Yeni anayasa değil, adil yönetim gerekli

Aralarında eski bakanlar, milletvekilleri ve akademisyenlerin bulunduğu 200’ü aşkın isimden oluşan Millî Egemenlik Platformu, iktidarın “yeni anayasa” girişimlerine karşı ortak bildiri yayımladı. TBMM'nin şu anki yapısının 'kurucu Meclis' niteliğinde olmadığını hatırlatan platform, anayasa değişikliğinin meşruiyetinin ancak mevcut anayasal düzen içinde ve millet iradesine sadık kalarak sağlanabileceğini vurguladı. “Yemin ettik, hatırlatıyoruz” başlığıyla paylaşılan açıklamada, “Devletin birliği ve milletin egemenliği pazarlık konusu yapılamaz” denildi.

Açıklamada, bugünkü TBMM üyelerinin “kurucu meclis” niteliğinde olmadığı vurgulanarak, anayasa değişikliklerinin ancak mevcut anayasa çerçevesinde ve halk iradesini yansıtacak şekilde yapılabileceği belirtildi. “Meclisteki aritmetik çoğunluk halk iradesiyle örtüşmüyor” denilerek, milletvekili transferleriyle sağlanacak sayısal üstünlüğün anayasal meşruiyet yaratamayacağı savunuldu.

“YEMİN ETTİK, HATIRLATIYORUZ”

Platform üyeleri, anayasa değişikliği talebinde bulunanların da kendileri gibi millet önünde ettikleri yemine sadık kalmaları gerektiğini belirterek şu ifadeye dikkat çekti:

“Şayet anayasa maddelerinde değişiklik yapacaklarsa; mevcut anayasanın usullerine göre yapmaları yasal zorunluluk, andiçtikleri yemine bağlı kalarak yapmaları ise vicdani ve ahlaki zorunluluktur.”

“BÖLÜCÜLÜĞE TAVİZ ANAYASAYA KARA LEKE OLUR”

Bildiri metninde özellikle “bölücülük” ve “terörle müzakere” endişeleri vurgulandı. Terörle bağlantılı olduğu belirtilen taleplerin anayasa değişikliklerine yansıtılmasının, TBMM tarihine “kara bir leke” olarak geçeceği ifade edildi.

“Devletimizin varlığını ve bağımsızlığını, Türk Milletinin birliğini tehlikeye düşürecek hiçbir değişiklik teklif dahi edilemez.” denilen açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine aykırı adımların meşruiyetinin bulunmadığı belirtildi.

“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YERİNE TEK ADAM REJİMİ”

Platform, mevcut hükümet sistemini de eleştirdi. “Partili Cumhurbaşkanlığı” sisteminin devlet mekanizmasında denge ve denetimi ortadan kaldırdığı, kuvvetler ayrılığının fiilen sona erdiği ve yargının siyasi baskı altına alındığı iddia edildi.

“Adalete olan güven kaybının en önemli sebebi tek adam rejiminin kuvvetler ayrılığını fiilen ortadan kaldırmasıdır. Devletin bekası, iktidarın devamına bağlanmıştır.”

“YENİ ANAYASA DEĞİL, ADİL YÖNETİM GEREKLİ”

Ekonomik krize ve toplumsal kutuplaşmaya da değinen platform, halkın temel ihtiyacının “yeni anayasa” değil, hukuk devleti ve adil yönetim olduğunu ifade etti. Bildiride şu ifadelere yer verildi:

“Açlıkla mücadele eden emeklinin, enflasyona ezdirilen ücretlinin, üretim yapamayan çiftçinin, işini sürdüremeyen sanayicinin, beslenemeyen çocuklarımızın ve geleceğini yabancı elçiliklerin önünde arayan gençlerimizin ihtiyacı ‘yeni anayasa’ değil; hukuk devleti ve adil yönetimdir.”

200'DEN FAZLA İSİMDEN ORTAK İMZA

Millî Egemenlik Platformu bildirisinde imzası bulunanlar arasında, eski içişleri, adalet, eğitim, kültür, ulaştırma ve devlet bakanlarının yanı sıra 21. ve 28. dönem dahil olmak üzere çok sayıda eski ve mevcut milletvekili de yer aldı. Platforma akademisyenler, yazarlar, hukukçular ve emekli bürokratlar da destek verdi.

Platformun sosyal medya hesabı üzerinden yayımladığı bildiride, kamuoyuna da çağrıda bulunularak, anayasa değişikliği tartışmalarının şeffaflıkla yürütülmesi ve niyetin açıkça ortaya konması gerektiği vurgulandı.

Millî Egemenlik Platformu açıklamasını şu cümleyle sonlandırdı:

“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”