Gaziantep'teki ÖNDER 22'nci İmam Hatipliler Kurultayı'nde konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan ise Türkiye'nin artık dünyada eğitimde başarılı ülkeler arasında olduğunu hatta birçok Avrupa ülkesinin önünde olduğunu ifade etti.
Çocukların kimlikli ve inançlı yetiştirilmesi konusunda çok çalışılması gerektiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi
“Bugün Türkiye'de 8 öğrenciden 1'i imam hatip ortaokulu ve lisesine gidiyorsa Türkiye'nin normalleşmesinin bir göstergesidir. Ciddi bir batılılaşma hezeyanları ile geçen 200 yılı aşan bir süreçteki değerlerimiz bizi biz yapan değerler ve yozlaşmanın getirdiği kimliksizleşmenin önüne geçiyoruz. Bu elbette bir normalleşmedir. 1951 yılında kurulan imam hatip okulları o zaman yasak olan bir eğitimin yeniden yapılabilmesinin formülüydü.
Bugün imam hatip liseleri bütün eğitim türlerine öğrenci yetiştiren okul türü. İmam hatip okullarının en büyük avantajı, arkasında böyle bir mücadeleyle bilenmiş bir kamuoyunun olmasıdır. Bütün çocuklarımıza değer veriyoruz. İmam hatiplilerin bir hikayesi var. Bu okulların daha başarılı olması için mücadele veriyoruz. Türkiye'de her çocuğumuzun imanlı, kimlikli kendi kültürü ile yetişmiş olmasını arzuluyoruz. İmam hatipliler bu hamurun mayalandığı yerlerdir.
Türkiye'de 8 öğrenciden 1'i imam hatibe gidiyorsa her alandaki 8 başarılı öğrenciden 1'i imam hatipli ise iyi gitmiyoruz. Bu rakamın artması gerekiyor. Bu sene gerçekleşen sınav başarılarında imam hatipli öğrencilerimizin başarıları bizi mutlu etti ancak halen 8'de 1'lerdeyiz. Bunun daha da yükselmesi gerekiyor. AK Parti iktidarları döneminde eğitimin nerelere geldiğini kabul etmek zorundayız. Tüm başarı kademelerinde çok yukarılardayız. Türkiye artık dünyada eğitimde başarılı ülkeler arasındadır.
Birçok Avrupa ülkesinin önündeyiz. Eğitimde başarısız olduğumuzu artık konuşmayalım. Çocuklarımızı kimlikli ve inançlı yetiştirelim bu konuda daha çok çalışmamız gerekiyor. Sosyal hizmeti sivil toplum eliyle vermek gerçek başarının anahtarıdır. Devlet eliyle olunca bu duygusal aktarım olmuyor. Gönülden gönüle olmalı. Biz öğretmenlerimizin omuzlarındaki yükün ağır olduğunu biliyoruz. Onlara moral yükleyerek başaracağız. Bütün okulların sınav başarısıyla öğrenci almasının başarıyı yükselteceğini düşünmek beyhude bir düşüncedir.
Türkiye'de sınavla öğrenci alan okulların azalması gerekmektedir. Bunu kabul etmeliyiz. Bu azalırken imam hatip okulları içindeki proje okullarının da azalması gerekir. Biz imam hatipli olan olmayan diye ayrım yapmıyorsak eğer sınavla olmayan projeyle olmayan imam hatibe de sahip çıkarız demektir. İmam hatip olmayan okullara da sahip çıkarız. ‘Türkiye Yüzyılı'nda Maarif Modeli büyük bir fırsat. Türkiye Yüzyılı bizim için kızıl elma. Cumhurbaşkanımızın en büyük mirası Türkiye Yüzyılını oluşturmaktı.
Maarif eğitim modelinin uygulanması konusunda yardımcı olmamız gerekmektedir. Bir taraftan muhalefet saldıracak diğer yandan bir insanımız bizim bakanlığımızın politikalarıyla uyumsuzluk gösterecek bu uygun değil.