Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en ünlü tarihi yapılarından biridir. 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, şehre su sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Yüzyıllar boyunca varlığını sürdüren bu devasa yeraltı yapısı, görkemli sütunları ve suyla kaplı zeminiyle geçmişin izlerini bugüne taşımaktadır. Sessizliği, loş ışıkları ve yankılanan damlalarıyla sarnıç, ziyaretçilerine adeta zamanın derinliklerinde bir yolculuk vaat eder.
Medusa’nın Kafaları
Sarnıcın en dikkat çeken bölümlerinden biri, antik Medusa başlarıdır. Yunan mitolojisinde bakışlarıyla insanları taşa çevirdiğine inanılan Medusa, burada iki farklı biçimde biri yan, diğeri tersyerleştirilmiştir. Bu yerleşimin, kötü ruhlara karşı koruma amacı taşıdığı düşünülmektedir. Resmî kaynaklar bunu bir rastlantı olarak değerlendirse de, bazı araştırmacılara göre bu düzenleme, dönemin iktidarının mitolojik güce karşı bir üstünlük ve meydan okuma simgesidir.
Oturur Figür
Sarnıçta yer alan bir diğer gizemli unsur da oturan figürdür. Kimliği tam olarak bilinmeyen bu heykel, hem sanatsal hem de tarihî açıdan dikkat çekicidir. Zamana karşı dimdik oturan bu figür, sarnıcın mistik atmosferine anlamlı bir katkı sunmaktadır.
Gözyaşı Sütunu
"Gözyaşı Sütunu" olarak adlandırılan bu özel sütun, üzerindeki damla şeklindeki motiflerle dikkat çeker. Bazı kaynaklar bu motiflerin aslında gözyaşını değil, ağaç kabuğu dokusunu temsil ettiğini belirtse de, başka bir efsaneye göre sütun, zorla çalıştırılan kölelerin acılarını ve gözyaşlarını simgeler. Her iki anlamda da bu sütun, sarnıcın sadece mimari değil, aynı zamanda duygusal derinliği olan bir yapı olduğunun göstergesidir.
Kültürel Miras ve Yeni Nesil
Ülkemiz, doğal ve kültürel zenginlikleriyle dünyanın en seçkin coğrafyalarından biridir. Ne yazık ki bu zengin mirasın ve taşıdığı sorumluluğun yeterince farkında değiliz. Doğa ve tarih, kişisel çıkarlar uğruna hoyratça yok ediliyor; ormanlarımız, kıyılarımız, korunmasız bırakılmış tarihi yapılarımız sessizce kayboluyor. Bu duyarsızlık, toplumun vicdanında derin yaralar açıyor.
Ancak umut verici bir gelişme var: Yeni nesil bu yıkıcı anlayışa meydan okuyor. Ülkesine, doğasına ve kültürel mirasına sahip çıkan gençler; zekâları, cesaretleri ve duyarlılıklarıyla hepimize ilham veriyor.
Bu noktada kendi adıma bir gurur anını paylaşmak isterim. Kızım Hayal Tüzel, arkadaşı Öykü Dumankaldı ile birlikte hazırladıkları “Yerebatan Sarnıcı – Zamanın Derinliklerine Yolculuk” başlıklı bu çalışmayla, bu duyarlılığın somut bir örneğini sergilediler. Turizmci bir baba olarak onların bu başarısı, ülkemizin geleceğine duyduğum güveni pekiştirdi.
Murat Tüzel
CHP İstanbul Kültür ve Turizm Komisyonu Başkanı
Şişli Kent Konseyi Turizm Komisyonu Başkanı
Dünya Seyahat Gazetecileri ve Yazarları Federasyonu Üyesi