Ferman Karaçam

Aleviler özelinde Türkiye'nin eski yüzü— 2

İslam, rejimin müsade ettiği kadar şekil olarak kalacaktı, içeriği tamamen boşaltılacaktı, sadece Camiilerden ibaret teşkilatlandırılacak, Diyanet ise, siyasetin emrine verilecekti.


Ferman Karaçam


Aleviler özelinde Türkiye'nin eski yüzü— 2

İslam, rejimin müsade ettiği kadar şekil olarak kalacaktı, içeriği tamamen boşaltılacaktı, sadece Camiilerden ibaret teşkilatlandırılacak, Diyanet ise, siyasetin emrine verilecekti.


İmamesi Kopmuş Tespihler Gibi…

Ayrıca, Kürtlerin Müslümanlıkları dışlandığı gibi bir de ırkları ve dilleri tamamen dışlandı, rejimin dışına itildi.

Alevilerin de öyle, hem inançları hem de, bizatihi varlıkları sistem dışı olmuştu.

Bu sebeple Aleviler de sisteme karşı başkaldırdılar.

Esasında Kurmanci, Zaza veya diğer Kürtlerin Alevilikle alakası olmamıştır.

Kürtler ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu’nun yüzlerce yıldan beri yerleşik halkıdır ve mezhep olarak Kürtlerin az bir kısmı Hanefi, büyük bir kısmı da Şafi mezhebindendir, İmam Şafi Hazretlerinin fetvalarını esas alır ona uygun yaşar ve ibadet ederler.

Alevilere gelince; Alevilerin Kürtlerle menşe ( appeld’origin) olarak bir ilgi ve yakınlığının olmadığını, isterseniz, Doç. İlyas Üzüm’ün “Tarihsel ve Kültürel Boyutlarıyla Alevilik” kitabından, Alevi Dedesinin kendi tariflerinden alalım;

“Alevilik İslam’dır.

Hak–Muhammed–Ali yolunun Kırklar Meclisinde olgunlaştığı ve on iki İmamla devam eden, İmam Cafer–i Sadık’ın akıl ölçüsünü rehber olarak alan, Horasan erenlerinin himmetleriyle Anadolu’ya gelen, Hazreti Pir’le ve ulu ayanlarımızın nefesleriyle hayat bulan inancın adıdır.”.

Dolayısıyla, “Kürtler” deyince bunun içinde Alevileri de anlamamak gerektiğini bilmemiz lazım.

Daha açık söyleyeyim, Kürt ayrı, Alevi ayrıdır.

Alevilerin çok az bir kısmı coğrafi sebeplerle Kürtçe konuştuğu için Kürt olarak adlandırılmıştır.

Yeniden konumuza dönersek; İslam’ı yaşayan tüm unsurların (anasır) Müslümanlığı, Kürtlerin ve Alevilerin de varlıkları red ve inkâr edilmişti.

İslam, rejimin müsade ettiği kadar şekil olarak kalacaktı, içeriği tamamen boşaltılacaktı, sadece Camiilerden ibaret teşkilatlandırılacak,

Diyanet ise, siyasetin emrine verilecekti.

Aleviler Yedi Düvele Karşı Savaştı

Böyle olunca Osmanlıyı bir Cihan Devleti yapanlardan yani Anasırdan olan ve Hacı Bektaşı Veli ocağının bağlıları Aleviler, “Yedi Düvele Karşı” savaşıp başarılı oldukları halde yeni kurulan Cumhuriyette kendilerini dışlanmış, yaralanmış hissettiler.

Çünkü devlet kurulurken bilinen en temel kural olan halk, devletini kurup sonra yasalar, kurallar, kaideler koyması, yani, devleti kuran halkın kültürünü, dilini, dinini, ananesini dikkate alan kurallar sonradan koyulması bizde işletilmemiştir.

Bizde; İsviçre, Almanya ve İtalya gibi ülkelerden yasalar ve kurallar getirildi, sonra da bunlar zorla halka kabul ettirildi.

Halk bilgisiz, beceriksiz, niteliksiz, hiçbir değer yargısı olmayan, var olan değer yargıları eskimiş, geçerliliğini kaybetmiş, tarihi, dili, dini, yazısı, arkaik birer unsur haline gelmiş “şuursuz kitleler” haline dönüştürülmek istendi.

Şuuru, hafızası, değerleri hiçe sayıldı, küçümsendi ve atıldı.

Tüm bunların yerine yenileri ikame edilmeye çalışıldı; Yeni bir tarih, yeni bir dil, yeni bir yazı dili, yeni giyim kuşam, yeni kanunlar, hatta yeni bir din değilse bile orijini ile oynanmış bir din…

Fakat ne yazık ki bu yeni dediğimiz her unsur topluma yabancıydı, toplumun ruhuna, bedenine, zihnine, yaşantısına uymuyor hatta ters geliyordu.

Açık Oy Gizli Tasnif

Bu yüzden toplumun her kesimi bunlara karşı çıktı ve halkın her kesiminin ileri gelenleri Din Âlimleri, Tasavvuf Önderleri, Bilginleri, Mollaları, Şıhları, Dedeleri bunların yüzlercesi, binlercesi karşı çıktı, direndi ve bunlar ise hapislerde çürütüldü, sürüldü ya da asıldı.

Böylece halk, imamesi kopmuş tesbihler gibi kaldı ve sonunda sindirildi.

1935’te, 1939’da, 1943’de sadece CHP’nin katıldığı göstermelik seçimler yapıldı.

1946’da ise Demokrat Parti’nin (DP) katılmasına rağmen Cumhuriyet Tarihinin en “utanılacak” seçimi yapıldı. Oylar, CHP “memurlarının” gözü önünde açıkça atıldı sandıklara ve CHP’nin sandık görevlileri tarafından gizlice sayılıp ilan edildi. (açık oy, gizli tasnif) ve sonuç olarak elbette CHP kazandı (!). Denildi. (Devam Edecek)

https://www.haber7.com/yazarlar/ferman-karacam/3384508-aleviler-ozelinde-turkiyenin-eski-yuzu-2