Türkiye’de muhafazakârlık da milliyetçilik de artık yükselmiyor

“Bu tarafta Zafer Partisi diğer tarafta da Yeniden Refah Partisi. İktidar yanlıları ve karşıtları olarak iki blok var. Bu iki blok arası hareket neredeyse sıfıra yakın. Blok içindeki daha yeni ve keskin söylemler güç kazanıyor."

Türkiye’de muhafazakârlık da milliyetçilik de artık yükselmiyor

Go-For ve KONDA’nın gençlerin politik tercihlerine ilişkin hazırladığı rapordaki verilere göre; Zafer Partisi ve Yeniden Refah Partisi’nin oy oranları artıyor. Araştırmayı değerlendiren KONDA yönetim Kurulu üyesi Bekir Ağırdır, “Bu tarafta Zafer Partisi diğer tarafta da Yeniden Refah Partisi. İktidar yanlıları ve karşıtları olarak iki blok var. Bu iki blok arası hareket neredeyse sıfıra yakın. Blok içindeki daha yeni ve keskin söylemler güç kazanıyor. Yoksa Türkiye’de ne milliyetçilik ne de muhafazakârlık yükseliyor” dedi. Halkın siyasetten umudunu kestikçe daha keskin söylemleri tercih ettiğine işaret eden Ağırdır, “Nerede olduğundan daha çok neye karşı olduğuna göre bir siyaset üretildi. Mevzu burada bağlılık değil, karşı tarafa nefret duygusu. 15 Mayıs sabahı ‘elim kırılsaydı’ diyenler de oy verecek. Erdoğan’a oy veren, ekonomiden şikayetçi insanlar da gidip yine kendi partilerine oy verecekler” diye konuştu.

KONDA Araştırma Yönetim Kurulu üyesi Bekir Ağırdır, Gençlik Örgütleri Forumu (Go-For) ve KONDA Araştırma’nın iş birliğinde İsveç Büyükelçiliği’nin desteği ile hazırlanan “Gençlerin Politik Tercihleri Araştırması 2024” raporunu değerlendirdi. 

Türkiye’deki gençlerin kendilerini ideolojik olarak tanımlarken “bir şemsiye altına” hissetme ihtiyacı olduğunu belirten Ağırdır, “Gençlik meselesinde çok araştırma yaptık. Çok fazla da raporumuz var. Ülke gençliğinin ya da demografik olarak genç kabul edilen nüfusun 4’te 3’ü siyasetle ilgili değil. Ezber ya da Batı’dan gelmiş terimler var. ‘Z kuşağı’, ‘bu gençler iş beğenmiyor’ gibi şeyler konuşuyoruz. İdeolojik olarak gençler kendini nasıl tanımlar denildiğinde; milliyetçilik ve atatürkçülük var. Sonra diyor ki; siyasi görüşümden vazgeçmek isterim. Türkiye’de milliyetçilik de yükselmiyor, muhafazakârlık da artmıyor. Bu iktidarın yaptıklarına rağmen artmıyor. Gündelik pratikte bile din söylendiği, arzulandığı gibi değil” dedi.

Ağırdır, “Hukuka inanç olmadığı, büyükşehirlerde örgütlenme faaliyetlerini yürütemediği için o zaman kişi kendisini bir şemsiye altında hissetmek istiyor. İdeolojik bir şey demiyor ama milliyetçilik derken mesela. Duygusal bir süreç… Öte yandan; gençlerde lümpenleşme var. İnsanlar öfkeli. Eskiden evim şöyle böyle olsun diyen insanlar şimdi bir kere internete dahil. Neyi kaçırdığını biliyor. Fırsat eşitliğinin kalmadığını görebiliyor. Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri fırsat eşitliği olan mekanizmaların bile kaybolması” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de örgüt kelimesi kirlendi”

Fırsat eşitliğinin günden güne azaldığının altını çizen Ağırdır, örgütlenme özgürlüğünün ve sol fikriyatın da devlet eliyle kirletildiğini belirtti. Ağırdır, şunları söyledi:

“Ben toprak bir evden çıkıp ODTÜ’ye gittim. İstanbul’da özel sektörde iş bulabildim. Ancak şimdi benim kuzenimin çocuklarının Çal’dan çıkıp da ODTÜ’ye gitmesi mümkün değil. Bu da öfkeye neden oluyor. Zafer Partisi mesela birilerini hedef gösteriyor ve senin eşitliğe erişmeme sebebin bunlar diyor. Hanginizin annesi, babası işe girer girmez sendikaya yazıl evladım dedi? Muhtemelen hiçbirisi. Çünkü Türkiye’de örgüt kelimesi kirlendi. Örgüt deyince aklımıza siyasi ve kötü amaçlı gruplar geliyor. Devlet yaptı bunu. Soğuk savaş yıllarında sol fikriyatın, hak temelli mücadelenin nelere yol açabileceğini bizzat devlet anlattı. Parti üyeliğinin sendikaya oranla fazla olduğu nadir ülkelerden birisi bu ülke. Aileleriniz sizi korumak için sendikaya üye olmayın diyor. Partizanlık işliyor artık çünkü. Aileleriniz örgütlenmeyi bilmediği için de yapmıyor bunu. Kıyım olacak diye, devletin gösterdiği tecrübelerden dolayı üye ol diyemiyor. Yoksa sadaka taşının bulunduğu topraklar burası. Örgütlenme biliniyor.”

“Gençlerin en önemli sorunu hayata katılım”

İşsizlik ve ekonomik kriz nedeniyle birçok gencin halen ailesinden “harçlık” alarak yaşadığını aktaran Ağırdır, “Gençlerin en önemli sorunlarından birisi katılım. Sadece siyasete de değil, hayata katılım. Burada üç başlık var; birisi adalet. Kürt, Sünni, Türk farketmez birinci sırada adalet çıkıyor. Gençlerin tanınma ve katılım adaleti öne çıkıyor. Aynı şey Kürtler için de öyle. Gelir adaletinden önce bu söylenir. Gençler mahallelerinden çıkamıyor. Türkiye demografisine baktığınızda yüzde 30’lardadır genç çalışanlar. Yüzde 70’lik 30 yaş altı insanlar hala ailenin verdiği harçlığa mahkum. Dolayısıyla mahallesinden çıkamıyor. Katılım sadece siyasi kararlara değil, hayata katılım” diye konuştu.

“Göçmenler, LGBTİ+lar toplumun ortak kötüsü kabul edilmiş”

“Metropollü bir ülke burası ve dolayısıyla ortak ayıp, iyinin kaybedildiği bir ülke” ifadelerini kullanan Ağırdır, şöyle devam etti:

“Öte yandan şimdinin 80 metrekare evinde geniş aile olarak yaşanmıyor. Artık anneanneler, babaanneler sana soba etrafında o ataerkilliği anlatmıyor. Evet, bu ataerkilliğin yeniden üretilmesi noktasında olumsuzdu ama artıları da vardı. Ortak iyiler, hukuk, yasalar geliştiremedik ve iyi duygusu parçalandı. Bu siyasi kutuplaşmayla birlikte Keçiören’deki insanlar Çankaya’daki insanını iyisi değişti. Bir yandan ama ortak iyiler var. Göçmenler, LGBTİ+lar mesela ortak kötü ilan edilmiş durumda. LGBTİ+’ları çıkaralım dizilerden diyorlar. Televizyon dizilerinden öğrenilseydi LGBTİ+ olmak her gün birbirimizi öldürmemiz lazımdı.

“Türkiye’de gerçek bir sosyolojik değişim var”

Türkiye’de LGBTİ+ örgütleri için yapılmış tek araştırma vardır. Yaptık, kimsede bize bu soruları niye soruyorsunuz demedi. Türkiye’de gerçek bir sosyolojik değişim var. Artık evlenme yaşı 28, benim kuşağımda 23 ve ondan önceki kuşakta 20 idi. Demografik değişimle beraber Türkiye değişiyor. Bütün mesele çok daha kritik olan bugün gençlik diye konuştuğumuz hikayede artık sadece yaş meselesi değildir. Yeni bir gündelik hayat ritmi var karşımızda. Evden çalışan, tüm siparişlerini internetten veren, STK çalışmaları yapan bir kitle var. Beni mesela 60 yaşındayım diye genç saymıyoruz ama ben tüm işimi internetten hallediyorum. Mesele artık yeni hayat ritmine uyum sağlayıp sağlayamamak.”

“Türkiye’de ne milliyetçilik ne de muhafazakârlık yükseliyor”

Sınıf siyasetinin yok olduğuna ve seçmenlerin “duygusal” nedenlerle oy kullandıklarına işaret eden Ağırdır, Türkiye’deki güvenlik açığına da değinerek, şöyle konuştu:

“Artık sınıf siyaseti de yok oldu. Partinin birisi kendini sosyal demokrat birisi milliyetçi sanıyor. Halbuki bu artık sınıf siyasetinden çıkmış durumda. Ülke siyasetine baktığınızda gerçeklikleri ayrı ama ülke siyasetinin solu zaten bundan ayrı yaşıyor. Farklı bir gerçeklik var. İlk pozisyon alış iktidara bakış. İktidar yanlıları ve karşıtları olarak iki blok var. Bu iki blok arası hareket neredeyse sıfıra yakın. Blok içindeki daha yeni ve keskin söylemler güç kazanıyor. Yoksa Türkiye’de ne milliyetçilik ne de muhafazakârlık yükselmiyor. Bu tarafta Zafer Partisi diğer tarafta da Yeniden Refah Partisi. Ki göreceksiniz; yerel seçimlerde bunun etkisini göreceğiz. İnsanlar siyasetten umudu kestikçe daha keskin ve net söylemleri olan yere gidiyorlar. Nerede olduğundan daha çok neye karşı olduğuna göre bir siyaset üretildi. 15 Mayıs sabahı ‘elim kırılsaydı’ diyenler de oy verecek. Erdoğan’a oy veren, ekonomiden şikayetçi insanlar da gidip yine kendi partilerine oy verecekler. Çünkü mevzu burada bağlılık değil, karşı tarafa nefret duygusu. Bu hassas duygu halinin üzerinde birisi gelip size bu kimlikleri somutluyor bir de. Gelip ‘abi suriyeliler’ diyor. Öteki diyor; bak, dinimizi de yanlış kullanıyor bu iktidar, bunlar ahlaksız diyor. Bütün dünyada bu popülist iktidarlarda gördüğümüz iki temel unsur var. Bir göçmen karşıtlığı, iki ahlak meselesi.

“Asayiş ve güvenlik sorunu var”

Genel olarak bir asayiş ve güvenlik sorunu var. 60 daireli yerlerde kimseyi tanımadan yaşıyorsunuz. Çocuğunuz olsa göçmen meselesinden falan bağımsız çocuğunuzu dışarı oynamaya göndermezsiniz. Çocuğunuzu okula neye göre gönderdiklerine bakıyoruz ailelerin ve en temel kriter güvenlik. Akşam izlediğiniz tüm haberler şiddet üzerine ve ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. Perdemi mi kapatsam akşam 9’da diyorsunuz sonra kafalar çıkıyor televizyonda diyor ki ‘Perdeyi Kürtler yüzünden kapattın’. Beynimiz pelteleşiyor.

“'Kendi başına Özdağ diye biri çıktı' demek yanlış; bu bir akım”

Bütün dünyada siyasi egemenlik kavgası var. Öte yandan; bütün dünyada bir de ekonomik egemenlik kavgası var. Bütün dünya Batı ekonomik egemenliğine göre kurulmuş. Müslüman coğrafya ile Batı arasında da bir kavga var. Müslüman ülkelere bakın hepsine neredeyse savaş var. Çünkü kendi iktidarları soyguncu, halka düşman. Şimdi onlar Batı’ya göçmek istiyor ve Batı’daki yöneticiler de bu sefer onlar geliyor diye panikliyor. Kendi başına Ümit Özdağ diye bir adam çıktı demek çok doğru değil. Bu bir akım. Bu akım kendisine temsilci arıyor ki bu akımın da kalıcı olacağını sanmıyorum. Türkiye’de siyaseti düzenleyen yasalar 12 Eylül darbesinden sonra öyle bir yapıldı ki zaten siyasi alan kısıtlandı. Kim olursa olsun CHP ya da AKP… Beğenmediğiniz üyeyi atıyorsunuz, müşteri memnuniyeti derdiniz yok… Kim bırakır ki böyle bir işi. Bunun kişilerle, kimliklerle ilişkisi yok. Yasal çerçevenin değişmesi lazım.”

 

Perşembe

14.4 °

Cuma

12.7 °

Cumartesi

18.2 °

Hem ülkeyi hem de dünyayı yönetiyorum

Anlaşma yapamazsak, İran ile savaşa girebilirim

Rusya’nın işgalini asla tanımayacağız

Netanyahu ile her konuda aynı taraftayız

'Neye mal olursa olsun' İran'a saldıracağız

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden Macaristan'a Netanyahu soruşturması

AB, ABD ürünlerine ek vergi uygulamasını başlatıyor

Gazze halkının zorla gönderilmesi hukuka aykırı

İngiliz milletvekili, 'cinsel suçlar' şüphesiyle tutuklandı

Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor

Derin Talu'dan yatak pozu

Irina Shayk'ın paylaşımı sosyal medyayı salladı!

Ölmek istemiyoruz, duyan var mı?

Hepsi Türkiye’nin iyiliğini istiyor

Gönül Dağı'nın Asuman'ı son pozlarıyla olay oldu!

Beren Saat’ten gözaltılara tepki

Nurgül Yeşilçay'dan öğrencilerin tutuklanmasına tepki

Tuba Ünsal 'biber gazı' tartışmasına kayıtsız kalmadı

Hayal Köseoğlu sessiz kalan sanatçılara ateş püskürdü!

Gülçin Santırcıoğlu'dan Mansur Yavaş'a destek

Sema Nur Yüksel'den Almanya’da altın zafer

Kaiwi Kanalı'nı Geçen En Genç Türk Oldu

Bülent Uygun'un Acı Günü

Spor camiasının acı günü

Ligdeki tüm takımların istatistiklerini ölçümleyebildik

60 yıldır hız kesmeden devam eden TUR!

Fenerbahçe, Kayserispor ile berabere kaldı

Ümraniyeli Sporcu Bosphorus Çeyrek Maraton Yarışları’nda Şampiyon Oldu

Dünya Şampiyonasında Zirveye Ümraniyeli İmza!

Beşiktaş Platformu'ndan ortak ideal çağrısı

Otomotiv üretimi yüzde 9 azaldı

Taşıtlara yeni vergi gündemde

Yabancı şirketler Türkiye'den çıkış hazırlığında

Türkiye elektrikli otomobil üssü oluyor

Avrupa'da Tesla satışları sert düştü

Araç kiralarken dolabdırılmayın!

Otomotiv üretimi şubat ayında yüzde 13,3 azaldı

Kırmızı et fiyatlarında fark iki katına çıktı

Trafikte parlak beyaz far kullanımı yasaklandı

Ticari araç pazarında son 5 yılın en büyük düşüşü

1 ayda 53,5 milyar dolar eritenlerin hedefi 3 yılda 41 milyar dolar

Merkez Bankası'nın faiz hamlesi Türk Lirası'nı kurtaramadı

Esas para politikası sıkılaşması şimdi başladı

Bankacılık endeksinde düşüş yüzde 3'ü aştı

Dövize kaçışa faiz de çare olmadı

Yüzde 55 faizli bir kredinin gerçek maliyeti yüzde 74

Trafik cezalarına yüzde 44 zam

38 yıllık dev şirket iflasın pençesinde

Türkiye, G20'nin enflasyon şampiyonu olacak

19 Mart’ın Merkez’e faturası kabarıyor

Ekonomi, sadece ekonomi politikasıyla düzelmez

İBB'ye ikinci dalga soruşturmasında 52 kişiden 18'i tutuklandı

Otel ve güvenlik müdürüne gözaltı kararı

IAS, 35. yılında dijital dönüşümde liderliğini sürdürüyor

Engin Kaya’ya 2024 Yıldızlar Kulüp Ödülü

Sema Nur Yüksel'den Almanya’da altın zafer

Çağsiad Mikail Düzenli ile yola devam dedi

Çocuklar ölüyor, Bakan çocuğu olmayanı aile saymıyor

Ailelerimizle uğraşma!

Ekonomi dünyasının nabzı Palandöken’de attı

Kaiwi Kanalı'nı Geçen En Genç Türk Oldu

Candaş, YGD Yerel Medya ve Temsilciler Komisyonu Başkanı Oldu!

Türkiye’nin Genç Değişim Öncüleri Antalya’da Buluşuyor

'Popüler kültür endüstrilerine karşı bekçiyiz'

Her depremde çöken iletişim altyapısının hesabı sorulmalı

Hem ülkeyi hem de dünyayı yönetiyorum

1 ayda 53,5 milyar dolar eritenlerin hedefi 3 yılda 41 milyar dolar

Valilik Özel Ödülü 'Aile' temalı filme verilecek

Akademik bağımsızlığımızdan taviz vermeyeceğiz

Teğmenlerin tazminatını CHP ödeyecek

Bal ve kaşar peyniri markalarında hile

Pazar ve marketteki her üç üründen biri zehirli

Merkez Bankası'nın faiz hamlesi Türk Lirası'nı kurtaramadı

İstanbul'daki depremde bin 640 bina hasar aldı

Üniversitenin diploma iptal kararı yargıdan döndü

6.2'lik deprem sonrası bu ilçelere talep arttı

Esas para politikası sıkılaşması şimdi başladı

Bankacılık endeksinde düşüş yüzde 3'ü aştı

Ümraniyespor Play Off yolunda

Dövize kaçışa faiz de çare olmadı

Yükleniyor