Işıner Güngör

Avrupa Kentlerindeki Traktörler

Belçika ve Hollanda’da çiftlik hayvanlarının sayısının sınırlandırılmasına yönelik kararlar alınmıştır.


Işıner Güngör


Avrupa Kentlerindeki Traktörler

Belçika ve Hollanda’da çiftlik hayvanlarının sayısının sınırlandırılmasına yönelik kararlar alınmıştır.


Avrupa’ya seyahat edenlerin gördüğü bir manzaradır şehir merkezlerinde traktörlerin varlığı. Çiftçiler son yıllarda bozulan ekonomik durumları çerçevesinde Almanya, Fransa ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde demokraside yeri olan protesto hakkını kendi meslekleri ile özdeşleşen araçlar ile kullanmaktadır. Bahse konu ülkelerin şehirlerinin meydanlarında ve otoyollarında zaman zaman traktör konvoylarını görmek mümkündür.

Kıta genelinde çiftçilerin uzun süredir finansal zorluklar yaşadığı, borçlarının arttığı bilinmektedir. Süpermarketler ve büyük gıda şirketlerinin tedarik zincirinde avantajlı konuma geçmeleri, kuraklıkların ve sellerin yaşanması, yurtdışından ithal edilen ucuz tarım ürünleri, var olan bazı desteklerin büyük çiftçilere daha çok özgülenmesi piyasada bulunan küçük ölçekli tarım üreticilerini derinden etkilemektedir.

Ukrayna topraklarında başlayan savaş ile birlikte Avrupa Birliği ve Ukrayna arasında sadece siyasi ve sosyal düzlemde olmayıp ekonomik ilişkileri de geliştiren bir rol üstlenmiştir. Ukrayna’ya yönelik gümrük vergilerinin kaldırılması Ukrayna’nın karşılaştırmalı üstünlük sahibi olduğu tarım ürünlerinin Avrupa Birliği ülkelerine girişini sağlamıştır. Böylelikle kıta genelinde arz artışının bir sonucu olarak fiyatlar düşmektedir. Bunlara ek olarak enerji, su, tohum, araç ve ekipmanların fiyatlarındaki artışlarla çiftçilerin maliyetleri yükselmiş, gelirleri düşmüştür.

Hem bütçede tasarruf elde etme amacı hem de iklim krizine karşı ortaya koyulan Yeşil Mutabakatın işlerliği kapsamında Almanya’da tarım araçlarının kullandığı bir akaryakıt çeşidi olan mazota uygulanan vergi indiriminin kaldırılması planlanmaktadır. Belçika ve Hollanda’da çiftlik hayvanlarının sayısının sınırlandırılmasına yönelik kararlar alınmıştır. Fransa’da çevre vergisinin artırılması gündemdedir. Buna benzer uygulamalar Avrupalı çiftçilerin üzerindeki baskıyı daha da artıracağı tahmin edilebilir. Bunlara ek olarak, Avrupalı çiftçiler Yeşil Mutabakat uygulamalarını eleştirerek karbon gübre ve pestisit kullanımına yönelik sıkı tedbirlerin tarımsal üretimi güç duruma getireceği iddiasında bulunmaktadırlar.

Çiftçiler tarafından yapılan protestolar hükümetler nezdinde karşılık bulmakta ve uygulamalarda esneklikler meydana gelmektedir. Almanya’da gerçekleştirilen protestolarla birlikte tarımsal mazot üzerindeki vergi indiriminin 2024’de % 40, 2025’de % 30 düzeyinde azaltılarak 2026’da ise tamamen kaldırılmasına karar verilmiştir.

Avrupa’da yıllar içerisinde tarım sektöründeki çalışan nüfus sürekli bir azalma göstermiştir. Örneğin Fransa’da 1946 yılında çiftçilerin toplam çalışan nüfusa oranı % 35 iken şu an bu oran yaklaşık % 2 seviyesine kadar gerilemiştir.

Eski kıtadaki tarımın geleceğine ilişkin ipuçlarını Avrupalı liderlerin röportajlarında yakalamak mümkündür. Liderler konuşmalarında tarım ve çiftçiler konusuna pek az değinmektedir. Bu noktadan hareketle, hükümetler için öncelikli hususların farklı sektörlerin geliştirilmesi olduğu yorumunu yapabilmek mümkündür. Bunlara ek olarak, Avrupa Birliği’ne aday ülkelerin tarıma konsantre ekonomik yapıları, üyelikleri sonrasında ekonomik entegrasyonun şemsiyesi altında Avrupalı tarım üreticilerini daha da zorlaması muhtemeldir. 

Zamanımızın moda tabirlerinden biri olan yapay zekâ başta olmak üzere teknoloji ve sanayi ürünleri üretimi birçok yatırım fonlarının radarında bulunmaktadır. Ne yazık ki tarım Avrupa’da ve diğer ülkelerde sektörel cazibesini yitirmektedir. 

Kızılderililerin “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” sözünü tarım için şöyle uyarlayarak açıklamak isterim. 

Yatırım fonları yüksek kâr getirebilecek projelere odaklanırken dünyadaki besin tüketim olgusuna dikkat etmemektedir. Teknoloji ve yapay zekâ ile dünyanın farklı noktalara evrildiği dünyamızda, bilim adamları robotların yaşamımızda daha çok yer alacağını dile getirmektedir. Dünyamızı teknolojiyle kapsarken gün gelecek insanoğlu tarımı önemsememiş olmaktan dolayı pişmanlık hissedecek. O zaman bir organik elma için yüzlerce robottan vazgeçmeye hazır olacaktır.