Üniversite hastaneleri alarm veriyor

Sağlık Bakanlığı, 2023 yılına ait sağlık istatistiklerini yayımladı. Bakanlığın gelecek günlerde kapsamlı olarak paylaşacağı verilere göre hizmet veren hastane sayısı bin 555’ten 2023 yılında bin 566’ya yükseldi.

Üniversite hastaneleri alarm veriyor
  • A-
  • A
  • A+

Sağlık Bakanlığı, 2023 yılına ait sağlık istatistiklerini yayımladı. Bakanlığın gelecek günlerde kapsamlı olarak paylaşacağı 2023 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’na ait bültende, ölüm ve hastalık oranları, sağlık hizmeti verilen kurumlar ve altyapıları, sağlık hizmetlerinin kullanımı, sağlıkta insan kaynakları ve ilaç istatistiklerine ilişkin bilgilere yer verildi. Bakanlığın internet sitesinden paylaştığı verilere göre, Türkiye’de bakanlığa bağlı sağlık kurumları büyürken üniversite hastaneleri alarm sinyalleri veriyor. Veriler, özel sağlık sektörünün de küçüldüğünü gösteriyor.

ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN İÇİ BOŞALIYOR

Hizmet veren hastane sayısı bin 555’ten 2023 yılında bin 566’ya yükseldi. Bakanlığa bağlı hastanelerin sayısı 915’ten 933’e çıkarken özel hastanelerin sayısı ise 572’den 565’e geriledi.

Üniversite hastanelerinin sayısı aynı kalmasına rağmen kurum altyapısı ve personel sayısı bakımından giderek içinin boşalması dikkat çekti.

2023’te toplam hastane yatağı sayısı önceki yıla göre artarak 266 bin 594’e yükseldi. Bakanlığa ait hastanelerde yatak sayısı artarken, özel ve üniversite hastanelerinde bu sayı düştü. Hastanelerde koğuş sisteminin yerine az sayıda hastanın olduğu odaları kapsayan nitelikli yatak sayısı oranı da tüm hastaneler içinde yüzde 82,5’a çıktı. Türkiye’de yatak doluluk oranı ise yüzde 58,2 oldu.

Yoğun bakım yatak sayısı da, 2022 yılına göre bakanlık hastanelerindeki artış ile 48 bin 966’ya ulaştı. Ancak özel ve üniversite hastanelerinde bu sayı yine azaldı.

KİŞİ BAŞINA DÜŞEN HEKİM SAYISI ARTTI

2023 yılında sağlık personeli sayısı da bir önceki yıla göre yüzde 4,9 arttı. Uzman, pratisyen ve asistanların oluşturduğu toplam hekim sayısı 2022’de 194 bin 688 iken 2023 yılında 204 bin 223 oldu. Hemşire, ebe, eczacı ve diş hekimlerinin de aralarında bulunduğu toplam personel sayısı ise 2022’de 1 milyon 350 bin 528 iken 2023’te 1 milyon 413 bin 921’e yükseldi.

Toplam hekim ve personel sayısında üniversite hastanelerinde ise sert düşüş yaşandı. Üniversite hastanelerinde toplam hekim sayısı 42 bin 83’ten 35 bin 710’a, toplam personel sayısı ise 183 bin 930’dan 175 bin 134’e geriledi. Özel hastanelerde de diğer sağlık personelleri azalırken hekim sayısı arttı. Üniversite hastanelerindeki bu tabloya rağmen, 2022’de 100 bin kişiye düşen toplam hekim sayısı 228 iken 2023’te 239’a çıktı.

SAĞLIK HİZMETLERİNDEN MEMNUNİYET NEDEN DÜŞÜYOR?

Peki Türkiye’de sağlık alanında özellikle Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlar sayesinde yaşanan nicelik artışı, sağlık hizmetlerinde kaliteyi de beraberinde getiriyor mu? Kurumlar büyürken, resmi rakamlara göre neden halkın sağlık hizmetlerinden memnuniyeti düşüyor?

VOA Türkçe’ye verileri değerlendiren Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve sağlık ekonomisti Prof. Dr. Simten Malhan, Türkiye’de sağlık hizmetlerinde esas sorunun personel yetersizliğinden kaynaklandığı görüşünde.

Malhan, “Türkiye hasta başına düşen hekim sayısında dünya ortalamalarının henüz altında. Bu yüzden hasta muayenesine düşen süre oldukça az. Biz 20 dakikayı optimum randevu süresi olarak nitelendiriyoruz ama bunun altına düşmek zorunda kalınan birçok bölge var. Dolayısıyla hasta, derman bulamadığında başka sağlık kurumlarına veya hekimlere başvurmaya devam ediyor. Bir yandan eldeki sayıyı doğru ve verimli kullanıp, hastaya ayrılan vakti daha nitelikli hale getirip, böylelikle hekime müracaat sayısını düşürerek doğru tanı ve tedavi koyma konusunda yol alabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

HEKİM SAYISI ARTARKEN MÜRACAAT SAYISI DA ARTTI

Türkiye’de sağlık personeli sayısı artarken sağlık hizmetlerine talep de arttı. Kişi başı hekime müracaat sayısı, birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarında toplamda 10,0’dan 11,4’e yükseldi.

Resmi kurum tabiplikleri, sağlık ocağı, verem savaş dispanseri, ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezi, sağlık merkezi ve SSK sağlık istasyonu ve dispanseri birinci basamak sağlık kuruluşları olarak anılıyor. İkinci basamak, hastalıkların teşhis ve tedavilerinin yapıldığı yataklı tedavi kurumlarının sunduğu hizmetlerini kapsıyor. Üçüncü basamak ise bölge hastaneleri veya eğitim ve araştırma hastaneleri tarafından verilen ve uzmanlık gerektiren tedavi edici hizmetleri içeriyor.

Malhan, artan talebe karşı hekim sayısının halen yetersiz kalmasının son dönemde hastanelerde randevu almakta yaşanan sorunları ortaya çıkardığını belirtti.

Hastanelerin yoğunluğunu azaltmanın bir yolu olarak görülen birinci basamak sağlık hizmetlerine başvuranların oranının daha çok arttırılması gerektiğini söyleyen Malhan, “Kişi başı hekime başvuruda dünya ortalaması 6 civarında. Başımız ağrıdığında veya burnumuz aktığında biz, üçüncü basamak bir sağlık kurumunu ziyaret edebiliyoruz. Böyle bir yoğunluk yarattığınız zaman tabii ki randevu alamazsınız. Çünkü karşıda kısıtlı bir arz var. İki dakikada muayene ettiğiniz bir hastaya ne kadar nitelikli bir tanı koyabilirsiniz ve tedavi uygulayabilirsiniz? Dolayısıyla bu yoğunluk sistemde birçok aksamaya neden oluyor” dedi.

2023’te birinci basamak sağlık hizmetlerine başvuranların oranı bir önceki yıla göre yüzde 39,9’dan yüzde 43,3’e yükseldi. Ancak yüzde 56,7 oranı ile hastaların büyük çoğunluğu yine ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarını tercih etti.

Randevu şikayetlerine hastanelerin ekonomik nedenlerle de yol açtığına değinen Malhan, “Hasta polikliniğe geldi, sağlık kuruluşunun yeni bir ödeme alabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kurallarına göre 10 gün geçmesi gerekiyor. Siz de hastaya ‘10 gün sonra gel’ diyorsunuz, çünkü yeni bir giriş yapacaksınız ve para kazanmak, ayakta kalmak zorundasınız. Bu da tanı ve tedavi kısmını uzatıyor. Yani aslında kurumlar, ayakta kalabilmek için hastayı bu şekilde yönlendiriyor ve kaosa yol açıyor olabilir. Tüm hastaneler için söylemiyorum ancak geri ödeme sistemimiz bizi buna itiyor bir şekilde” diye konuştu.

'HİZMETİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ BİZE ÇOK ŞEY KAYBETTİRDİ'

Türkiye’de sağlık hizmetlerinden memnuniyet 2020’den beri azalıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, 2023’te bu oran yüzde 65,4’e düştü. AK Parti iktidarının başında, 2003 yılında yüzde 39,5 olan sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı, 2011’de yüzde 75,9’a çıkarak zirveyi görmüştü.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, iktidarın birçok sağlık hizmetini özelleştirdiğini, bunun da hizmet kalitesini düşürerek toplumda memnuniyetsizliğe yol açtığını savundu.

Özyurt, “Hizmetin özelleştirilmesi bize çok şey kaybettirdi. Sağlık alanında sayılar yeterli görünse de sunduğumuz hizmet o kadar yeterli olamıyor. Örneğin radyoloji, biyokimya hizmetleri özel kanallardan yapılıyor. Bazılarının denetlenemediğini de biliyoruz. Bu durum ne kadar sağlıklı oluyor? Çekilen bir film ne kadar sağlıklı değerlendirilebiliyor? Ona bakıp da ameliyata, ilaçla tedaviye karar verecek hekime ne kadar yardımcı oluyor? Bunların hepsinin tartışılması lazım. Normalde sağlık hizmetinin özelleştirilmesi insanımıza iyi gelen bir şey değil. İllaki devlet eliyle yürütülmesi gereken bir şey” dedi.

“Yaptığınız hastanenin büyüklüğüyle değil ne kadar olumlu işler yaptığıyla övünmeniz lazım”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “başbakan seçildiğinde rüyası” olduğunu ifade ettiği ve AK Parti hükümetinin Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın ikinci fazı kapsamında hayata geçirilen şehir hastaneleri projesini de eleştiren Özyurt, "Hastanelerimiz çok büyük, devasa hastaneler. Hastane ne kadar büyürse, işletmesi o kadar zorlaşıyor. Yani hiçbir hizmet özel sektöre verilmese bile bunu yürütmek yine inanılmaz zorlukta. Ne kadar büyük olursa, denetiminizden, yararlı işler yapmaktan o kadar uzaklaşıyorsunuz. Yaptığınız hastanenin büyüklüğüyle övünmekten çok, ne kadar olumlu işler yaptığıyla övünmeniz lazım” diye konuştu.

Özyurt, İzmir’de şehir hastanesinin hizmete başlamasının ardından kentteki diğer hastanelere yatırımların geri plana atıldığını da öne sürdü. Hükümetin şehir hastanelerini ön plana çıkarmak için üniversite hastanelerine de destek olmadığını savunan Özyurt, “Üniversite hastaneleri gerçekten ülkenin yüz akıydı. Son aşama hastaneydi, hiçbir hastanenin çözemediği sorunu üniversite hastaneleri çözer hale gelmişti. Ama kan kaybı ileri derecede arttı. Geçen sene ben emekli olurken, 50 hoca da aynı anda emekli oldu. Orada iyi kötü bir primle hasta bakılıyordu ve ameliyat yapılıyordu. Bunları eğer düşük tutarsanız veya ödemeleri geciktirirseniz, üniversite hocaları da diğer hastanelere gider” dedi.

Özyurt, üniversite hastanelerinin ekonomik sıkıntıda olduğunu kaydederek, “Örneğin Ege Üniversitesi’nde bir ameliyathane var, iki önceki rektörün ilk döneminde başladı, hâlâ bitmedi” ifadesini kullandı.

'SAĞLIĞA BÜTÇEDEN AYRILAN PAY YÜKSELMELİ'

Prof. Dr. Malhan da üniversite hastanelerindeki kan kaybının sonuçlarının çok vahim olabileceği uyarısında bulundu. Malhan, “Mutlaka üniversite hastanelerinin desteklerinin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sağlık Bakanımız Sayın Kemal Memişoğlu da zaten üniversite hastanelerinin desteklenmesi gerektiğini açıkladı. Çünkü insan yetiştiren, bilim üreten, araştırma yapan yer orası” dedi.

Malhan, sağlığa bütçeden ayrılan payın hala düşük olduğunu da belirterek, “Sağlığın gayrisafi milli hasıladaki payı 4,3. Aslında gelişmekte olan ülkelerin arasında bile altlardayız. Gelişmiş ülkelerde bu pay 6’lara çıkıyor. Dolayısıyla bizim bütçemizin mutlaka artması gerekiyor. Gayrisafi milli hasıladan çok daha yüksek pay alırsak, burada hem profesyonellerimizi daha iyi tutar, daha iyi eğitir ve onları tatmin edebiliriz. Nitelikli insan sayısını yükseltirsek nitelikli tanı ve tedaviyi yükseltir, o zaman da memnuniyeti yükseltebiliriz” diye konuştu.

Türkiye’de sağlık sektöründe giderek artan maliyetlere karşın sağlık kuruluşlarına yeterli kamu kaynağının aktarılamadığını söyleyen Malhan, özel hastanelerin de maliyetler karşısında direnemediğini kaydetti: “Medikal enflasyon çok yüksek. Bizim sağlık girdilerimiz tamamen ithalata bağımlı. Aldığımız en küçük kitten tutun büyük tıbbi cihazlara, ilaçlara kadar hepsi ithalata bağımlı. Dolayısıyla enflasyon yükseldikçe bunları da çok daha pahalıya mal ediyoruz. Birçok özel sağlık kuruluşu kâr edemediği için sistemden çıkmayı tercih ediyor.”

KIZAMIK VAKALARI BİR YILDA 103’TEN 5088’E FIRLADI

Bakanlığın verileri arasında en dikkat çekenlerden biri de dünyada da artışından giderek endişe duyulan kızamık vakalarının Türkiye’de 2023 yılında 5088’e fırlaması oldu. 2022 yılında toplam vaka sayısı 103’tü. Bu durum, geçmişte yaygın aşılama ile kızamık hastalığına karşı dünya standartlarında toplumsal bağışıklığı sağlamayı başaran Türkiye’de aşılamada sorun olup olmadığı sorusunu akla getiriyor.

Verilere göre, KKK (kızamık, kızamıkçık, kabakulak) aşılama hızı, 2023’te bir önceki yıla göre aynı seviyede kalarak yüzde 95,2 oldu. Vakalardaki artışı Türkiye’ye dışarıdan gelen göçlere bağlayan Malhan, “Dünyadaki kızamık salgınına da baktığımızda aynı şekilde bir artış söz konusu. Dünya Sağlık Örgütü, dünyadaki artışı yüzde 76 olarak açıklıyor. Bunun bir yansıması da Türkiye. Bağışıklama oranlarına baktığımızda Türkiye’de bir düşüş yok. Bu, göçlerin bize getirmiş olduğu durumlardan bir tanesi. Daha fazla bağışıklama, koruma, önleme gerekiyor” dedi.

'AŞI TEDARİĞİNDE SIKINTILAR OLABİLİR'

İzmir Tabip Odası Başkanı Özyurt ise vakalardaki artışın, aşılama hızının yüzde 100’e ulaştırılamamasından kaynaklandığı görüşünde. Türkiye’de aşı tedarikinde sıkıntılar yaşandığını öne süren Özyurt, “Birçok bulaşıcı hastalığın giderek tırmanmakta olduğunu biliyoruz. Her ne kadar net olarak ifade edilmese de aşılamada da bir aksaklık yaşanıyor. Örneğin bugün aldığımız bir habere göre, çevre ilçelerdeki aşılar toplanıp, daha çok kullanıma ihtiyacı olan merkezlere çekiliyor. Bunun nedeni aşı tedarikindeki sıkıntılar olabilir. Bunun en kısa zamanda çözülmesi gerekir. Biz çiçek hastalığını toplumdan tamamen temizlemiş bir ülkeyiz. Çiçeği tamamen ortadan sildiğimizde aşılama yüzde 100’dü. O yüzden bunun en yüksek seviyeye ulaşması lazım. Niye yüzde 100 çocuğumuzu aşılayamıyoruz, biz bunun peşindeyiz” diye konuştu.

 

Yorum Yazın

Kiralar yüzde 82’yi aştı, vatandaşın barınma yükü ağırlaştı

Hukuk ya herkes için vardır ya da hiç kimse için yoktur

Adana, Antalya ve Adıyaman Belediye Başkanları gözaltına alındı

'Çaresizce yanmayı bekliyoruz'

Tarihde ilk kez maaşa bir tas çorbadan az zam yapıldı

Mobilya devi Alfemo Zeren Group Holdinge satıldı

Cemil Tugay’dan AK Parti'ye geçeceği iddialarına yanıt!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan diplomasi trafiği!

Elektrik şirketleri kar ederken ormanlar küle dönüyor

Manavgat Belediyesi’ne operasyon

6 Ayda 2 bin 776 firma konkordato başvurusu yaptı

Bu ihmallerin, bu yıkımın hesabını kim verecek?

İstanbul'da yaşamanın maliyeti 93 bin TL'yi aştı

TÜİK verileriyle zam yapmak kul hakkına girmektir

Diplomasını yırtan Boğaziçi mezunu genç gözaltına alındı

'Başbağlar Katliamı, Tarihe Sürülmüş Karanlık Bir Lekedir'

Çalışanın altı aylık kaybı 218 milyarı aştı...

Benzin, motorin ve LPG'ye zam geldi

Dış ticarette 5,9 milyar TL’lik usulsüzlük tespit edildi

Milleti yoksullaştırma planı tıkır tıkır işliyor!

SİNAN SAYGI’DAN ‘İLETİŞİM BİR SÜREÇTİR’ ADLI YENİ KİTAP

Emekli maaşı yeniden dibi gördü

Halk TV ve Sözcü TV ekranları salıdan itibaren kararıyor

Melen Çayı’nda ‘Engelsiz Rafting’

Zeynep Sönmez’den Wimbledon’da Tarihi Başarı!

Emekliler açlık ve sefalete mahkum ediliyor

Minik Sporcular Ümraniye’de Yazı Dolu Dolu Yaşıyor

Paribu Harbiye Açıkhava Konserleri Başlıyor!

Gazetecilikte Sosyoloji, Psikoloji ve Ses-Nefes Eğitiminin Gücü

Memurun zammı daha cebe girmeden eridi!

Yükleniyor

Dolar son 50 yılın en büyük değer kaybını yaşadı

Sırbistan'da öğrenciler Vuvic iktidarını protesto etti

Yoon Suk Yeol, sıkıyönetim soruşturması kapsamında sorgulandı

Hamaney'i aşağılık bir ölümden kurtardım

İran nükleer projesini yeniden inşa etmeyi düşünürse tekrar saldıracağız!

ABD’nin saldırısı, İsrail’in arkasındaki gücü gösterdi

İran'ın nükleer programı yok oldu

İran nükleer silah elde etmek için ihtiyaç duyduğu her şeye sahip

Pis işlerimizi İsrail hallediyor

Her saldırıya aynı sertlikte karşılık veririrz

'Çaresizce yanmayı bekliyoruz'

Ayşe Akın, kalbini Squid Game yıldızına kaptırdı

Sıla Türkoğlu güzelliğiyle büyüledi

Güzel oyuncu eleştiri yağmuruna karşı olan sessizliğini bozdu

Melisa Döngel soluğu tatilde aldı!

Güngör, Sofia Vergara’nın üstsüz pozunu beğenince...

Aslı Bekiroğlu hastane odasından isyan etti

Melis Sezen kısa taytıyla poz verdi!

Demet Özdemir bayramda soluğu babasının yanında aldı

Hazal Subaşı sezonu açtı

Volvo EX30 Türkiye Yollarında

İkinci el araca Avrupa’dan 2.5 kat daha fazla ödüyoruz

Ali Özçete OSS'de güven tazeledi

Ekonomik kriz ulaşımı da vurdu

Ticaret Bakanlığı'ndan ikinci el araç ticaretine sıkı denetim

BYD’den 22 modelde beklenmedik indirim

Tüketiciyi yanıltan reklamlara 15,8 milyon lira ceza kesildi

Otomotiv üretimi ilk 5 ayda yüzde 1,4 geriledi

Arızalı otomobil yenisiyle değiştirilecek

Otomotiv sektörü ihracatta rekor tazeledi

Uzayan yangın sezonu solunum sağlığımızı da tehdit ediyor

İstanbul'da görünürlüğü artan keneler zararsız

Uzmanlar Diş Sağlığına Karşı Uyarıyor

Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!

Türkiye'deki nanelerde klorpirifos alarmı

Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde Çete Çökertildi

Tarım Bakanlığı baharatlardaki hileyi açıkladı

İstanbul’da kene vaka sayısı 7 bini aştı

Alparas Tunç: DMD (Duchenne Musküler Distrofi) İle Mücadele Eden Bir Çocuk

Bu kene türü hem hayvanlar hem de insanlar için ciddi risk taşıyor

Halk TV ve Sözcü TV ekranları salıdan itibaren kararıyor

Gazetecilikte Sosyoloji, Psikoloji ve Ses-Nefes Eğitiminin Gücü

ROK, Fatih Altaylı'nın tahliye edileceği tarihi açıkladı!

Fatih Altaylı’nın neden tutuklandığı belli oldu!

Fatih Altaylı’ya soruşturma ve gözaltı

Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği Yeni Döneme Hızlı Başladı

Ekonomi Basını Başarı Ödülleri sahiplerini buldu

Saray’ın bekçi köpeği değil halkın çoban köpeği olurum

Halk TV'nin sahibi Cafer Mahiroğlu hakkında yakalama kararı

Gökçek'in kanalında 'Uyuşturucu' ve 'fuhuş' soruşturması

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2