Arslan Bulut


CHP işgal edilirken, Öcalan ile görüşmek!

PKK kongresinin toplanması, 10 madde konusunda uzlaşma şartına bağlanmıştı! Yoksa kongre toplanmayacaktı! Sonra 7 Haziran 2015 seçimleri oldu. AKP, uyguladığı bu politikalarından dolayı tek başına iktidarı kaybetti.


DEM Parti yetkililerinin ısrarla “Komisyon, Abdullah Öcalan ile görüşmeli” çağrıları yapmasından sonra MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın, “Terör örgütü kurucusu Abdullah Öcalan’ın beyanlarını almak üzere, zamanlaması ve yöntemi iyi düşünülerek Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu içerisinden 3-4 kişiyi seçmesi bir zaaf oluşturmayacaktır” demesi üzerine şimdi İmralı’ya kimlerin gideceği konuşuluyor...

Görüşmede PKK’nin silâh bırakma ve fesih süreci ile Suriye’deki durumun ele alınacağı belirtiliyor ama Öcalan’ın taleplerinden bahseden yok!

***

Birinci çözüm sürecinde, Dolmabahçe Sarayı’ndaki Başbakanlık Ofisi’nde Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanları ile PKK terör örgütünün siyasi kanadı HDP bir araya gelerek “Büyük barışın omurgası” diye 10 maddelik ortak bir program açıklamıştı.

Programda “Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı” ve “eşit mekanizmaların geliştirilmesi” ifadeleri vardı ama kamuoyuna açıklanırken, bu ifadeler, “çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması” diye değiştirilmişti.

***

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, böyle bir toplantının ardından açıklama yaparak örgütün “silâhsızlanma konferansı” toplaması için dayattığı 10 maddeyi yerine getirme şartını kabul ettiğini söylüyordu...

Değiştirilen, daha doğrusu, AKP’li bakanların ricası ile güya yumuşatılan maddede “Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı” sözleri, PKK’nın yeni kurulacak özerk bölgenin güvenlik gücü, yani ordusu olması anlamına geliyordu! “Eşit mekanizma”dan kastedilen de TSK ile PKK’nın “Yeni Güvenlik Yapısı” olarak eşit sayılmasıydı!

Yine cumhuriyetin, vatanın ve milletin “demokratik ölçülerde” yeniden tanımlanması, milletin adının Türk Milleti olmaktan çıkarılması ve “Türkiyeli” gibi bir kavram kullanılarak, vatanın Türk vatanı değil, bütün etnik grupların ortak vatanı olduğunun Anayasa’ya yazılması anlamına geliyordu.

10 madde içine PKK’nın bütün hedefleri konulmuş durumdaydı. “Özgürlük, demokrasi, eşitlik” gibi kavramlar ise AKP’nin, kamuoyunu ikna etmeye devam edebilmesi için maddelere serpiştirilmişti...

Sırrı Süreyya Önder ise “Başlangıcından bugüne bu sorun, devletin dönüşümüyle ilişkilidir” diyerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin yerine yeni çok uluslu devlet kuracaklarını ilân etmiş oluyordu!

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da “Ortak açıklamaya yeni bir yol haritası diyebiliriz. Üzerinde müzakere yapılması için mutabakat sağlanan 10 madde konusunda anlaşma sağlanırsa PKK kongresini toplayacak. Ondan sonra yeni bir Türkiye’den söz edebiliriz” demişti.

***

PKK kongresinin toplanması, 10 madde konusunda uzlaşma şartına bağlanmıştı! Yoksa kongre toplanmayacaktı!

Sonra 7 Haziran 2015 seçimleri oldu. AKP, uyguladığı bu politikalarından dolayı tek başına iktidarı kaybetti.

Devlet Bahçeli imdada yetişti ve “1 Kasım’da erken seçim” dedi. Bu arada, durdurulmuş olan terörle mücadele süreci yeniden başlatıldı ve PKK, kaymakam tayin ettiği, mahkemeler kurduğu, vergi toplamaya başladığı kentlerden 800 şehit pahasına çıkarıldı.

AKP, MHP desteğinde tekrar iktidar oldu.

Araya, “FETÖ darbe girişimi” gibi “Allah’ın lütfu” olarak değerlendirilen bir süreç girdi. Ardından yine Bahçeli’nin girişimiyle Anayasa, Tayyip Erdoğan’a göre yeniden düzenlendi ve yönetim sistemi değiştirildi. Bu arada Suriye’den milyonlarca insanın Türkiye’ye sürülmesi devam ediyordu. Suriye’de rejim çökertildi ve Şam, bir terör örgütüne teslim edildi. Kuzeyde de PKK’nın Suriye kolu, ABD desteğinde devlet olmaya çalışıyor...

Bahçeli bir defa daha devreye girdi ve terör örgütünü feshetmek kaydıyla Abdullah Öcalan’ı DEM Parti grubunda konuşmak üzere Meclis’e davet etti.

Öcalan fesih çağrısı yaptı, PKK fesih kararı da aldı ama silah bırakmak için adımlar atılmasını istedi!

Suriye’deki yapı da, “Biz Şam’daki devlete ancak ordumuzla birlikte katılabiliriz. Yoksa özerklik hatta bağımsızlık ilan ederiz” diyor. AKP/MHP ise hala Suriye’nin bütünlüğünden bahsediyor ve Öcalan’ın yeni bir çağrı yaparak PYD/YPG’nin silah bırakmasını sağlamasını istiyor...

Suriye’yi bir tarafa bırakın, Öcalan birinci çözüm sürecinde, Türkiye’nin bir bölümünde “eşit mekanizma” kurularak, PKK’nın yeni güvenlik yapısını oluşturmasını istiyordu. Şimdi bu talebinden vazgeçmiş de değil, üstelik “Yoksa cehennemi yaşarsınız” diye tehdit de ediyor...

AKP/MHP ise böyle bir süreçte, CHP’yi işgal etmeye çalışıyor!

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/chp-isgal-edilirken-ocalan-ile-gorusmek-952266h.htm