Milletleri Kurtaracak Olanlar Yalnız ve Ancak Öğretmenlerdir'

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 15 11 1 3 21 36
2.TRABZONSPOR A.Ş. 15 10 1 4 14 34
3.FENERBAHÇE A.Ş. 15 9 0 6 18 33
4.GÖZTEPE A.Ş. 15 7 3 5 9 26
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 15 7 4 4 7 25
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 15 6 4 5 -1 23
8.KOCAELİSPOR 15 5 6 4 -3 19
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 15 4 6 5 3 17
10.CORENDON ALANYASPOR 15 3 4 8 -1 17
11.TÜMOSAN KONYASPOR 15 4 7 4 -4 16
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 15 3 6 6 -6 15
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 15 4 8 3 -11 15
14.GENÇLERBİRLİĞİ 15 4 9 2 -4 14
15.KASIMPAŞA A.Ş. 15 3 7 5 -7 14
16.İKAS EYÜPSPOR 15 3 8 4 -8 13
17.ZECORNER KAYSERİSPOR 15 2 6 7 -17 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 15 2 11 2 -16 8