Işıner Güngör


Avrupa Birliği’ne Üyeliğin Eşiğinde Moldova

Moldova’da yıllar içerisinde dış politika aksında meydana gelen değişimler dikkat çekicidir.


Moldova, yakın coğrafyamızda Ukrayna ve Romanya’nın arasında yer alan yaklaşık 2,5 milyon nüfusa sahip bir ülkedir. Dünya Bankası’nın 2022 yılı verilerine göre ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) 14,42 milyar dolar olup kişi başına düşen milli geliri ise 5,562 dolar düzeyindedir. 

Yıllar içerisinde hem GSYH hem de kişi başına düşen GSYH yükseliş trendini sürdürmüştür. GSYH üzerinden konuşmak gerekirse; 1995’de 1,75 milyar dolar, 2008’de 6,05 milyar dolar, 2018’de 11,25 milyar dolar ve 2022’de ise 14,42 milyar dolar seviyesine erişmiştir. Kişi başına düşen milli gelirin yıllara göre seyrini yorumlayacak olursak; 1995’de 593 dolar, 2008’de 2,110 dolar, 2018’de 4,157 dolar ve 2022’de ise 5,562 dolar düzeyinde gerçekleşmiştir.

Ülkenin ekonomisinde meyve, sebze, şarap ve tütün ürünlerini kapsayan tarımın büyük oranda ağırlığı hissedilmektedir. Verimli topraklarında 80 değişik türde üzümün yetişmesi, şarap üretimini ekonomide sektörel açıdan ön plana çıkarmıştır. 

24 Şubat 2022’de başlayan Ukrayna-Rusya savaşı Ukrayna’nın komşusu ve eski bir Sovyetler Birliği ülkesi olması sebebiyle dikkatleri Moldova üzerine çekmiştir. Ukrayna’nın komşusu olmasından dolayı savaş başlar başlamaz birçok Ukraynalı vatandaşı topraklarında misafir etmeye başlamıştır. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan rapora göre hâlihazırda Moldova topraklarında kayıtlı Ukraynalı mülteci sayısı 116.614’tür. Bu sayı 2,5 milyonluk bir ülke için önemli bir orana tekabül etmektedir.

Savaşın en hareketli zamanlarında Moldova makamları tarafından Rus füzelerinin ülkenin hava sahası üzerinden geçtiğine yönelik açıklamalar gelmişti. Hatta güvenlik tedbirleri kapsamında belli bir süreliğine hava sahası kapatılmış, tüm uçuşlar iptal olmuştu. Moldova ve Ukrayna’daki enerji altyapısının birbiriyle bağlantılı olması sebebiyle Rusya’nın Ukrayna enerji şebekesine saldırıları Moldova’da da elektrik kesintilerine neden olmaktadır.

Moldova’da yıllar içerisinde dış politika aksında meydana gelen değişimler dikkat çekicidir. Ülke geçmiş yıllardaki Rusya etkisinden çıkarak Avrupa Birliği istikametinde yol almaktadır. 2016-2020 yılları arasında Moldova Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Igor Dodon zamanında Rusya ile yakın ilişkiler kurulmuştur. 2020 yılında Avrupa yanlısı politikalara bağlı olan Cumhurbaşkanı Maya Sandu’nun göreve gelmesiyle Rusya ile ilişkilerde bir derinlik kaybı yaşanmıştır. Avrupa Birliği düzleminde kendini dönüştürmeye başlayan ülkede Rusya’ya karşıt politikalar izlenmeye başlamıştır.

Hatta Rusya yanlısı olduğu iddia edilen Igor Dodon’a geçen yıl vatana ihanet, yolsuzluk, haksız zenginleşme ve yasadışı bir partiyi finanse etme suçlarından dolayı soruşturma açılmış ve 30 günlük ev hapsi cezası verilmişti. 

Bunun yanında, Moldova Anayasa Mahkemesi Rusya’yı desteklediği iddia edilen muhalefet partisi Şor’u anayasaya aykırı fiillerde bulunduğu için yasaklama kararı almıştır. Adalet Bakanlığı konuyla alakalı olarak komisyon kurmuş, kapatma ile ilgili tüm yasal prosedürleri uygulamaya başlamıştır. İlgili parti yıl içerisinde hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla başkent Kişinev’de birkaç miting düzenlemişti. Hükûmet tarafından bu partinin faaliyetlerinin ülkeyi istikrarsızlaştırma üzerine kurgulandığı iddia edilmektedir.

Cumhurbaşkanı Maya Sandu her fırsatta Moldova’nın Avrupa ideali hakkında kararlı mesajlar vermektedir. Moldova Parlamentosu genel kuruluna hitaben yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı görevinde olduğu sürece Rusya’nın şantajlarına boyun eğmeyeceklerinin garantisini verdi. Kesin ve net dille ülkenin amacının 2030 yılına kadar Avrupa Birliği’ne üye olmak olduğunu yinelemiştir. Moldova olarak Avrupa Komisyonu’nun gerektirdiği reformları yerine getirmeye çalıştıklarını belirtti. Bunlara ek olarak, ülkedeki AB reformlarının hayata geçirilmesi kapsamında “Avrupa Köyü” programı başlatılmış olup bir yıl içerisinde yaklaşık 100 proje uygulamaya koyulmuştur.

Avrupa Birliği ve Moldova arasındaki iş birliğine yönelik adımlar her alanda kendini hissettirmektedir. Bu yıl mayıs ayının sonlarında başkent Kişinev’de AB üyeliği için miting düzenlenmiştir. Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ve yaklaşık 75 bin kişinin katıldığı mitingde Moldova’nın istikrarlı geleceğinin teminatının Avrupa Birliği olduğu vurgulanmıştır. Eylül ayının ikinci haftasında Strazburg’da “Avrupa Birliği’nin Durumu” hakkında gerçekleşen toplantıda ise Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Charles Michel tarafından bu sonbaharda Moldova ve Ukrayna’nın katılım müzakerelerinin başlaması gerekliliğinin üzerinde durulmuştur. Gelişen ilişkiler kapsamında Avrupa Birliği Konseyi tarafından Moldoya’ya 295 milyon Euro mali yardım da sağlanacaktır.

Ukrayna’da başlayan savaş ekonomik olarak Moldova’yı derinden etkilemiştir. Rusya ile Sovyetler Birliği’nden günümüze gelen ticari ilişkilerde düşüş meydana gelmiştir. German Economic Team’in tahminlerine göre Rusya’ya yapılan ihracatın 190 milyon dolar düşmesi beklenmekte, bu pazara ihraç edilen ürünler arasında önemli bir yeri olan elma ve ilaçların başka yerlere gönderilmesinin biraz zorluklar taşıdığı düşünülmektedir. 

Moldova ekonomisi için ehemmiyeti büyük olan Rusya’dan gelen işçi dövizlerinde de azalma meydana gelmektedir. İşçi dövizlerinin 129 milyon dolar düşmesi beklenmektedir. Ayrıca Moldova tam anlamıyla Rusya’dan yapılan gaz ithalatına bağımlıdır. Savaşın gidişatına göre gaz geçişlerinde aksama riski Moldova’yı enerji sıkıntısıyla baş başa bırakabileceği tahmin edilmektedir.

Foreign Policy Research Institute’den Ecaterina Locoman’ın Moldova ile ilgili yaptığı değerlendirmeye göre; Rusya’nın devlete ait doğal gaz tedarikçisi Gazprom, Moldova’ya doğal gaz arzını %60 azaltmıştır. Arzın azalmasıyla ülkedeki doğal gazın fiyatı 7 kat, elektriğin fiyatı ise 4 kat artmıştır. Enerji fiyatlarındaki artış enflasyonu tetiklemiş, enflasyon %30 artmıştır. Elektrik faturaları hane halkının gelirlerinin %70’lik bir kısmına ulaşmıştır.

Savaşın etkisi ve dünyadaki enflasyonist baskı ile Moldova’da gıda ve enerji fiyatları haliyle artmış bulunmaktadır. Dünya Bankası tarafından paylaşılan veriler çerçevesinde 2020’de %3,8 olan enflasyon 2021’de %5,1’e, 2022’de ise %28,7’ye yükselmiştir.

Her ne kadar ülkede küresel ve Rusya kaynaklı ekonomik sıkıntılar olsa da bunlar çözülemez değildir. Ekonomide ve siyasette yaşanan küçük türbülanslar geçici mahiyettedir. Avrupa Birliği ve diğer devletlerle sağlanacak olan sektörel iş birlikleri ekonomiyi rahatlatacaktır. Ortaya koyulacak farklı enerji projeleriyle Rusya’nın enerjisine bağımlılık büyük bir oranda kırılacaktır.

Moldova’da 2020 yılından sonra siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan Avrupa Birliği temelinde başlayan dönüşüm süreci Ukrayna’daki savaş ile hız kazanmıştır. Rusya ile azalan ilişkilerin yerini başta Avrupa Birliği olmak üzere diğer devletler yer almaya başlamıştır.  2030 yılına kadar AB’ye üye olması beklenen Moldova için Türkiye iş dünyası olarak şimdiden girişimlerde bulunmalı, Avrupalı firmalar piyasada hâkim konuma gelmeden yavaş yavaş yatırımlarımızla Moldova ekonomisindeki ağırlığımızı pekiştirmeliyiz.