Murat Muratoğlu


Ekonomiye kar yağıyor üşümedin mi?

Eski yönetim, bu gerçeği bildiği için, doları tutmak uğruna Merkez Bankası’nın arka kapısından, ne olduğu belirsiz yollarla milyarlarca doları yaktı. Eksi rezervlere düştük. Araba duvara tosladı... Yeni yönetim “akıllandı”. O da doları tutuyor. Ama başka bir yöntemle..


Ekonomi yönetiminin tek bir hedefi var. Aklınıza hemen enflasyonu düşürmek, refahı artırmak falan geliyor değil mi?

Değil efendim, geçin o işleri… Tek bir hedefleri var; dolar kurunun yükselmemesi… Her ne pahasına olursa olsun doların kafasını kaldırması engellenmeli!

Neden? Çünkü biliyorlar ki, dolar kuru bu ülkede vatandaşın bir numaralı, hatta tek gerçek ekonomik göstergesi…

***

Enflasyon deseniz, onu TÜİK bir yolla düşürüyor zaten... Gerekirse sepete üç-beş kalem ekler, çıkarır, metodolojiyi günceller, “mevsimsel” bir ayar çeker... Hop, enflasyon hedefe yaklaştı!

Büyüme deseniz, borçla, tüketimle şişirilen bir balondan ibaret... İki-üç firma stoklarını kağıt üzerinde “fazla” gösterir, göstermese bile sen koy veriye, bak bakalım nasıl rekorlar kırıyor Türkiye’de büyüme!

***

Kişi başı gelir deseniz... Rakam muazzam; 15.147 dolar! Dört kişilik bir aile (çoluk çocuk dahil) yılda 60.588 dolar kazanıyor demek bu... Bunu açıklamama gerek bile yok galiba... Kaç aile bu parayı bir arada görüyor acaba?

Cari açık deseniz, ithalatı erteleyince veya zorlaştırınca düşen, iki gün sonra serbest bırakınca fırlayan bir istatistikten başka bir şey değil... Altın ithal etmek de yasaklanınca bak düşüyor akıllarınca!

***

İşsizlik deseniz, karşınıza yine TÜİK çıkacak… Sen ne kadar işsizlik çıkmasını istediğini söyle arkadaşlara, onlar hemen ayarlar… Hele ellerinde “İş arayıp bulamayanlar, “İş aramayı bırakanlar” tanımını öyle lastik gibi ki yakında çalışmayanı bile “girişimci” sayacaklar.

İşte tüm bu göstergeler makyajla ayakta dururken, makyaj tutmayan, gerçeği suratınıza çarpan tek bir şey var; dolar… Onu da zincirle bağladılar!

***

Eski yönetim, bu gerçeği bildiği için, doları tutmak uğruna Merkez Bankası’nın arka kapısından, ne olduğu belirsiz yollarla milyarlarca doları yaktı. Eksi rezervlere düştük. Araba duvara tosladı...

Yeni yönetim “akıllandı”. O da doları tutuyor. Ama başka bir yöntemle... Eskiden rezerv yakıyorlardı, şimdi faizi yaktılar. Yüksek faizi denkleme öyle bir koydular ki, tüm piyasa dondu kaldı.

***

Bak bunlar hep ekonomik ve finansal gelişmeler… Faiz, kur, vergi, stopaj... Ama sorun ekonomik değil ki! Sorun ekonomik olsa, verirsin faizi, alırsın doları...

Sorun, güven... Sorun, hukuk... Sorun, öngörülebilirlik... Nasıl çözeceksin iki ileri bir geri giden bu sistemle? Çözemeyeceksin!

***

Piyasalar da bunu fark ettiği için derin bir sessizlik içinde. Artık kimse borsa, döviz, faiz konuşmuyor. Analistler bile suskun. Tek baktıkları yer var; siyaset!

Bugün kim tutuklanıyor? Hangi şirketlere kayyum atanıyor? Mahkeme ne karar verdi? İktidar ortağı sabah neyi eleştirdi?

***

O gün geldiğinde, o bastırılan kurun nereye gideceğini kimse tahmin bile edemez. En uzağa giden ok en fazla gerilmiş yaydan çıkar.

Acaba alçaklara kar yağarken bu işin sonu için ne düşünüyorlar?

https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/ekonomiye-kar-yagiyor-usumedin-mi-74707