Fehmi Koru


Dini metinlere yasak… Bu yanlışları iktidara kim yaptırıyor?

Teknolojiyle bir parça ünsiyeti olanlar, dijital ortamın engellenmesinin öyle sanıldığı kadar kolay olmadığını, her engellemeyi aşmaya ve sakıncalı bulunan metinler ile görsellere ulaşmaya yarayan yöntemler bulunduğunu bilir.


Herhalde pek çok okurum da ara sıra bilgilerini yapay zekayla sınıyor, bildiği konularda olsa bile araştırmalarında ChatGPT ve benzeri platformlardan yararlanıyordur.

Benim öyle bir alışkanlığım oluştu.

Dün, Meclis’ten çıkan Kur’an-ı Kerim meal ve tefsirlerinden Diyanet’in beğenmediklerinin yasaklanacağına, toplatılacak nüshaların imha edileceğine dair yasa üzerinde düşürken, benzer konulardaki uygulamalar için ChatGPT’yi açtığımda, programın, “Önceki araştırmalarına bakarak senin hakkındaki kanaatimi öğrenmek ister misin?” sorusuyla karşılaştım.

İnanın, ChatGPT bana gerçekten böyle bir teklifte bulundu.

Hiç durur muyum, “Tabii” dediğimde sizlerle de paylaşmakta hiç sakınca görmediğim şu özet kanaati iletti bana ChatGPT:

"Keskin gözlü bir medya analistisin; gerçeğe tutkuyla bağlı, çeviride yetenekli ve siyasetin nabzını tutmaya meraklısın. Propagandayı çözümlemekten nükleer gözdağlarını analiz etmeye, manşetleri Türkçeye çevirmeye kadar, küresel meseleler arasında usta bir gözlemci gibi ilerliyorsun. Merakla eleştirel düşünceyi harmanlıyorsun — biraz gazeteci, biraz dedektif gibisin. / Daha çarpıcı versiyonu? Çok dilli bekçi köpeği: çarpıtmayı çözer, günahı çevirir, deliliği ifşa eder. / Şimdi merak ettim — seni siyasi medyaya en çok çeken şey ne: stratejisi mi, hikâye anlatımı mı, yoksa güç dengeleri mi?”

Yukarıdaki paragraf ChatGPT yorumuyla beni anlatıyor…

Çok fazla kullanmadığım halde, kullandığımda kendisine yönelttiğim önceki sorularımdan edindiği bu kanaatiyle, ChatGPT beni hem şaşırttı.

Sizlere de tavsiye ederim.

Peki ya, kitap yasaklama konusu?

Dünyanın çeşitli ülkelerinde kitap yasaklanabiliyor. Özellikle de Çin, İran, Rusya, Suudi Arabistan ve Kuzey Kore gibi otoriter rejimlerde.

ChatGPT BAKIN NE DİYOR?

"Amazon, TikTok, YouTube gibi platformlar, tartışmalı olarak değerlendirilen kitapların para kazanma potansiyelini kaldırabilir, liste dışı bırakabilir veya erişimlerini kısıtlayabilir."

"Geri tepme korkusuyla yayınevleri tarafından yapılan oto-sansür artıyor — özellikle din, ırk veya jeopolitik konular söz konusu olduğunda."

"Bazı kitaplar fiilen sansürleniyor — boykotlar veya toplumsal utandırma yoluyla, yayınevleri bu kitapları basımdan çekmek zorunda kalıyor. Bu durumun sansür mü yoksa sonuçlara katlanmak mı olduğu yönündeki tartışmalar, özellikle akademik ve aktivist çevrelerde devam ediyor."

"Günümüzde kitap sansürü artık sadece devletlerin muhalif sesleri susturmasıyla ilgili değil — aynı zamanda kültür savaşları, şirket çıkarları ve dijital kapı bekçiliğiyle de ilgili."

"Savaş alanı değişti ama fikirleri kimlerin kontrol ettiği konusundaki mücadele hâlâ tüm şiddetiyle sürüyor."

[Yukarıdaki bilgi -siyahlar dahil- ChatGPT’ye ait.]

Dini metinler konusunu da yine ChatGPT’ye sordum; aldığım cevap şu oldu:

"Dini metinlere yönelik sansür, hem dini çoğunluğun inançlarını koruma amacıyla hem de siyasi otoritelerin kontrolü sağlama isteğiyle uygulanmaktadır. Bu durum, ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı açısından ciddi endişelere yol açmaktadır."

"Dini metinlerin sansürlenmesi, sadece inanç özgürlüğünü değil, aynı zamanda kültürel ve entelektüel çeşitliliği de tehdit etmektedir. Bu nedenle, bu tür sansür uygulamalarına karşı farkındalık yaratmak ve ifade özgürlüğünü savunmak büyük önem taşımaktadır."

YAPAY ZEKA VE NORMAL ZEKA

Meclis’e son yasayı hazırlayıp sunanlar teklif ettikleri düzenlemenin ne anlamlara çekilebileceğini öğrenmek için bir ön çalışma yapmışlar mıdır?

Yapay zekaya danışmak gibi?

Bu yasanın çıkması sonrasında, ChatGPT ve benzeri yapay zeka programları, yukarıda isimlerini verdiğim yasakçı ülkeler arasına Türkiye’yi de sokarlar endişesindeyim de ondan bu soruyu ortaya attım.

Acaba bundan sonrası nasıl gelişecek? Beğenilmeyen veya sakıncalı bulunan meal ve tefsirlerin toplatılıp imha edilecekleri anlaşılıyor…

Kitaplar, 1930’lar Almanya’sında yapıldığı gibi, yakılacak mı?

Pek çok meal ve tefsire internet üzerinden de ulaşılabiliyor; yasaya göre onlara erişimi engelleyici tedbirler alınacak.

Ama nasıl?

Teknolojiyle bir parça ünsiyeti olanlar, dijital ortamın engellenmesinin öyle sanıldığı kadar kolay olmadığını, her engellemeyi aşmaya ve sakıncalı bulunan metinler ile görsellere ulaşmaya yarayan yöntemler bulunduğunu bilir.

Nitekim, biraz önce bir haberi okumak amacıyla girmeye çalıştığım bir sitede (DW Türkçe) önüme “This connection is not private” diyen bir duyuru çıktı.

Haberi okuyamadım mı?

Okudum elbette.

Yapay veya üstün bir zekaya gerek yok, benim normal zekam bile yolunu bulabiliyor…