TÜSİAD Genel Kurulu’ndaki açıklamaları sonrası hakkında soruşturma açılan, yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol kararıyla serbest bırakılan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’a, AK Parti Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi’nden destek geldi.
Turan’ı ziyaret eden Zeybekçi, “TÜSİAD Başkanı'nın mevcutlu bir şekilde ifadeye götürülmesi şık değildir” diyerek uygulamayı eleştirdi. Bakanlığı döneminde iş dünyasının yurtdışında rahat hareket etmesi için yeşil pasaport hakkını tanıdıklarını hatırlatan Zeybekçi, “Uluslararası platformlarda Türkiye’yi temsil eden böyle bir kurumun bu şekilde gündeme gelmesi ülkenin menfaatine değildir” ifadelerini kullandı.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, Şubat ayındaki genel kurulda yaptıkları konuşmalar nedeniyle soruşturma kapsamında gözaltına alınmış, daha sonra yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrolle serbest bırakılmıştı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zeybekçi, TÜSİAD ziyaretine ilişkin EKONOMİM’in sorularını şöyle yanıtladı:
Ziyareti neden gerçekleştirdiği sorusuna “Ben o yeşil pasaportları veren bakandım, iş dünyasının rahat hareket etmesini savundum. TÜSİAD Başkanı’nın mevcutlu bir şekilde ifadeye götürülmesi şık değil” yanıtını veren Zeybekci, bu düşüncesinin kişisel olduğunu vurguladı:
“Evet kişisel görüşüm ve bunu her yerde de dile getiren bir insanım. Bunu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak burada oturmanın sorumluluğu ile de konuşuyorum. Ama bu benim partimi değil sadece beni bağlar. TÜSİAD Başkanı'na bir şekilde haber verirsiniz, ‘falanca gün şu saatte sizi şurada bekliyoruz, gelir misiniz‘ dersiniz o da gelir ifade verir. Artı bu ülkede binlerce insanı istihdam eden, milyarlarca dolarlık iş yapan, sektöründe ilk üçte beşte yer alan birine yurtdışı çıkış yasağı koyduğunuz zaman yargının kararıdır eyvallah, yargının kararıdır uygulanmalıdır. Polisi, gümrük memuru da bunu uygulamakla görevli midir, evet görevlidir. Ama bu kararı ben o pasaportları veren bir bakan olarak kabullenmiyorum. Kabul edemiyorum. TÜSİAD Başkanı'nın yurtdışına kaçmasının engellenmesi gibi bir kaygının yaşanmasını normal bulmuyorum."
Ziyaretin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la istişare edilmeden yapıldığını da açıklayan Zeybekci, “TÜSİAD Başkanı’nı ilk arayan da benim. Sonra İstanbul’dayken kendisine uğradım. Spontane gelişen bir ziyaretti ama iyi ki yapmışım” ifadelerini kullandı.
İş dünyasının gerginliğe karşı hassas olduğunu da kabul eden Zeybekci, bu tür diyalog adımlarının devam etmesi gerektiğini söyledi. “Ekonominin yüzde 60-80’ini temsil eden bir yapının böyle bir soruşturmanın parçası olması Türkiye’nin menfaatine değildir” diyen Zeybekci, TÜSİAD’la daha önce kapsamlı bir çalıştay yürüttüklerini hatırlatarak, “En nitelikli katkıyı TÜSİAD’dan aldık” dedi.
TÜSİAD’ın başta yargıya karşı yaptığı eleştirileri değerlendiren Zeybekci, “Yargı dememek lazım belki dil sürçmesi olmuştur. Belki TÜSİAD Başkanı hukukun veyahut adaletin hızlı işlemesi ile ilgili adaletin kayıtsız şartsız üstünlüğü ile ilgili bazı dilek ve temennileri olduysa bunu doğru bulurum. Herkeste her zaman bunu söyleyebilmeli zaten. Ama yargının siyasallaşması diye bir noktaya girerseniz o yanlış olur. Onu hiçbir dönemde hiçbir siyasetçinin de yapmaması gerekir; öyle hissetse bile bunu dillendirmemesi gerekir ki temenni ve dilek olarak da yargının bu ithamlardan arınması gerekir zaten.” dedi.
TÜSİAD’ın sınır aşıp aşmadığına dair soruya ise “Ben onu söylemem, ben Türkiye’de insanların belirli kurallar içerisinde her şeyi söyleyebilmesi gerektiğine inanırım. Her şeyi söyleyebilmeli, her şeyi konuşabilmeli insanlar. Ama şunu söylersen de tabi, ‘Yargı siyasallaşmıştır, aldığı kararlar siyasidir’ dersen onun bir sonucu olur.” yanıtını verdi.
Zeybekçi, TÜSİAD ziyaretinin nasıl karşılandığına dair soruya ise şu şekilde cevap verdi:
Biz zaten geçen sene bu günlerde TÜSİAD’la çok muhteşem bir çalışma yaptık. Biz aralık ayında, martta, nisanda üç defa çok önemli bir çalışma yaptık saatlerce, hatta günlerce. Sonra o çalışmaları toparladık, geldik burada tekrar düzenledik. Eleştirileriniz ne, çözüm önerileriniz neler, eksiler artılar nedir, yanlışlar ne, önümüzdeki dönemle ilgili gerek Meclise sunulacak, gerekse iktidarın çalışmalarında dikkate alınacak temennileriniz nelerdir?Biz bu çalışmayı 28 civarında sivil toplum kuruluşu ile yaptık. Ama şunu itiraf edeyim, en kaliteli, 'efradını cami ağyarını mani' dediğimiz çalışmayı ben TÜSİAD’tan aldım.